Automotive tradutor Inglês
179 parallel translation
9 : 00, Polinari Otomotiv Sanayii, bir araba hediye edecekler.
9.00, we leave for the Polinari Automotive Works, where you will be presented with a car.
Williams'ın araba parçalarını kaldır şuradan.
Take that Williams'automotive lot over there.
Williams'ın araba parçalarını kaldır.
Now, you get the Williams'automotive lot.
Burada gazete işletiyoruz, bir gazete, otomobil galerisi değil!
We are running a newspaper, a newspaper, not an automotive agency!
Herhangi bir araba işiniz olursa arayın.
Any automotive needs, call.
Hepinizi Domuzlar Körfezinin çoğu kez karadaki uzantısı denen bir olaya davet etmek isterim.
I'd like to welcome you all... to an event that's sometimes been called the automotive counterpart... to the Bay of Pigs.
O korkunç adam insan ırkına, ve otomotiv sanayiine hakaret etti.
That awful man is an insult to the human race and the automotive industry.
Ayrıca önümüzdeki ay için otomotive yazıldım.
Besides, I'm signed up for automotive next month.
Ama bundan önce, otomobil mühendisliği okudum.
Before that, I studied automotive engineering.
Otomotiv tarihindeki... en devrimci araba.
The most revolutionary car in automotive history.
Otomobil tarihindeki en büyük güne.
The biggest day in automotive history.
Kırolar, ameleler, otomotiv işçileri.
Rednecks, hardhat automotive workers.
Arabalar olmasa, yol inşaatı olmaz, ne de kaldırımlar, trafik lambaları, benzinlikler, araba tamircileri, ve bataklıkta Berman arsası, çünkü kimse oraya gidemezdi.
Without cars, you got no road construction, no sidewalks, no city lights, no gas stations, no automotive service, and no Berman subdivision out in the tules because nobody can get there.
- Arabadaki ihtiyaçlarınız için.
- For your automotive needs.
Otomotiv tarihindeki en genç genel müdürdü o.
He was the youngest C.E.O. in automotive history.
Otomotiv tarihindeki en genç yönetim kurulu başkanı?
The youngest C.E.O. In automotive history?
Bu gece otomotiv sektörünün tarihine, tanık olacağız.
Tonight we are going to witness automotive history.
Otomobil endüstrisiyle kurulmuş bir şehirde basından adil destek alacağımı düşünürsün.
You'd think in a city built by the automotive industry, I'd get a fair shake from the press.
Otomotiv konularında adli araştırma yapan, FBI'a bağılı özel bir eğitmenim.
I'm a special automotive instructor of forensic studies for the FBI.
Bayan Vito'nun uzmanlığı genel otomotiv bilgisi üzerine.
Miss Vito's expertise is in general automotive knowledge.
Genel otomotiv bilgisi konusunda bilirkişi olarak, söyler misiniz bana 3.5 litrelik motora ve dört boğazlı karbüratöre sahip 1955 model Bel Air Chevrolet'de doğru ateşleme zamanı nedir?
Being an expert on general automotive knowledge, can you tell me what would the correct ignition timing be on a 1955 Bel Air Chevrolet, with a 327 cubic-inch engine, and a four-barrel carburettor?
- Buraya arabalarla ilgili tavsiyeler vermeye mi geldiniz?
Did you come here to give automotive advice?
Bu kampanya, yerli oto sahiplerinin... kişisel güvenlerini arttırmak için düzenlenmiştir.
It's designed to bolster individual confidence in a previous domestic automotive purchase.
Araba güvenliğimin büyük ve yetenekli ellerinizde olmasından memnunum. Şu yöne doğru gitmem gerekiyor ve... Hoşça kalın.
I'm sure you're a very nice person and I'm happy to know that my future automotive safety is in your large, very capable hands but I-I really should be going that way so... good-bye.
Çok iyi bir araba tamircisi olmakla birlikte, fiziğin de harika çocuğu. - Harika çocuk.
