English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ A ] / Avı

Avı tradutor Inglês

9,206 parallel translation
Bu sabah erken saatlerde soruşturmayı devir alan FBI ülke çapında şüpheliyi bulmak için insan avı başlattı.
A nationwide manhunt is underway, headed by the FBI, who took control of the the investigation earlier today.
Şehrin en zengin adamıyla Wyooming'de üç günlük geyik avı nasıl?
Three days of deer hunting in Wyoming with the richest men in the country.
Oradaki insan avının daha iddialı olacağına inanıyorum.
I believe it would make for a challenging hunting ground.
Bu avın içinde herşey var.
The hunt that is everything.
Bu bir eğitim meselesi, bu avı yakından gözlemle.
It is about education, observe this hunt closely.
Sanki ilk defa teslim olan bir avımız olacak gibi.
It seems that for the first time we may have a surrender on our hands.
- Örümcek avı yapmalıyız.
We got to have a spiderhunt.
- Hayır, dostum, daha fazla örümcek avı yok.
No, dude, no more spiderhunts.
- Örümcek avını yapacağız.
We'll do the spiderhunt.
Örümcek avı! - Örümcek avı!
And spiderhunt!
Hayattaki örümcek avında... Altı kişilik bir takım olduğumuz için çok memnunum.
In the spiderhunt of life I sure am glad that we're a team of six.
"Woden'ın Avı."
" Woden's Hunt,
Beş dakika daha devam etseydi kurt avını yarına bırakırdın.
I think in another five minutes you would have replaced the wolf as the focus for tomorrow's hunt.
Sayenizde insan avı başlatmışız.
Looks like we've got a manhunt on our hands, thanks to you.
Avladığın avını herkesten iyi biliyorum.
I know more about the prey you hunt than anyone.
Tamamen masumaneydi, kendisiyle... sohbetimiz cadı avıyla ilgili.
It was perfectly innocent. He is... The talk is of witchcraft.
Cadı avı başladığından beri insanlar benden gözlerini kaçırıyor.
Most people have been avoiding me since this witch hunt started.
Meşhur cadı avı aletlerinizden mi?
Is this one of your fabled witch-finding devices?
Bay Tousignant benden onu Evan Lee Hartley'in insan avına dahil etmemi istedi.
- Ms. Tousignant asked me to keep her in the loop on the Evan Lee Hartley manhunt.
- Bizim, onların avı olmamıza engel olan tek şeyin teknolojimiz olduğunu.
- That's it's only our technology that keeps us from being their prey.
Melanie avı başlatıyor.
He's starting a witch hunt for Melanie.
Avı hissettiklerinde, saldırırlar.
They sense prey, they attack.
Kötü adamlar için hazine avı gibi oldu.
It became, like, a bad-guy treasure hunt.
Favori avınızın hayatına açılan favori gözetleme deliğini korumak için yaptınız.
You did it to protect your favorite peephole into the life of your favorite prey.
Saldırıların erotik bir içgüdüyle düzenlendiği çok bariz, bu da bize gösteriyor ki saldırgan avını taciz etmekten hoşlanıyormuş.
There's clearly an erotic nature to the attacks, Which suggests that the murderer enjoyed Stalking his prey.
Senin, hırpalanmış bir polisin sıkıntısı ile muhtemel bir terörist avı arasında zamanını hala bölmediğini farz ediyorum.
Assuming, of course, you're not still splitting your time between the tribulations of a beat cop and the hunt for a likely terrorist.
Belki kolay av mevsimidir.
The month of April has some sort of significance to him. Maybe it's easy hunting season.
Sadece benim onu öldüreceğimi düşünebilir, Fakat bu bir av!
He may think I'm just out for the kill, but it's the hunt!
Belki birgün bu av senin gözünde de önem arz eder.
For it may be a value to you one day.
Fakat, efendim, ya av?
But, sir, the hunt?
Kowloon, bu av en hayvani beklentilerimi bile aşmaya başladı.
Kowloon, this hunt has suddenly started to exceed my wildest expectations.
- Örümcek avı!
Spiderhunt!
Aslında iki tane. Av için yetiştirilmişler. Bu yüzden maktul onlar için zafer yemeğiydi.
Yeah, two of them, actually- - they were bred for hunting, so for them, the victim was a, was a victory dinner.
Av tüfeği gibi.
Just like a shotgun.
- Vahşi Av.
The Wild Hunt.
"Vahşi Gezi ya da Vahşi Av olarak da bilinir."
" also known as the Wild Ride or Wild Hunt.
Evet, Cerberus, yer altı dünyasının av köpeği.
Ah, yes, Cerberus, hound of the underworld.
Bu bölgedeki hayvan avına karşıyız. O gergedanı avlamak için geçerli lisansım var.
I have a valid license to hunt that rhino.
Ve yakalanmadan önce başka bir av partisi arayışındaydım.
And before I got caught, I was out there looking for another hunting party.
Otoyol çıkışında av malzemeleri satan bir yer var.
There's a hunting supply store down the highway.
Bu hafta kulak misafirine av olduğum için antenlerimi kesinlikle açtım.
Having fallen prey to one eavesdropper this week, my antennae are keenly attuned.
Sanırım devasa bir av köpeğinin ayak izlerini bulmak için araba yolunu inceler.
I expect he'll examine the driveway for the footprints of an enormous hound.
Okula nereye gitmiş? Bayan bir av yakalamak üzere'ye falan mı?
Where did he go to school, Our Lady of To Catch a Predator?
Av bıçağı?
Hunting knife?
Birinde av bıçağı, diğer ikisinde silah vardı.
One of them had a hunting knife, the other two had guns.
Bir av tüfeği ile, yüz atımlık fişeğe ihtiyacın var.
You need a shotgun, and a cartridge with 100 rounds.
Şok haber... Av olan biziz.
Newsflash... we're being hunted.
Kendini Teksas Üniversitesi Kulesi'nin 28. katındaki gözlem seyir platformuna kapattı. Yanında Remington 700 av tüfeğiyle.
Barricaded himself on the 28th floor observation deck of the University of Texas Tower with his Remington 700 Deer Rifle.
Orda dışarıda, Hepsi birer av ve avcı.
Out there, it's all predators and prey.
Avcılar ve av.
Predators and prey, Doc.
- Zachary, av nasıl gidiyor?
Zachary, how goes the hunt?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]