Balta tradutor Inglês
1,194 parallel translation
Evet, bir çeşit balta.
Sort of, yeah.
Seni balta.
We're early. - You schmuck.
Bu ve şuradakiyse... sanki bir balta ya da satır darbesiyle oluşmuş... kafatasını parçalayıp beyne kadar giden derin yaralar.
This, and this over here, are... Sharp, deep penetrations of the skull and of the brain... Like with a hatchet, or maybe a meat cleaver.
Bir çuval dolusu balta sapı gibi.
Like a sack full of ax handles.
Kanepede büyük bir balta.
Big axe on the couch.
Leo yaklaştı, balta havalandı.
Leo advanced, axe raised.
Bir katil! Elinde bir balta var!
He's a murderer!
Bir kadın bir balta ile öldürüldü.
A woman... hacked to death with an ax.
Seni bir balta ile öldürmesinden korkmuyor musun?
Aren't you afraid he'll kill you with an axe?
Balta, bu ufaklığı tanıyor musun?
Axe, you know this rug rat?
- Sakin ol Balta.
- Be gentle now, Axe.
Balta!
Axe!
Bilmiyorum Balta.
GRINDLE : I don't know, Axe.
Balta, şuna bir bak!
Axe, get a load of this shit!
Balta harika bir adam mı?
Is Axe a great guy?
Musluğu aç Balta.
Charge the line, Axe.
Balta, sen Pengelly'yle öbür yana git.
Axe, go with Pengelly. Take the other side.
Balta verdi.
Axe gave them to me.
- Aman Tanrım, Balta.
STEPHEN : Jesus Christ, Axe. ADCOX :
- Balta.
- Axe.
- Bıçak, balta, ne istersin?
- Knives? Axes?
Neden balta deği?
Why not an axe?
Diğer adım, İÖ 2000 ve bu, tunç çağı balta başı.
Another pace, 2000 BC and this bronze age axe head.
Şimdi yukarıdakini kullanabilmek için balta girmemiş külotlarını aşmam gerekecek.
I have to machete through pantyhose to use the one upstairs.
Bana balta fırlattı, ak ladin sırasının ortasına kadar yarıştık.
She threw me an ax, and we raced through a half a cord of white spruce.
Yoğurtotu ( Balta anlamına da geliyor ).
Cleavers.
Balta mı?
Cleaver?
Balta.
That's an ax.
Bu kereste ve yorgunluk dolu bir hayattı. Orada erkekler balta sapları kadar sertti. Ve her yönde bir daha göremeyeceğim kadar çok dağ vardı.
It was a life of timber and toil with men as tough as their ax handles and more mountains in all directions than I would ever see again.
Balta kullanmış olmalı.
He must have used a hatchet.
Bir balta kap.
Get an ax.
Bu balta ne için?
Hey, what are these axes for?
Bir balta veya testereden daha pratik tir.
An ax or a saw might be more practical.
Dün gördüğün balta.
The hatchet you saw yesterday.
Bir balta.
An axe.
Balta.
The ax...
Federal birliğin balta seslerini duyabilirsiniz.
You can hear the axes of the Federal troops.
Elinde baltayla adam oldun tabii. Balta mı?
Big man with the axe in your hand.
Ağaç kesip bizi yakmak için balta taşıyorlar.
They wear black robes and carry axes to chop the wood to burn us.
Senin izinsiz araman yüzünden kanlı balta delil bile kabul edilmedi.
It was your illegal search that rendered the bloody ax inadmissible. Remember, Jack? Now lose the gun.
Sayfa 89'da ; "Bir adamın çenesine yumruk atmaktansa ya onu pencereden atarım ya da kafasını balta ile uçururum."
Then on page 89 : "I'd rather push a guy out the window... " Or chop his head off with an ax than sock him in the jaw.
Bu balta, bana Tokyo'lu Czarina'dan bir hediyeydi.
Now this axe was a gift to me from the Czarina of Tokyo.
Ne zaman böyle balta oldun.
When did you become so clever?
Güvenime balta vurdu.
She completely shattered my confidence.
"Ve balta girmemiş vahşi ormanlarda"
"And savage hobo jungles"
Bodruma inmek ve bir balta alıp kafatasını parçalamak istedim.
Or go down to the basement, get an ax and bash your skull in with it.
Ormanlar balta sesiyle inliyor.
Our forests fall before the ax.
Balta tehlikeliyse evet.
Only if you count axes.
Ve onun rakibi, karmaşık bir hayat geçirmiş ve en derin balta girmemiş ormanlardaki en vahşi hayvanlarla eğitilmiş biri :
And his opponent, one who has lived a checkered life and has trained with the wildest animals in the deepest jungle :
Egzotik, tehlikeli, güzel ama balta girmemiş.
Exotic, treacherous, beautiful, but uncharted.
Sana derim ki, seni tanımak balta girmemiş bir ormana girmek gibi.
I tell you, knowing you is like going into the jungle.