Alligator tradutor Inglês
713 parallel translation
Çavuş Burke'e göre bunlar küçük timsah kıskaçlardan.
Sergeant Burke thinks baby alligator clamps.
Doğuda buna timsah armudu derler, çok para.
They call them alligator pears back East, cost a fortune.
Çantamın içi hala boş.
This alligator hasn't eaten in a week.
Talaş gibi saçlarım ve timsah gibi kısa bacaklarım olsaydı bu parayı vermezdi herhalde.
I don't think he'd have given it to me if I had hair like excelsior... and little short legs like an alligator.
Alligator 1'den 209'a.
Alligator 1 to 209er. Give me a call for a bearing.
Burası Alligator 1.
This is Alligator 1.
Alligator 1, burası Zero Zero.
Alligator 1, this is Zero Zero.
Karısının karyola direğine astığı
That alligator handbag
Yarı at yarı timsahımdır.
I'm half-horse, half-alligator.
Ve yarı yarıya timsahımdır.
And I'm half alligator.
Belki sonra da timsahımı onarabilirim, fakat... güzel akvaryumumu mahvettiğin kesin.
And I may be able to mend up my alligator, but... you've absolutely ruined the pretty aquarium, my dear.
Timsah derisi çanta, desenli kumaş, yazlık ayakkabılar.
Alligator bag, figured print, summer shoes.
Bergdorf'ta güzel timsah derisi çantalar var.
They have some nice alligator bags at Bergdorf's.
Bildiğin gibi bir timsah yakalayınca onu bağlarsın.
When you have an alligator we have to tie it.
Yatağın altından timsah derisi ayakkabılarımı bulur musun?
Would you be a darling and look under the bed and see if you can find a pair of alligator shoes? Sure.
Siyah, timsah derisi.
Black alligator.
Timsah mı?
Alligator?
Timsah ile devekuşu arasında bir şey.
Across between an alligator and an ostrich.
Görüşürüz, güzelim.
See you later, alligator.
Bay Cubberson timsah derisi ayakkabı giymiş.
Mr Cubberson is in alligator shoes.
Ve amacımız herkesin timsah ayakkabısı giymesi, Bay...
And our intention is to see everyone in alligator shoes, Mr...
Timsah derisi ayakkabı da.
So are alligator shoes.
Timsah ayakkabıları prestij, zenginlik ve itibar simgesidir.
Alligator shoes are a symbol of prestige, wealth and importance.
Evet, Bay Cubberson'ın timsah ayakkabıları da öyle.
Yeah, but so are Mr Cubberson's alligator shoes.
- Sonra sor, timsah.
- Ask me later, alligator.
- Timsah.
- An alligator.
- Uçan timsah mı?
- A flying alligator?
Saçmalama. O bir timsahtan kötü değil.
Balderdash, my good woman He's no more evil than an alligator.
Buddy ile evdeydik, can sıkıntısından patlıyorduk Timsah derisinden yapılmış bu ayakkabıları buldu.
Buddy and me was hangin'around the house, you know, nothin'to do. And, uh, he found these here alligator shoes.
İşte bu ayakkabıları tepenin yamacında buldu çocuk değil mi, onlarla oynamaya başladı.
See, he found these here alligator shoes up on a hillside, and he put'em on and he started playin'like a boy will.
O muhtemelen bir timsahtı.
It was probably an alligator.
Bu timsahın burun deliklerine tutturulmuş silahları vardı.
Well, this alligator had guns sticking from its nostrils.
O sadece küçük yaşlı bir timsah, unuttun mu?
It's just a little old alligator, remember'?
- Bir tutam sakal.
- Alligator.
Bu bir tür tümsah.
That's an alligator.
Teşekkürler. Geçen gün bir ayakkabıcıya gittim ve "Timsah ayakkabıları satıyor musunuz?" diye sordum.
I went into the shoe store and I said to the clerk "Do you sell alligator shoes?"
Ve o "Timsahınız kaç numara giyiyor?" dedi.
And he said "What size does your alligator wear?"
Sonra görüşürüz.
See ya later, alligator.
O sekreterimi arar, o da beni arayanların listesini yapar ve iki haftada bir salı günleri bana o listeyi verir.
He calls the secretary, who makes a list of who called... gives it to me in a alligator folder every other Tuesday.
Öne ben geçiyorum, Duck.
'Hey! I'm gonna grab that alligator head of yours.
Değerli bir timsah derisi karaborsada çok büyük paralar edebilir.
The valuable skin of the alligator can bring a high price on the black market.
Şu gölde büyük bir timsah var ve ben bu konuda çok endişeliyim.
We've got a big alligator off in that lake and I'm really worried about it.
Timsah, sakinlerin çoğu için tehlike arz ediyor gibi görünüyor.
The alligator seems to pose a threat to most of the residents.
Timsah ihbarını siz mi yaptınız?
- Did you call about a nuisance alligator?
Bu haber timsahların hikayesine ironik bir sonuç çıkarıyor.
This news story presents an ironic conclusion to the story of the alligator.
Timsahı korusun diye tutulmuş bir adam, onu korumaya çalışırken canından oldu.
A man hired to defend the alligator lost his life to the creature he was trying to protect.
Bu seferlik, verilen fırsatla, avcı olan timsah oldu.
This time, when given the chance, the alligator became the hunter.
Timsah kemiği ve domuz kuyruğu biraz da kara bezelye.
Alligator ribs and pig tails With some black-eyed peas
Neden Timsah Arnie'ye merhaba demiyorsun?
Bernie. why don't you say hello to Arnie the alligator?
- Şimdi evimden çık!
- You'll be sorry for this, you wait... and I'll see you later in an alligator! Now get out of my home!
Belki de bir timsahın öğle yemeği olarak yaşamını yitirecek.
This old women will probably end up as lunch for some alligator.