Başka bir şey var mı tradutor Inglês
4,332 parallel translation
Başka bir şey var mı?
Is there something else?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything else I can do for you?
Bilmem gereken başka bir şey var mı ki?
What else do I need to know?
Başka bir şey var mı?
anything else?
Senin gibi zavallı bir çiftçinin bizim gibi, işinde olan işletmecilere öfkelendiği başka bir şey var mı?
Any outrage left? From the scumbag farmer that rips off hardworking restaurant guys like us?
Başka bir şey var mıydı, Bay Hayden?
Is there something else, Mr. Hayden?
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Is there anything else I can do?
Başka bir şey var mı?
Anything else?
Laboratuvar, donör ile kişisel bir ilişkiyi kesinlikle yasaklıyor. Başka bir şey var mı?
The lab strictly forbids having a personal relationship with a donor.
Başka bir şey var mı, Bayan Wick?
Do you have anything more, Ms. Wick?
Bana anlatmadığın başka bir şey var mı?
Is there anything else you haven't told me?
Başka bir şey var mı? .
There's something else.
Başka bir şey var mıydı?
Anything else?
İhtiyacınız olan başka bir şey var mı?
Is there anything else you need?
- Başka bir şey var mı?
- Anything else?
Onun içinde futbol topundan başka bir şey var mı?
Is there anything in there besides your soccer ball?
- İstediğin başka bir şey var mı?
Anything else I can get you? No.
- Gülmek istemiyorum ama onlar hakkında bilmemiz gereken başka bir şey var mı?
I don't mean to laugh, but is there anything else we should know about them?
- Başka bir şey var mı?
- Is there anything else?
Yiyecek başka bir şey var mı?
Do you maybe have something else?
Başka bir şey var mıydı?
And nothing else?
Bilmediğimiz başka bir şey var mı?
Anything else we don't know about?
- Başka bir şey var mı? - Yok.
Is there anything else you need?
- Başka bir şey var mı?
There's something else?
Başka bir şey var mıydı?
Was there something else?
Söylenecek başka bir şey var mıydı ki?
You believe that there's more to be said?
- Başka bir şey var mı?
Something else?
Senin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Anything else we can do for you?
Bilmen gereken başka bir şey var mı?
Anything else you need to know?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything else that I can do to help you this evening?
Bilmem gereken başka bir şey var mı?
Before I speak, is there anything else in here I should know about?
Eklemen gereken başka bir şey var mı?
You have something to add?
Başka bir şey var mı?
Can I help you with anything else?
Benimle ilgili hoşuna gitmeyen başka bir şey var mı?
Is there anything else you don't like about me?
Sağ koltukta oturanlar için bilmem gereken başka bir şey var mı?
So, is there anything else that right-seaters are supposed to do?
Hazır herkes etrafımızda toplanmışken bana söylemek istediğin başka bir şey var mı?
Yeah, you got everybody gathered around in here. Come on, anything else you want to say to me?
Başka bir şey var mı?
Is there anything else?
Size temin edebileceğim başka bir şey var mı?
Now, is there anything else I can provide for you?
- Başka bir şey var mı?
- Will there be anything else?
İstediğiniz başka bir şey var mı?
Was there anything else you were interested in?
Elinizde sesten başka herhangi bir şey var mı?
Do you have anything else other than the voice?
Merak ettiğim başka bir şey var.
I'm curious about something else.
Artık aşkım var, başka bir şey istemem.
"And now that I have my love, I ask for nothing more"
Bana başka söylemek istediğin bir şey var mı?
Right, well, is that it? Anything else you need to tell me?
Başka bildiğin bir şey var mı?
- You know who else he is?
Eklemek istediğin başka bir şey var mı?
I hear you.
Başka kayıp bir şey var mı?
Is anything else missing?
Fourth ve Burwash'ta küçük bir trafik kazası oldu ama çok şükür yaralanan yok. - Başka bir şey var mı?
Nothin'else?
Gerçekten korkmam gereken birinin... parayı almak için buraya geleceğini söylediler.Eğer patron oysa, onunla konuşabilirim, başka yapabileceğim bir şey var mı?
They say someone's coming for their money- - someone I should be scared of. Is it the boss, someone I can talk to, or what?
Başka isteğin bir şey var mı?
You want anything?
Şimdi, başka bir şey yapmana ihtiyacım var.
Now, I need you to do something else.