In addition to being a very fine automotive mechanic he is also in physics something of a wunderkind.
Shea Stadı'nın yanındaki LM Otomotiv'de çalışıyorlar.
They work at LM Automotive near Shea Stadium.
Brady Otomotiv'in kapanmasına 20 dakika var.
Now we only got 20 minutes before Brady Automotive closes.
Biz sadece araba parçası yapmıyoruz... Amerikan sanayine beygir gücü katıyoruz... dediğimde insanlar bana inanıyor.
Hell, folks believe me when I tell them we're not just building automotive components here, we're adding horsepower to American industry.
Otomotiv.
Automotive.
- Evet, otomotiv.
- Yeah, Automotive.
Otomotiv doktoruyum. Quaker State.
Doctor of automotive engineering, Quaker State.
Otomobil bilgisi ve moda anlayışı birlikte.
Automotive skills and fashion sense.
Biz de Büyük Mavi Otomotiviz, bu çok normal.
We're Big Blue Automotive.
Jen, Megan hiç buradaki otomobil müzesine gitmemiş.
Jen, Megan here has never been to the automotive museum.
İşimizin yüzde 60'ını otomobil servisi kapsıyor.
We get about 60 percent of our business from automotive service.
2019 yılıydı, ve ben otomobil araştırma laboratuvarında çalışan sıradan bir robottum.
The year was 201 9, and I was just a lowly roboton working... ... in an automotive research lab.
Paris'te olabilir veya halen terkedilmiş otomotiv labarotuvarındadır.
It's either in Paris or much more likely still in the abandoned automotive lab.
Otomotiv ve aerodinamik teknolojisinin en son harikası.
A unique combination of automotive and aerodynamic innovation.
Burada arabayı tamir ettirebileceğim bir yer var mı?
Young gentlemen... would you happen to have an automotive repair facility here in fair Meadow?
Arabamı başka yerde tamir ettirmemden hoşlanmaz. Aileme sadık biri olarak korkarım beklemek zorundayım.
He gets very upset with me when I take my automotive business elsewhere... so because of family loyalty, I'm afraid I'm gonna have to wait.
Farklı bölümlere ayrılmış... bahçe işleri, otomotiv.
You see, it's divided into different sections... gardening, automotive.
Resmi kayıtlarda Orletti, bir otomotiv şirketi olarak geçiyor.
Officially, Orletti was the name of an automotive shop.
Şirket ve şahsi vergi kayıtları adamın Rogers Otomotiv'in başkanı olduğunu doğruluyor.
Corporate and personal tax returns confirm he's the CEO of Rodgers Automotive.
Otomobil gereçlerinde beni kesmiştin. Seni ev gereçleri reyonuna kadar takip ettim.
You checked me out in automotive supplies, I followed you into home appliances.
Birden ortaya çıkıp otomotiv sektörüne atılmak istediğin günü iyi hatırlıyorum.
I remember when you showed up wanting to get into the automotive business.
Okulu bırakmış Michigan'da otomobil fabrikasında çalışıyordu.
He dropped out of school so he could work in the automotive plant in Pontiac, Michigan.
Daha önce otomotiv sektöründe çalıştım. Ben lanet bir kovboyum.
I have a background in... automotive service and I'm a fucking cowboy.
Aslında otomotiv zevkinin en naçiz parçası.
The briefest indulge-ment in automotive pleasure.
Özgürlük Köyü Otomobil'e hoş geldiniz.
Welcome to Liberty Village automotive.
Kızlarla öğle yemeğinde bunun hakkında konuşuyorduk. ve aynı fikirdeyiz, İkinci bir iş daha bulmalısın.
Anyhow, I'm getting off I-94, listening to Toscanini blend precisely with the sound of my fine German automotive machinery, when a reckless driver cut me off.
" Kullanacaklar. Mecburen. Anlayacağın,
16, 00 : 15 : 58 : 16, the public transit company controlled by General Motors 16, 00 : 16 : 00 : 16, and other automotive interests.