English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ A ] / Airman

Airman tradutor Inglês

198 parallel translation
Ayaktakımı dediğiniz savaşmaya gelen Amerikan havacılarıdır.
That member of the "rabble" is an American airman, who's over here to fight a war.
Pilot olmak isterdim.
I'd have liked to have been an airman.
Bu Amerikalı pilot anlamaz ki.
The American airman won't understand it.
Seni Yüzbaşı Bailey'le tanıştırayım.
I want you to meet Captain Bailey. This is Airman Kelly.
- Havacı Kelly kayboldu.
- Airman Kelly's disappeared.
- Airman?
- Airman?
Şehre gidiyorum Airman.
I'm going into town, Airman.
Ben Airman Slote.
Airman Slote.
Airman'ı ben alacağım.
I'll pick him up myself, Airman.
Ne istiyorsun?
What do you want? - I'm a British airman.
İçerideler, Flyboy.
They came, airman.
Lanet olsun Flyboy. N'apıyon lan sen?
What the hell are you doing, airman?
Havacı Mark Hawkins.
Airman Mark Hawkins.
-... havacı Higgins sadece iki ısırığı vardı, az önce öldü.
... Higgins, the airman with only two stings, he just died.
Hava Kuvvetleri.
Airman, first class. - Home?
Efendim Havacı Dougherty, efendim
Sir, this is Airman Dougherty, sir.
- Havacı Cronauer?
- Airman Cronauer?
Havacı Cronauer, efendim.
Um, Airman Cronauer, sir.
Bu ne tür bir üniforma, havacı?
This is not military issue, airman. What sort of uniform is that?
Bu benim mesleğim, havacı.
I work for a living, airman.
Ama siz ne okursanız okuyun, son sözü Savunma Bakanlığı söylüyor.
But regardless of what you read, airman, the Department of Defence wants final say.
Şimdi Girit'ten aramıza katılan müthiş DJ, ipek sesli Havacı Adrian Cronauer'le birlikteyiz.
And now direct from Crete, welcome the silky smooth sound of Airman Adrian Cronauer.
Diline sahip ol. Çünkü bugün senin programını konuşacağım.
Just cool your tongue, airman, because I intend to take issue with your performance.
Üç yukarı, üç aşağı ne demek?
What does three up and three down mean to you, airman?
- Lütfen açıklayın, efendim.
Airman Cronauer requesting you to elaborate.
Ben oradaydım.
- Airman, you know the rules.
Bu resmi bir haber değil.
This news is not official, airman.
Hepsi bu kadar, havacı.
That's all I have for you, airman.
Havacının seninle konuşmasını bekledim.
I wanted to wait until the airman left to talk with you.
Saat 16 : 29 ve havacı Adrian Cronauer bugün eve dönüyor.
It's 1629 hours here in Saigon and Airman Adrian Cronauer is going home today.
Michael Seton, havacı.
Michael Seton, the airman - -
Şu ortadaki havacı... Planet'i basanlardan değil miydi?
That airman in the middle... he's the piece of work that raided The Planet, isn't he?
Ben Pilot Kelly, efendim!
This is Airman Kelly, sir!
Bu insanlar, ya da uzaylılar, onlara her ne diyorsanız,..... geçitten geldiler,..... dört adamımı öldürdüler, ve birini kaçırdılar,..... üstün silahlar kullanarak.
These people, or aliens, whatever you wanna call them, came through, killed four of my people and kidnapped another, using advanced weapons. Airman?
Sağol.
Thank you, Airman.
- Ne var, havacı?
- What is it, Airman?
Havacı, aç kapıyı!
Airman, open up!
Ne istersen, Havacı.
Whatever you want, Airman.
Atış sırası 44 numarada, Coop "Airman" Cooper!
Now shooting, number 44, Coop "Airman" Cooper!
Neden dışarıdaki havacıdan size konuk bölümünü göstermesini istemiyorsunuz?
Why don't you ask the airman outside to show you to our guest quarters?
İyi günler, havacı.
Have a nice day, airman.
- Teyit et asker.
- Confirm, airman.
Asker, herkesin yardımına ihtiyacımız var.
Airman, we'll need all the help we can get out there.
Sen bir havacı mısın dostum?
You an airman, Mate?
- Havacı gibi giyinmemiş.
Oi? No, he's not dressed like an airman.
Sorun yok, havacı, ben hallettim.
It's all right, airman, I've got it.
- Sadece... masaya koy, Havacı.
- Just... put it on the table, Airman.
Havacı!
Airman!
Buna rağmen, yine de bir havacıya teslim olmayı tercih ederim.
Even so, I prefer to surrender to a fellow airman.
O lanet havacı yine benim tayınımı mı yiyor?
Has that bloodv airman been eating mv rations again?
Airman ( Kadir BEYRİBEY ) İYİ SEYİRLER
Cheryl, don't bring the boy in here. I don't want him to see the Bears like this.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]