Azrail tradutor Inglês
540 parallel translation
Azrail peşinde zaten.
Death's staring him in the face.
- Azrail yokladı sanki.
- A cat just walked over my grave.
Tanrı korusun ama, isim vermemekle birlikte bunun Azrail'in davet listesinde olan bir aile olduğunu söyleyebilirim.
And naming no names, I will say that it's a family that the angel of death has marked on his invitation list. Heaven forbid.
Flörtlerim ise Azrail ileydi.
My flirtations were with death.
Azrail dışında ne bir bayrağı ne de bir düşmanı tanıyordu.
He knew no flags and no enemy but one - death.
O pilonları keşfedene dek kaybolmuş bir hâldeydi. Azrail'in o üç kemikli parmağı yeryüzünden dışarı çıkmış ve onun yere çakılmasını bekliyordu.
He was lost until he found those pylons, those three bony fingers of death sticking out of the earth, waiting to bring him down.
- Leylek ve Azrail başa baş gidiyordu.
- Stork and the Grim Reaper, neck and neck.
Gerçek ve hayal ürünü hikâyelerde ÖIüm Meleği Azrail kadar kötü bir şöhrete sahip başka bir karakter daha yoktur. Önümüzdeki bölümde Bay Earl Hamner'ın kaleminden bir hikâye var.
Rod serling, creator ofthe twilight zone, will tell you about next week's story after this message.
Azrail'i bile çiğnemeden yutar bu.
She could swallow even reaper.
Azrail kadar dakik desek yeridir.
Dead on schedule, you could say.
Ona sahip çıkması için Azrail'i gönderdi.
He has sent the Angel of Death himself to claim him.
Azrail onu çağırdı.
The Angel of Death was summoned.
Azrail hakkında söylediklerimi hatırla.
You will also remember, Simon, what I said to you about the Angel of Death.
Azrail'i çağıran adam.
The man who invoked the Angel of Death.
Azrail.
Azrael.
Azrail ettin herifi başımıza.
You think he is Azrael?
Azrail'in nefesi ensemizde.
The sickle of death is about to strike!
Ama size başka şey soruyoruz Mesela brezilyalı polisler Onların buradan birlikte çalıştıkları Örneğin "Azrail bölükleri"
You haven't answered the question on the extremists and the Brazilian police who collaborate with our police to create death squads.
Azrail bile beni korkutamaz.
Even the Grim Reaper doesn't scare me!
Azrail'in çağrısını duyabiliyorum ve bu ay kimseyi öldürmedim.
I can hear the banshees calling. I haven't shot anybody in a month.
Öfke, Öfke, Yüce Tanrı'nın gücüyle bir Azrail'dir.
Fury : Fury is a reaper... with power from Almighty God.
İşte Azrail ile böyle uğraşılır.
That's the way to contend with the grim reaper.
Müşteri olmazsa, annen bu gece Azrail'in misafiri olacak.
Without customers, your mother will be a guest of the angel of death tonight.
Ölmeden önce ulu aklımı bu makineye geçirmeyi planlıyorum, bu sayede Azrail'i de büyük ödülünden etmeyi düşünüyorum.
Before I die, I plan to transfer my great intellect into this machine, thus cheating the Grim Reaper of his greatest prize.
Sen öylesine uyuklarken Azrail gelip götürmüş işte.
Nah, some big did dude of yoren's done him gone with a knife while you just laid back.
Ted! Azrail bu, ahbap!
Ted it's the Grim Reaper, dude.
Doğru. Azrail'le o oyunu oynamalıyız! Doğru.
We gotta play the Reaper!
Bu sevimli bayansa Azrail.
This lovely lady is the Grim Reaper.
Azrail olur mu?
The Reaper?
Eğer azrail tarafından saplı olduğunuzda Sen kutlamak olamaz.
You can't celebrate when you're being stalked by the Grim Reaper.
Rahipler kazandığında ilâhi kudret bir azrail yollayacak ve parayı bölüştürecek.
When the priest's winning Divine Providence sends a viaticum, and he splits with the money.
Azrail, ekmek ve şarap verir.
Viaticum is giving the Eucharist.
Azrail bu kadar da meşgul olamaz.
Death can't be this busy.
Azrail gibi dolaşıyorsun.
Look like the grim reaper.
Azrail, gördün mü?
It's, uh, the Grim Reaper. See?
"Anneciğim" veya "Wanda'yı seviyorum" u falan anlıyorum da Azrail neyin nesi?
You know, I can understand "Mom" or "I Heart Wanda", but why the Reaper?
Önce, Azrail olup benim üzerime çullanıp işimi bitirmeye geldin.
Before you become His avenging angel and swoop down to finish me off.
Artık Azrail'in gözüne bakmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorsun, Daggett.
Now you know how it feels to look the Grim Reaper in the eye, Daggett.
Azrail'den bir adım öndeyiz.
Ahead of the Reaper.
Bu gece Azrail " le beraberdin.
The Grim Reaper's visiting with you.
Azrail, kelimesi kelimesine ölüm anlamına gelmez.
The Grim Reaper doesn't mean death in a literal sense.
Önceki çalıştığı radyodaki herkes onun Azrail olduğunu düşünüyor.
Everyone at her last station was scared to death of her.
Azrail beni yoklamış gibi hissediyorum.
I feel like someone just walked over my grave.
Azrail gibi bir gülümsemesi vardı.
Had him a smile like the Grim Reaper.
- Ben Azrail'im... ve adın benim listemde.
- I'm Death... and your name is on my list.
Azrail artık omuzlarında falan olmalıydı. "Hadi, yaşlı kadın, zamanın doldu."
The Grim Reaper must have been on her shoulder. " Come, old lady, it is your time.
Azrail zor anlar yaşamış olmalı, çünkü kadınlar ölmüyor, devam ediyorlar yaşamaya.
The Grim Reaper must have a tough time because women don't die, they go on.
Azrail, "kadınları getiremedim, gelmiyorlar."
The Grim Reaper, " I could not get the women, they would not come.
"Azrail, kadınları getiremedin mi?"
"Grim Reaper, you could not get the women?"
"Azrail'den korkmayacaksın."
I heard that.
Azrail herkesi ziyaret edebiliyor!
Death comes to us all.