Allahaısmarladık tradutor Inglês
287 parallel translation
"Allahaısmarladık", dedi Little Fellow.
"Goodbye," said the Little Fellow.
Allahaısmarladık, katırı beslemeyi unutma.
"Goodbye," said Hank. "And don't forget to feed the mule."
Allahaısmarladık!
Farewell!
Allahaısmarladık!
- Goodbye!
Allahaısmarladık...
Goodbye...
Allahaısmarladık sevgilim.
Goodbye, darling.
- Allahaısmarladık, çocuk.
Good-bye, kid.
Şimdi çocuklarıma Allahaısmarladık diyeceğim.
I'm going to say goodbye to my children now.
Birbirimize pek çok kez Allahaısmarladık dedik, değil mi?
We have said many goodbyes to each other, huh?
- Allahaısmarladık.
Good-bye. Good-bye.
Allahaısmarladık çocuğum.
Farewell, my boy.
Allahaısmarladık.
Goodbye
Batan batık bataklığa batarken... Bonner Tepesi'ne ve... berbat ev filmlerine allahaısmarladık diyoruz.
As the sanking soo sunks into the sinking sand... we say good-bye... to Bonner Hill and the sickening home movies.
Allahaısmarladık, Roxane.
Farewell, Roxane.
- Allahaısmarladık!
- Toodaloo!
- Allahaısmarladık.
- Goodbye.
- Allaha ısmarladık.
- Goodbye. - Goodbye.
Allaha ısmarladık.
Goodbye.
Allaha ısmarladık, Roy.
Goodbye, Roy.
- Allaha ısmarladık.
- Goodbye.
- Allaha ısmarladık, Bayan Lester.
That's vital.
- Allaha ısmarladık, efendim.
- Goodbye, sir.
Allaha ısmarladık, Myra.
Goodbye, Myra.
Allaha ısmarladık, sevgilim.
Goodbye, darling.
"Allaha ısmarladık" da ne oluyor? Sabaha görüşeceğiz.
Why "goodbye" when it's only till morning?
- Peki, Allaha ısmarladık.
Well, good-bye.
- Allaha ısmarladık.
Good-bye.
Allaha ısmarladık, senyorita ve senyör.
Goodbye, señorita e señor.
Görüşünceye kadar Allaha ısmarladık.
Goodbye till we meet again.
Bir tanesin. Allaha ısmarladık.
You're one in a million.
Bin kere sağol, şekerim. Allaha ısmarladık.
A thousand thanks, darling, and goodbye.
Allaha ısmarladık, şekerim.
Goodbye, darling.
Allaha ısmarladık, genç adam.
Goodbye, young fellow.
Allaha ısmarladık, Charles.
Goodbye, Charles.
- Allaha ısmarladık, genç hanım.
- Goodbye, young woman.
Allaha ısmarladık, Sheldon.
Goodbye, Sheldon.
- Allaha ısmarladık, Charles dayı.
- Goodbye, Uncle Charles.
Neyse Allaha ısmarladık.
Well, goodbye.
Allaha ısmarladık, Lola, unutma Perşembe günü benle yemek yiyorsun.
Goodbye, Lola, and don't forget that you're dining with me on Thursday.
Peki, Allaha ısmarladık, Charles.
Well, goodbye, Charles.
Allaha ısmarladık, Miss Barnes.
Goodbye, Miss Barnes.
Allaha ısmarladık demiyorum.
I won't say good-bye.
Allahaısmarladık.
Good-bye.
Allaha ısmarladık, Brita.
All this tea, I guess. Good-bye, Brita.
- Allaha ısmarladık.
Good-bye, Brita.
Allaha ısmarladık George.
Good-bye, George.
Allahaısmarladık.
Farewell.
Allahaısmarladık, sevgili annemiz.
Farewell, dear Mother.
"Roxane, ölüyorum, Allaha ısmarladık."
"Farewell, Roxane, because today I die."
Allaha ısmarladık, Sophie.
- What is going on?
- Allaha ısmarladık!
- See you, Your Majesty!