English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ A ] / Asit

Asit tradutor Inglês

2,147 parallel translation
Sodyum Dodesil Sülfat, amino asit yapımın şifresini çözmede etkili olmaz.
An S.D.S. scan will not be effective... in decoding my amino acid construct.
Asit seviyesi sıfır.
Pure water.
Onu bir asit çözelti içine koyacağız verilerin özgün nanobaytlarını parçalayıp -
Before she dies. We submerge her in an acid solution, break up the individual nanobytes of data, and- - you want to dissolve her.
Kalabalık onu etkisiz hale getirmek için koşturarak üzerine böceğin zırhına işleyen formik asit serpiyor.
but here, they dig temporary homes. when the snow melts, they move on.
Topher, dışarıdaki minibüste sülfürik asit kapları, naylon torba ve alet çantası var.
Topher. In the van outside, you'll find containers of sulphuric acid, a plastic sheet, and a bag of tools.
Asit plakalarını arıyorsan Walter zahmet etme, hepsini attım.
If you're looking for your acid tabs, Walter, don't bother. I threw'em out.
Aslında, etil alkol sinir hücrelerindeki elektriksel kondüksiyonda hormon hareketlerini sağlayan reseptörlerde ve sinir taşıyıcılarında gama-aminobütirik asit gibi kısıtlayıcı etki yapar.
Actually, ethyl alcohol inhibits electrical conduction in the nerve cells and stimulates reuptake receptors of inhibitory neurotransmitters like gamma-aminobutyric acid.
Çelik bir kutunun içine kediyle beraber bir şişe hidrosiyanik asit ve çok az miktarda radyoaktif madde konulur.
You put a cat in a steel box along with a vial of hydrocyanic acid and a very small amount of radioactive material.
Sığırların sindirim sistemi mısır hazmına uygun değil, asit biriktiriyor.
Yeah, you know, a cow's digestive system is not designed for corn, so the acid builds up.
"Üzüm suyu, mısır pekmezi, meyve peltesi, sitrik asit, sodyum sitrat."
"Grape juice, corn syrup, fruit pectin, citric acid, sodium citrate."
Laktik asit seviyesini söyle.
Just give me the lactic acid level.
Kandaki asit, hemoglobin proteini ve kan şekeri arasındaki reaksiyonu yavaşlatır.
The acid in the blood slows the reaction between the hemoglobin protein and blood sugar.
Etin kararması da aynı kimyasal süreç. Bu da asit sayesinde yavaşlayabilir demek.
Browning meat is the same chemical process, which means it should also be slowed by acid.
Mide asit düzeylerim henüz düzelmedi.
Stomach acid levels are still playing up.
Nişasta, gastrik asit tarafından çok çabuk parçalanır, fakat bütün mideyi içindekiler erimeden kurtarabildik.
Starches are broken down quickly by the gastric acids, but this survived quite well in a full stomach.
Asit olur.
You get the acid.
Şu, asit havuzuna düşüp gözlerimi kaybettiğimden beri, sizi görmemiştim çocuklar.
Oh, i haven't seen you since my accident that i had when i fell--i fell into the pool of acid, eyes first.
Ejderhanın kafasını kesiyorum ama damarlarında kan değil, asit var.
I'm chopping off the dragon's head, but he has acid for blood
Asit olmasın yoksa?
It couldn't have been acid?
Geçmişte biri asit ve domates sosu döktü.
We've had someone throw acid at it, tomato sauce.
Bu tıpkı motellerde asılan ve senelerce asılı kalıp kimsenin üzerine asit dökmeyeceği türden.
It's like what motels put up, and it hangs there for years, and no one ever throws acid at it.
Asetik asit zehri nötrleştiriyor.
Acidic acid neutralizes the poison.
Evet iddia makamından bıçağı sitrik asit testine sokması istendi.
Yes, the defense ordered a test of the knife blade for citric acid.
Sülfürik asit banyosuyla eritelim, seri katil tarzı.
We boil them in a bath of sulphuric acid, serial killer style.
Sülfirik asit!
It's sulfuric acid!
