Bazıları tradutor Inglês
24,610 parallel translation
Ama bazılarında ihtiyacımız olan enerji yok.
But some of them don't have the energy we'll need.
Fazladan birkaç kapsül için onlardan bazılarını uyandırabilirsin.
You could wake some of them to free up some extra pods.
Fakat korkarım ki bazılarımızın hâlâ yapması gereken işleri var.
Mr Baptiste, but I'm afraid some of us still have jobs to do.
Bazı insanlar susar, bazıları kızarır, bazıları terler.
Some people fall silent, some go red, some will sweat
Bazılarınız arası onunla iyi bitmiş olamayabilir. Çözümlenmemiş duygular, bir sürü keşkeler falan.
You know, for any of you who might be struggling with closure, unresolved feelings, and shoulda, woulda, coulda's,
Şimdi, bazıları kan için doyumsuz susuzluğun, Bu vampirleri mecazi olarak cinsel canlıları yapar.
Now, some argue that the insatiable thirst for blood, that makes vampires metaphorically sexual creatures.
Onlar gerçekten kabataslak şeyler bazıları gibi görünüyorlar.
They seem like they're in some really sketchy stuff.
Son zamanlarda çalışmalarını gördüm ve öyleydim Aslında onun fotoğraflarından bazılarını almayı umuyorduk.
I just recently saw her work and I was actually hoping to buy some of her photography.
Bu işe hiç bulaşmasak daha iyi olacak. Bazılarınız beni grupta istemeyebilir.
Okay, let's just get this out of the way, because some of you might not want me in your group.
Bazıları "Janine" döneminde ki şarkı sözlerinin o yıllıktan ilham alınarak yazıldığını söyler.
Some say that many of the "Janine" era lyrics were inspired by and written in the pages of the actual yearbook.
Bazıları karanlıkta dev gibi davrandı.
Some got devoured by dark.
Bazıları ışığın koruyucuları oldu.
Some became the guardians of light.
Nasıl olsa hepimiz öleceğiz ama bazılarımız, onun gibi anlamlı şeyler yapma şansına sahip.
Now we all die eventually, but some of us, like her, get a chance to do something meaningful with it.
Bazı vampirler, bazıları değil.
Some vampires, some not.
Şayet malların bazılarını iki, üç gün depolayabilirsek 30 adamın bir gecede yaptığını 10 adam üç gecede yapar.
If we could store some of the goods - two, three days... Ten men do in three nights what 30 do in one.
Bazıları tek şansımızın bu olduğunu söylerdi.
Some would say our only chance.
Bazıları hatalarından ders çıkarır.
There are those who seem capable of learning from their mistakes.
Bazıları ise çıkartamaz.
And those who do not.
Bazıları o kızı sevmez.
Somebody doesn't like that girl.
Atalarından bazıları İskoçmuş.
But you do have some Scottish ancestry.
Bazıları eğlenceden nefret ediyor.
Someone hates fun.
Bazıları bu mahallenin değişmesinden hoşnut değil.
Some folks just aren't happy how this neighborhood is changing.
O kızlardan bazıları o erkeklerden bazılarıyla evlendi 18'lerine basıp işe girdiklerinde.
Some of those girls, they, um, married some of those guys when they turned 18 and got a job.
Bazılarına diğerlerinden de ağır gelir.
And it's harder on some than it is on others.
Eğer bu doğruysa bir kurumdan diğerine kasti savaş girişimi olarak görülebilir, bazıları tarafından.
If that's true, some would consider that a deliberate act of war by one corporation against another.
Bazıları arkadaşlarına aşık olmuş.
Someone has a friend crush.
- Malzemelerinden bazılarını geri sat.
Why don't you sell back some of your equipment?
Belki o garsonlardan bazılarının erkek arkadaşı ya da kocası vardır?
Do some of these waitresses have boyfriends or husbands?
Neyse ki Los Angeles Emniyeti pek çok filmde ve kablolu yayındaki en iyi televizyon dizilerinden bazılarında var.
Oh, well, L.A.P.D. is in a lot of movies and some of the best television shows on cable.
Bazıları da annelerine benzediğimi.
Some say that I look like their mother.
Şimdi, bazıları ölü yıIdız, efendim.
Now, some of them dead stars, sir.
Bazıları tatsız bulabilirdi kendilerine saklardı.
Some folks would find that distasteful, picking the bones.
Yani bu stajyerlerden bazılarının geçmişinde bir hastalık olma ihtimali nedir?
I mean, what are the chances that this trainee could slip past them even if he does have some pathology?
Bazıları Masonların dosyalarında yok.
But some of them don't exist in Mason's files.
Bazı kısımlarımı hayatta, bazılarını ölü tutuyor.
It helps keep me alive and some parts of me dead.
Bu hizmetçilerin bazılarını nereden buluyor hiçbir fikrim yok.
I have no idea where he gets some of these housemaids.
Bazıları feribot iskelesinin yakınlarında kaza yaptığını ve öldüğünü söylüyor.
Some say he crashed near the ferry port and killed himself.
Bazıları onu Sırpların öldürdüğünü söylüyor.
Other say the Serbs killed him.
Hatta bazıları NASA'nın en yüksek kademelerine yükseldi.
And some of them even advanced to the highest levels at NASA.
"Ama bazıları iyileşiyor."
"But somethingsomething is healing."
Takımdaki oyunculardan bazılarına imzalattım.
I had some of the guys from the team sign it.
Bazıları kendi davalarını takip ederken, ezik olanlarınız ise hiç bir zaman hakim karşısına bile çıkamayacak.
Some of you will end up defending several clients, while the lamer of you will never step foot in front of a judge.
Bazılarına göre düşmandım.
To some, a villain.
Bazılarına göre de bir kahramandım.
To others, I'm... a hero.
O fırlatıcılardan bazıları otomatik.
Some of those launchers, they're automated.
Yazık oldu, bazılarımız için oyunlar eğlencelidir.
That's too bad, for some of us, games are fun.
Bazılarımız diğerlerinden daha iyi olabilir ama yargılayamazsın.
Just'cause some of us have it down better than others, you can't judge.
Bazı insanlar çocuklarının neye ihtiyacı olduğunu anlamakta doğuştan yeteneklidir ve bazıları bunu söyler durur.
See, some people have an innate sense of what a kid needs, and others have this agenda.
Amerikalılar bazı şeyleri iyi yapıyorlar.
Americans do some things right.
Seni hatırlayan bazı hemşireler bulduk, senin ona benzeyen biri tarafından getirildiğini hatırladılar.
We found some nurses who remembered you being brought in with someone who looked like... him.
Bazı geceler ayaklarım o kadar şişerdi ki fiziksel olarak ayakkabılarımı çıkarmam mümkün olmazdı.
Some nights, my feet were so swollen, I was physically unable to even take my sneakers off.