English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ A ] / Araştır

Araştır tradutor Inglês

12,580 parallel translation
- Onu hala araştırıyorum.
I'm still working on him.
Gidin araştırın.
So go fuckin'detect.
Ve şehirde geçen hafta ölen cesetleri araştırın.
And comb the city for bodies dead in the last week.
Bunun arkasını araştırıyoruz efendim.
We're digging into his background now, sir.
Halen Havenhurst'ı araştırıyor musun?
You still looking at Havenhurst?
Durumu araştırıyor ama kadın gitmiş.
So he investigates, but she's gone.
Ben sadece araştırıyorum.
I'm just following up.
Teknik ekip, göndereni takip etmek için telefonunuzu araştırıyor.
The tech team is working on your phone to trace the sender.
Kim? Yerinde olsam bunu araştırırdım.
Well, if I were you, I'd look into that.
O senin gibi bir araştırmacıdır.
He's a searcher, like you.
Hava araçlarının tarihini mi araştırıyorlar sence? Hayır.
You think they're researching the history of aeronautics?
Her yeri araştırın.
Search everywhere.
Bunun içindeki yağmur suyu deposu olan istasyonları araştırırsın.
And inside there, you will find the station with the rain tank.
Dinleyin, onlar araştıracaklardır ve ne yaptığımı çözeceklerdir.
Listen, they're gonna investigate, and they're gonna figure out what I've done.
Yüzlerce kişinin ölümünü araştırır Son 30 yılda uykusunda ölenlerin oranı.
Investigates the deaths of hundreds of people who died in their sleep over the last 30 years.
Araştırmacılar uyanık olduğunuzu söylüyor Uyku felci yaşadığınızda sanırım yanlış olduklarını düşünüyorum.
Researchers say that you're awake when you experience sleep paralysis, but I think they're wrong.
İstersen araştır.
You can look it up.
Araştır.
Investigate.
Emelia Ricoletti'yi araştırıyorum.
Emelia Ricoletti, I'm looking her up.
Sanırım araştırmalıyız.
Oh, I suppose we should.
- Diğer şirketleri araştırıyor musun?
- You read up on the other companies?
Onu araştırıyor musun?
Are you investigating her?
Onu mu araştırıyordunuz?
You've been investigating him?
Peder, Yüzbaşı'yı araştırıyormuş ama babam işi bırakmasını söylemiş.
The Reverend was doing research on the Captain... and my father told him to abandon the project.
O istasyonu borda edip araştırırsak...
Sir, if we board and search that station...
Ben Morrisons'ta danışmanım. Şu anda Dacoil'e çalışıp taşeronluğun işe yarayıp yaramayacağını araştırıyoruz.
I'm a consultant at Morrisons and we are working for Dacoil right now evaluating if it will pay off to outsource some services.
Aynı zamanda gizlilik anlaşması diye bilinen fikri mülkiyet haklarıyla bağdaşan ve güvenli anlaşmaları içeren, anlaşmaları araştırıyoruz. Ek olarak da rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar üzerinde yoğunlaşıyoruz.
We will also be examining a range of contracts related to intellectual property, including confidentiality agreements, also known as non-disclosure agreements, or NDAs...
Demek istediğim herkes ve hatta şu dinî bayramların tümünü araştır.
And I mean everyone, even those... Carl, Carl. Carl!
Henüz araştırılıyor.
That's under investigation.
Şu an için cinsel birliktelik amacıyla olduğunu düşünüyoruz, fakat bu da henüz araştırılıyor.
At this point, it looks sexual in nature, but that, too, is under investigation.
Bu da, henüz araştırılıyor.
That, too, is under investigation.
Olayı araştırıyorum.
I'm investigating what happened.
Sizin yerinizde olsam bunu kesinlikle araştırırdım.
I'd definitely check into that if I was you.
Derhal araştırın.
Find out what you can right away.
Çocuğun o gece neler yaptığını araştır. A'dan Z'ye Evden çıkışından, yakalandığı zamana kadar yaptığı her şeyi.
Lock in the kid's night for me, from point A to point B, from when he left his house to when he was picked up.
- Biraz araştırıp seni ararım.
- Tutkin things and then I'll call.
Araştırıyorum hala karar vermedim.
I don't know, I'm still exploring.
Kettering ormanını araştırıyorlar değil mi?
They're looking up at the Kettering Forest, aren't they?
Cinayetle ilgisi olabilecek her şeyi araştırıyorum.
I'm just looking at all angles on the murder.
Babanı araştırıyordum.
I've been investigating your father.
Sanırım bizden fırıncıyı araştırmamızı istiyorsunuz.
I'm thinking you want us to look into the baker.
Siz neden öldüğünü araştırın.
You two just figure out why he's dead.
Ve çalışan kayıtlarını çizelgeye göre araştır tamam mı?
Yeah, and run the employee records against the schedule, okay?
Dedektif, operasyonda olan herkes iyice araştırıldı.
Detectives, everyone in operations has been thoroughly vetted.
Bunları araştırıp bir bağlantı bulabilir miyim bir bakacağım.
I'm gonna go through'em, see if I can find any connection.
Joe Harris'in cep telefonunu araştırıyorduk.
We've been digging into Joe Harris'cell phone.
Araştırıp duruyoruz, ama bir şey çıkmıyor.
We'll keep digging, but nothing's jumping out.
Bir cinayeti araştırıyoruz.
We're investigating a homicide.
"Bildiğim kadarıyla benim zıttım... kalpten gelen saf iyilikle, güç ve tutkuyla... birinin dünyasını ve aklını araştırmaktır."
"The opposite of me as far as I can tell does stir the mind to search one's world with passion and strength from the heart's purest well."
Nina, şu yasal işin araştırır, onun yaptığı şeyleri incelerken, burada oturmasına izin vereceğim.
- No. I'm gonna let him sit for a while, have Nina check out these legitimate businesses, start to dismantle her organization.
Plakayı araştırıp ismi buldum.
And?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]