Böcek nişan alıyor ve firavun faresinin gözüne ve ağzına doğru formik asit püskürtüyor.
The beetle takes aim... and fires formic acid straight at the mongoose's eyes and mouth.
Pek başarılı değil ama yırtıcıların onu asit püskürten bir böcek sanmalarına yetecek kadar iyi.
Not particularly well, it's true, but well enough... to fool predators into thinking it just might be an acid-firing beetle.
Lsırgan otu etkisi yaratan bir çeşit asit püskürtürler.
They fire the sort of acid that gives nettles their sting.
Seralar asit yağmurunu uzak tutmakta.
The greenhouses keep out the acid rain.
Bu hidroklorik asit, bunu yersem içimi yakar ve bir köpek gibi ölürüm.
That's hydrochloric acid. lf l eat that, it'll burn me up inside and kill me like a dog.
- Yani asit kazanını karıştırıyormuş gibi yapacak.
You know, her mixing the pots of acid and that type...
Asit rasemizasyonu daha kesin bir değer verecektir.
Acid rasmization will be more precise.
Hepimiz kabul ediyorsak, ona asit giderici verelim ve taburcu edelim.
If we're all in agreement, let's get her some antacid and get her out of here.
Asit prusikle dimetilsülfoksit karışımında şüphelendiğinizi varsayıyorum. O zaman reaksiyon anında olurdu.
Well, I'm assuming you suspect a combination of prussic acid and DMSO but then the reaction time would have been immediate.
- Fitik asit tuzu.
Sultan phytic acid.
Asit banyosundan sonra onun dişlerini sökeceğim.
I'm gonna remove the rest of her teeth after the acid bath.
- Asit olmadığından emin...
- I just wanna make sure that you know that...
Yarınki sülfürik asit deneyine hazır mısın?
Hi Encouraged to experiment with sulfuric acid tomorrow?
Bunu 50 yıI boyunca sıkça kullandım. Tam olarak 1954-1962 yılları arasında asit olarak kullanıImış. - Bu Halüsinasyon yapan birşey.
Actually, I spent most of the 1950s, 1954 to 1962 to be exact, on acid.
Olay yerine varmamızın öncesinde görünüşe göre hasta başını boynunu ve yüzünü bir tür yüksek derişimli asit ile yakmış.
Prior to our arrival on scene, patient apparently doused his head, neck and face with some sort of highly concentrated acid!
Son zamanlarda bir lise talebesinin öldürülmesi ile bağlantılı olduğu düşünülen kimliği tanımlanamayan bir adam tutuklandı. Şüpheli kritik vaziyette hastanede tutuluyor. Yüzünde ve vücudundaki kendi kendine yaptığı ağır asit yanıkları kimliğinin saptanmasını imkânsız kılıyor.
An unidentified man has been arrested in connection with the recent ritual murder of a local high school honor student The suspect is hospitalized in critical condition with severe, self-inflicted acid burns over his face and torso making it impossible so far for authorities to determine his identity...
Hayır, bir asit bombası!
No, a soda-can bomb!
Ve bir grup Rus'un kasabama gelip bir asit bombası patlatmasına izin vermeyeceğim.
And I'm not about to let some Ruskie fucks come into my town and blow shit up with some red-soda-can bomb.
O yüzden suratına asit dökmüşler.
So they splashed acid in her face.
Asit mi?
Acid?
Sülfürik asit.
Sulphuric acid.
Asit değil bu, sadece içki.
It's not acid. It's just spirit.
Yeraltı dünyasından paragöz bir kadın, ereksiyon halindeki bir eziğin penisinden kokain çekiyor ve sonra da testislerinden asit alıyor.
When a woman from a sordid underworld social circle inales powdered cocaine off of some loser's erect penis and then doses acid off of his testicles...
Belki de şuan içtiğin süte aşırı dozda asit katmışımdır.
Maybe I just dosed the milk you just downed with high-grade liquid acid.
Kesinlikle. "Ultra Cadılar Vadisi'nin Altında" bizim kasabanın asit ve Viagra içmiş haline benziyor.
is like "Our Town" on acid and, like, Viagra.
Asit reflü?
Acid reflux?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]