Beard tradutor Inglês
3,397 parallel translation
Şirketin ismi de Kızıl Sakal'ın Eğlenceleri mi yoksa?
Is the company called red beard's amusements?
Oldukça iri, kirli sakallı ve kocaman gözleri olan biriydi.
He was real big with, like, a... patchy beard and crazy bug eyes.
Sanırım omlet yemeyeceğim, kırmızı sakal.
I think I'll pass on the omelette, Red Beard.
... bir gardiyanınkine çok benzeyecek şekilde sakal bırakmış. Robert Shoucair diye biri.
In the months prior to Gillies'death, he grew a beard, much like one of the guards there, a Robert Shoucair.
Senin sakalını yaktığım zaman, Hala beni övmek istermisin?
When I burn your beard off, will you still want to flatter me?
Böyle örgülü sakalınla yaşlılara saygı göstermiyorsun!
You're not showing much respect for old age with your beard braided like that!
Odin'in sakalı!
Odin's beard!
Ah, pekala, ben senin karın olurum.
Oh, all right, I'll be your beard.
Şu sakalın Twitter'da takipçileri var.
My beard has its own Twitter following.
Peki sakalının sponsoru var mı? Ya da Kardashian'la çıktı mı?
Does your beard have an endorsement deal or date a Kardashian?
Sakallı adam.
The guy with the beard.
Sakal gitmek zorunda ama takım...
The beard has to go but the suit...
Model yapımcısı Malcolm Beard bu mükemmel boyutlardaki akbaba kopyasını yapmak için yüzlerce saat çalıştı.
Model maker Malcolm Beard spent hundreds of hours designing and building this perfect full-scale replica of a vulture.
Sen sakalını çekiştirmiştin, ben de silah istemiştim.
You yanked his beard, and I asked for a gun.
Görünüşe göre sevgilinin sakalı var.
Looks like boyfriend's got a beard.
Nobel'in... canım sakalı!
Sweet nobel's beard!
Sakalsız gayet iyi görünüyorsun.
Oh, you look good without the beard.
Bu eleman sakallı bir sivil polis.
Bloke with the beard's an undercover cop.
Suratının şurasında bir yara izi ufak bir keçisakalı vardı.
Got a scar on his face right here, little chin beard...
Bilirsin işte, köleleri özgür bıraktı, harika bir sakalı vardı.
You know, freed the slaves, great beard.
Çok güçlüydü ama sonra Çok parlak bir ışığa ve sakallı bir adama doğru yüzüyordum.
No idea, but so then he strangled me, which at first was hot, he's super strong, but then I was like, floating toward this really bright light and some guy with a beard.
Vücudunu, yüzünü, sakalını, saçını, kıyafetlerini, seni.
Body, face, beard, hair, clothes, you.
Kel, kır sakallı, sarımsı ceketli.
Bald, gray beard, tan jacket.
Bu sakalın sende güzel durduğunu mu sanıyorsun?
This beard. Do you think it looks good on you?
Neredeyse hiç sakalın yok.
You have, like, almost no beard.
Bıyığını kes de kıçına sok.
Shave off your beard and shove it up your ass.
Bunda kırmızı saç, sakal ve bıyık var.
This one has red hair, beard and mustache.
Noel Baba gibi uzun beyaz bir sakalı vardı.
I was breast-feeding Gene again, and he had a long white beard like Santa Claus.
Hani bir keresinde sakal bırakmıştın, sonra kesmiştin suratını hatırlamayıp ağlamıştım ya?
Yeah. Remember that time you grew a beard and then, you shaved it and then I didn't remember what your face looked like, so I cried?
Sakallı!
Hey, Beard!
- Ne, sakaldan hoşlanmıyor musun?
What, you don't like the beard?
Rutledge gözleriyle meydan okumak zorunda.
Rutledge must have beard in his eyes.
Sakalım biraz yanıyor.
My beard might be burning a little bit.
Stefano Cioffi'nin suç örgütünü 21. yüzyıla taşımak için eğitimli oğluna işleri devretmesinden daha iyi bir yol var mı?
Can you think of a better way for Stefano Cioffi to leverage his criminal enterprise into the 21st century than to hire his Ivy-educated son as a beard?
Eski doktorun sakalı vardı.
It's just that the old doctor had a beard.
Daha uzun bir sakal yardımcı olabilirdi.
- I thought the beard would help.
Sakal yardımcı olabilirdi.
A beard would help.
Biraz kirlenmenin vakti geldi, değil mi?
It looks much for the beard, don't you?
Sakalım hala yarım mı duruyor?
Is it the half beard?
Neptune'ün sakalı!
Neptune's beard!
- Neptune'ün sakalı!
- Neptune's beard!
Ne zamandır sakal bırakıyorum demiştin?
How long would it take you to grow a beard?
Hatırlarsan eskiden ben senin kurumsal aracındım.
Remember, back before I became your corporate beard?
Daha iyi söyle Neden bir sakal yok mu?
Why don't you grow a proper beard?
Diğer bitkiler üzerinde, ve sakalın koyarsanız - çimen.
Where your beard should be, there's something that looks like grass.
Sadece senin sakal uzun oldu.
Your beard is longer.
Yüzünüz ve sakal...
Your face and beard... Are you Greek?
Bu sakalı örgülü adam, hiç bir fikrim yoktu!
This guy with the braided beard, I had no idea!
- Erkek gibi mi görünüyorum oradan?
I like your beard.
Sakallı George.
George with the beard.
- Sakal yeni ama davranış aynı.
New beard, same old act.