English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ A ] / Almas

Almas tradutor Inglês

10,365 parallel translation
İşimi yapmama izin vermeden önce kaç hayatı daha alması gerekiyor?
How many lives will he take before you let me do my job?
Jason'ın tahtı almasına engel olamazsın.
You cannot stop Jason taking the throne.
Avamlığı, adını tarifinden almasından belli yemek mi?
A dish so pedestrian its name is the recipe?
Merak etme - Bir senaryonun zaman almasını öğreniyor.
Don't worry - learning a script takes time.
Herkesi alıyorlar onu neden almasınlar?
They're drafting everybody, why avoid him?
O kadına Ben seni yakalamadan oradan almasını söyledim.
I told her to get you out of there before Ben found you.
- Babamın gözünü almasını mı tercih ederdin?
Would you rather it blind my father?
Ariadne bunun almasına izin vermeyecektir.
Ariadne won't let this happen.
Bir mahkumun intikam almasına yardım etmeye karar verip vermediğinizi merak etmeme neden oluyor.
Makes me wonder if you decided to help one inmate get a little payback.
Davete cevap vermesi bizi şaşırttı, sanırım gelmiş çünkü bu gece onu alması için bir araba hizmeti istemiş.
Uh, we were surprised he RSVP'd, but I guess he made the trip,'cause he asked for a car service to pick him up in the city tonight.
Daha yüksek not almasını istemiyorum.
I don't want him to get the high score.
Croatoan'un sorunlarını almasına izin vermedi.
It stopped Croatoan from getting his Troubles.
- Bu kadar çok diazepam verirsen nefes alması durabilir, biliyorsun değil mi?
- Yeah, but if you give her too much diazepam, you know that you risk compromising her breathing, right?
Evet, Mike'ın koruyucu aile lisansını alması biraz süreceği için A.J bir süre burada bizimle yaşayacak.
Yeah, it's gonna take some time for Mike to get his license, so in the meantime, A.J.'s gonna stay here with us.
Ama insan aklının bir başka karanlık yönü daha var. Bu ise bir başka insanın........ çektiği acıdan diğerlerinin haz alması ile ilgili bir tür bağnazlık.
But there's another darker side to the human mind, one that allows us to take pleasure in the pain of others and could make us addicted to bigotry.
Bunun bize gösterdiği şey, muhafazakar ya da liberal görüşte olsun almasın gördüğümüz her şey aslında beynimizde farklı biçimde algılanır ve kumar oynamak gibi basit bir eylemde bile siyasi görüşlerimiz ile alakasız olarak işlem anında farklı mental araçlar kullanırız.
What it tells us is that being a political liberal or a political conservative influences everything that we see, that we see the world in really different ways, we use different mental tools when we're processing even basic things like gambling that appear to have nothing to do with politics.
Drew hala Valerie'nin evi almasını ve kendisinin de yatırımlarla CD'leri almasını istiyor.
Drew still wants Valerie to take the house and he'll take the investments and CDs.
Bu yüzden Isaacs'i beni de takıma almasına ikna edeceksin.
That's, um- - that's why you're gonna convince Isaacs to put me on the team, too.
Ben şu an rolü bırakıp yedeğimin bu rolü almasını düşünüyorum.
I think what I need to do is just drop out, let my understudy take over.
Lütfen cep telefonlu bir aptalın bunu senden almasına izin verme.
Please don't let some idiot with a cell phone take that away from you.
Donovan'a seni derhal görevden almasını önereceğim.
I'm recommending that Donovan suspend you immediately.
Başkasının almasına karşı bir şeyler yapabilirsin diyorum.
I'm saying you might do something That makes someone else take it.
Ve ukala bir çocuğun gelip de bütün şanımı almasını istemem. Özellikle de izotop yakıt tepkimesiyle ilgili ilk şeyi bilmeyen birinin.
And I don't want some cocky kid coming along and taking all the glory, especially one that doesn't know the first thing about isotopic fuel reactions.
Bir insanın bir başka insanı ya da kitabı,... örnek alması gibidir.
They are information that's copied from person to person, person to book.
Öylece oturup Ivan'ın ipleri eline almasını bekleyemeyiz.
We can't sit around, waiting for Ivan to call all the shots.
Kamyonet bir çiftçiye aitmiş, yanında çalıştırdığı genç bir kadın göçmene erzak alması için vermiş.
