Asiler tradutor Inglês
627 parallel translation
İkinci gruba bizi yok etmeyi deneyen asiler de dahildi.
The latter included rogues, rebellious ones who attempted to destroy us.
Marduklar robotları avlıyor olsa da asiler insan hakları diye bağırıyor Robot Yasası'nda değişiklik ilanıyla halkı kışkırtıyorlar.
Even with the Marduks hunting the robots the rebels are screaming for human rights instigating citizens by proclaiming change in Robot Laws.
Yaşasın asiler!
Up the rebels.
Tamam, şimdi asiler ve devrimcilerle uğraşan Vali'yi ikna etmeliyiz
"Signed, James Smith and his Black Boys of the Conococheague."
Haftalardır görev bekliyorum... -... bu arada asiler yaklaşıyor.
Camping around for weeks waiting for an assignment and all the time, the rebels rolling down.
Asiler kaybetti!
The Rebels quit!
- Siyah Asiler Motorsiklet Kulübü.
- Black Rebels Motorcycle Club.
BRMC'nin anlamını sordum, "Siyah Asiler Motorsiklet Kulübü" dedi.
I asked what BRMC means. He said, "Black Rebels Motorcycle Club".
Şu anda hepsi batı sahilinde olmasın? Belki de asiler rahatça gemilerden çıksın diye yardım ediyorlar.
Are they not now upon the western shore, safe-conducting the rebels from their ships?
Şu andan itibaren elinde silah olan bütün asiler bir ağacın arkasına saklanıp şöhret kazanmaya çalışacaklar.
But from now on, every Johnny Reb with a gun will be hiding behind a tree trying to make a name for himself.
Ama burada bizi yakından izleyecek asiler olacak. Bizi parçalamak isteyecekler.
Only the rebs will really have been closed in behind us, ready to chew us to bits.
Asiler, efendim!
Rebs, sir!
- Asiler. İleride yolu kesmişler.
They got the whole road blocked.
Yaralı da olsa asiler, Cenevre Sözleşmesiyle korunmuyor ve kötü muamele görüyor.
Rebels, wounded or whole, are not protected by the Geneva Code and are treated harshly.
- Yaşasın asiler.
- Up the rebels!
Hιrsιzlar, asiler, asker kaçaklarι... Güneyli beyefendiler. Aranιzdan gönüllüler istiyorum.
You thieves, renegades, deserters... you gentlemen of the South.
O asiler Yanki ordusunun geldiğini anlasιn.
We'll let those rebels know there's a Yankee army come to call.
Asiler mi?
The rebels?
Asiler mi?
Rebels?
Alvarez Kelly asiler tarafından kaçırıldı.
Alvarez Kelly hijacked by rebels.
O etin asiler için anlamını biliyordum.
I knew what that beef meant to the Rebs.
Bu asiler savaşma isteklerini kaybetmişler.
These Rebels have no will to fight.
- Aynen öyle. Asiler bu lanet olası köprünün tüm bölgenin kilit noktası olduğuna karar verdi.
Sure, the Rebs have decided that damn bridge is the key to this whole area.
Hayatım üstüne bahse girerim, asiler yapmadı.
I'd stake my life that it wasn't the rebels.
Şimdi bu asiler bölgede ateşkes istiyorlar. Ha!
And now that rebel at the prefecture wants a cease-fire.
Asiler ayağa.
One-sided run leg-off! . Up the rebels!
Senin düzeyindeki bir adamın anlayacağı üzere... asiler... sıkı gözetim altında tutulmaları zorunlu olan asiler, eğer başkaldırı kesinse, yok olmaya hazırlıklıdırlar.
A man of your calibre will appreciate that rebels... that rebels must be kept under close surveillance, ready for extinction if the rebellion is absolute.
Eyaletler arasındaki savaşta, bir kısmımız Sağdık Birlikler,... bir kısmımız da Asiler Konfederasyonu'nda yer aldı.
When the war between the States declared that we were either Union loyalists or Confederate rebels.
Başka asiler mi diyorsun?
You mean more rebellion?
- Asiler efendim.
- The rebels.
Biz Asiler Ordusuyuz, ezilen köylülerin savunucusu!
We're the Rebel Army, the defenders of the oppressed peasantry.
Asiler ordusu.
The rebel army.
Bir kriz anında, söylenenlere karşı gelenlerin hep uzun saçlı asiler olduğunu gördüm pek çok kez. Bu kriz, okuldaki bir yangın ya da gecekondu mahallesinde, bir hafta sürecek bir yardım toplantısı yapmak için haftalık tatilleri feda etmek olabilir.
So often I've noticed that... it's the hair rebels who step into the breach when there's a crisis... whether it be a fire in the house... or to sacrifice a week's holiday... in order to give a party of slum children seven days in the country.
Dağlarda gümüş bulunmaz, sadece asiler var.
No silver in the hills - only rebels.
Asiler yan tarafımızda!
Rebs on your flank.
Onu asiler öldürmüş gibi görünmeli. Yarın öğlene kadar bu iş bitmeli.
I want it to look like the rebels killed him not later than tomorrow afternoon.
Kölelik zamanında kâhyalar, savaşta asiler beni yenememişti, ama şimdi galiba mağlup oldum.
Drivers couldn't do it in slavery days, nor the rebels in the war, but now I think they beat me.
Beyler, onun gibi asiler... halkın önünde idam edilmeli... ve herkese örnek olmalıdırlar
Generals, rebels like him should be executed in public in order to frighten the people
asiler
Someone came to his rescue!
Asiler. Komünistler!
You're just subversives, Communists.
Asiler.Komünistler!
You're just subversives, Communists.
Chang ve Can kardeşi Huang Asiler yok edilinceye kadar Ma'nın yanında cesurca ve ölümüne savaşıp
Chang and his god-brother Huang followed Ma to fight bravely and dangerously in battles and got great awards until the
Bu nedenle asiler ağır kayıplar veriyor.
So insurgent losses are heavy.
Evet, Asiler sessizce gelip onu esir aldı.
Yeah, the Rebs sneaked in and took him prisoner.
Ama gecenin karanlığında, çok gizli bir toplantı vardı ; toplantıda asiler, gerillalar ve babanızın asistanı Lin Ming-Chung vardı
That very night, there was a secret meeting between some rebels, guerrillas, and your father's aid Lin Ming-Chung.
Asiler, Frankenstein'a gününü gösteriyor.
The rebels are sure giving it to Frankenstein.
Teşekkürler, asiler.
Thank you, rebels.
Asiler falan derken başımızdan geçenleri düşünürsek aslında hala iyi durumdayız.
With all we've been through, sometimes I'm amazed we're in as good condition as we are, what with the rebellion and all.
Bu R2'nin hafızasına asiler için hayati önem taşıyan bilgiler yükledim.
I have placed information vital to the survival of the rebellion into the memory systems of this R2 unit.
Asiler çok iyi silahlanmış durumda.
The Rebel Alliance is too well equipped.
ASİLER PRENSES'TEN MÜCEVHERİ GERİ İSTİYORLAR
I was just having a cocktail party, and I saw you driving by. I just know you'd enjoy it.