Bakacağız tradutor Inglês
3,505 parallel translation
Tamam kamera kayıtlarına bakacağız, Lerwick'de olup olmadığından emin olmam lazım.
OK, we're going to have to go through the CCTV, cos I need to know if he was in Lerwick or not.
Kızı başka biriyle takıldığından evine gitmeyen bir anneye bakacağız.
See a woman about a stop out.
Bundan sonra sizlere biz bakacağız.
From now on, we're going to take care of you.
- Gidip bakacağız işte.
- We'll find out there.
Bakacağız, tatlım.
We'll see, honey.
Bir çaresine bakacağız.
We'll work something out.
Gelmeniz gerek. - Bakacağız artık.
You should.
Çok iyi bir yer. - Biz de sizinkilere bakacağız.
- We're gonna watch yours.
- Merak etme, icabına bakacağız.
Don't worry, we'll take care of it.
İşler de aynı şekilde siz tütün işlerine bakacaksınız biz de silah kaçakçılığı işine bakacağız. Hey!
As far as business goes you will manage the tobacco business and we will handle the arms smuggling.
Birkaç gün bekleyip yaşıyor musun diye mi bakacağız?
We just... we just wait a couple days and see if you live or not?
Kıza mikrofon takıp bakacağız.
But, uh, so we'll just stick a mic on her and go.
İki yetişkin insan gibi geleceğe bakacağız tamam mı?
We are gonna move forward... Like two people, like two adult people do, okay?
Bakacağız.
Let's see how we go.
Bakacağız.
We'll see.
Bakacağız.
Eh... We'll see.
- Bakacağız Sue Ellen.
Well, we'll see, Sue Ellen.
Nasıl tepki vereceğine bakacağız.
Just see how he reacts.
Birlikte oraya gidip, işin icabına bakacağız ve bu işi kaşer * hale getireceğiz.
We're gonna go down there together, and we're gonna look at this, we're gonna make it kosher.
Sıradaki maceraya bakacağız.
Whatever the next adventure is.
Ona gözümüz gibi bakacağız, size söz veriyorum.
We'll take good care of him, I promise.
Vincent'in beyin implantının, o hasarı ne derece düzelttiğine bakacağız.
We're going to test how well Vincent's brain implant has repaired that damage.
Bunu konuşacağız ve neye karar vereceğimize bakacağız.
We'll talk about it and we'll see what decision we'll take.
Biz ise bakacağız, hissedeceğiz göreceğiz, öğreneceğiz. Ta ki siz bana güzel sanatların ne olduğunu gösterene kadar tamam mı?
We're going to look, we're going to feel, we're going to see, we're going to learn, until you can show me what fine art is, all right?
Bakacağız.
Eh... we'll see.
Dar sokaktan dönüp ne görebileceğimize bakacağız.
We'll turn up the alley and see what we can see.
Bunu gönderip ne bulabileceklerine bakacağız.
We'll send it out, see what they can find.
Dolu yağışı, fırtınalar gibi çevresel nedenlere bakacağız.
We will look for environmental causes, hail, lightning.
- Ona çok iyi bakacağız.
We'll take good care of her.
Bir çaresine bakacağız.
We'll figure it out.
Tamamdır, Wally, sadece bakacağız.
Okay, Wally, we're just going to take a look.
- Ona iyi bakacağız.
- We'll take good care of him.
Anahtarları al, diğerlerine de bakacağız.
Get the key, we'll search the others.
Miguel'le son bir kez garaja bakacağız.
I'll take a last look at the garage with Miguel.
Başka atlara da bakacağız.
Some other horses to look at.
- Hadi, sadece bir bakacağız.
Come on. Just a quick peek.
Ne bulabileceğimize bakacağız.
We'll see what we can find out.
Polisin aramayacağı yerlere bakacağız Çünkü onu onlardan daha iyi biliyoruz.
We look where the police won't look, because we know her better than them.
Size iyi bakacağız.
We're gonna take good care of you.
Gidip başka kimin müsait olduğuna bakacağız.
We're gonna see who else is available.
- Bir çaresine bakacağız, tamam mı?
- We will figure this out, okay?
Ailene bakacağız.
Your family will be taken care of.
Onlardan hiçbiri, benim kız gibi iyi bakacağı Onlardan hiçbiri de benim kız olarak bana iyi lanet edilir.
None of'em are gonna look as good as my girl, none of'em are gonna fuck me as good as my girl.
Üzgünüm bu benim lafı uzatıp kızınıza iyi bakacağım demem oluyor efendim.
Sorry, I guess this is just my long-winded way of saying I'll take very good care of your daughter, sir.
Belki de bakacağımız yeri gösteriyorlardır.
Maybe they're trying to direct where we look.
Şimdi kızımın yüzüne nasıl bakacağım?
How will I face my daughter now?
Nabzınıza sonra bakacağımı hatırlatırsınız.
Remind me to check your pulse later.
- Babasına ona iyi bakacağımızı söyledim.
I told her father we'd take good care of her.
Neye bakacağız?
And look for what?
Bu bebeğe biz bakacağız.
We are going to care for this baby.
Bakacağınız yer orası.
That's all you'll be looking at.