The truck belonged to a farmer who'd loaned it to a young woman, a migrant worker, to go out and make a supply run.
Mike'ın lisansını alması biraz zaman alacak.
It's going to take some time for Mike to get his license.
Ya da yeni erkek arkadaşını seni alması için ararsın ha?
Or maybe you can just call your new boyfriend to come pick you up, huh?
O zamanlar ne büyük bir nimet olduğunu anlamasam da Sharon'ın beni evine alması hayatımın Alice'inkinden çok daha farklı bir yere gitmesine neden oldu.
And I didn't appreciate what a big deal it was at the time, but Sharon taking me in, that might be the difference between what happened to Alice and what happened to me.
Christopher Riley anlaşmak için iki mahkumiyeti vardı bu üçünsü ile onun uzaklaştırma almasına sebep olur.
Christopher Riley has two convictions for dealing, a third and that would have been him away for years.
Birinin kağıtlardan alması gerek.
I mean, someone has to take a tab.
Kimsenin sandalyeni almasına izin vermeyeceksin!
You don't let anybody take your chair!
Kereviz'in ailemizi yeniden ciddiye almasını sağlayacak bir şey yapmalıyım. Köpeği Tombalak'ın şerefine 17 çeşitli yemek veriyorum.
I need to do something that will force Celery to take our family seriously again- - host a 17-course meal in honor of her dog, Dumpling.
Malcolm'un Christa'yı hedef almasının bir nedeni var mıydı?
Is there a reason that this Malcolm would target Christa? Of course.
Hodgins'a örnek almasını söylersin.
Well, you should ask Hodgins to swab it.
Bu benim geleceğim kimsenin bebeğimi benden almasına veya bana karşı doldurmasına izin vermeyeceğim.
See, this is my future, and I am not letting anyone take it from me or turn it against me.
Ama artık anladım ki beni yanına almasının sebebi onun gibi olmamı istemesiymiş.
I realise now that she nurtured me so I would become like her.
Hiç kendine sordun mu? Nasıl bir Tanrı gerçek bilgiyi taşıyan bir meyve ağacı dikip yarattığı varlıkların oradan almasını yasaklar?
Did you never ask yourself what kind of a God plants a tree bearing the fruit of true knowledge, only to forbid his creation to partake?
Booth'a şüphelinin tıbbi kayıtları için izin almasını söyleyeyim.
I was correct. I'll tell Booth to subpoena the suspect's medical records.
Eğitim almasının çok daha güvenli olacağını düşündüm.
Well, I thought it was a hell of a lot safer to... have him trained.
Hunter'a intikam alması için, Fitz'e birini kurtarmak için geçit açmasına izin vermesi. - Bunlar tartışmalı kararlar.
Giving Hunter carte blanche to get payback, letting Fitz try to open a portal to save one life... these are questionable decisions.
Ama biz, yani Şef,... gidecek yeri yokken onu kabul edip ruhu almasına izin verdik, şimdi gidiyor mu?
But we, I mean the Chief, took her in when she'd nowhere to go, and let her receive the spirit, now she's going?
Filmi alması gereken kişiye ulaştırdın sonuçta?
You got the film where it was supposed to go, didn't you?
Rüşveti gerçekten almasını istemediniz, değil mi?
You didn't really want him to take the bribe, did you?
İşleri almasını ve bir gün şirketin başına geçmesini umuyordum.
That is what I thought and was hoping he would take over my business someday.
Bu yüzden takımımın Lincoln'ü almasına izin vermeni istiyorum.
Which is why I'm asking you to let my team bring Lincoln in.
- Yaptığım bir şey için Colby'nin suçu üzerine almasına izin vermem.
I couldn't let Colby take the fall for something that I did.
Belki bir yere saklanıp havanın kararmasını ya da gelip birinin onu almasını bekledi.
Well, maybe he hid somewhere or waited till dark or for someone to come pick him up.
Özel Operasyonlar'ın olay yerini emniyete alması ve cesetleri kaldırmak için güvenli bölge oluşturması gerekiyor.
S.O.B. was required to secure the scene and set up a safe zone before they could be removed.
Fitz'in açık tutup bizi alması için gerekli her şey yazıyor.
- keep it open, and come and get us.
Ellie'nin yardım almasına gerçekten sevindim. Bu harika bir haber.
Yeah.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]