Benedicte tradutor Inglês
68 parallel translation
Benedicte, 30 saniye demiştim.
Benedicte, I said 30 seconds.
Onu, amcası Sylvain ve teyzesi Benedicte ailesinin Pierre Marie Rouviere'e yaptırdığı hayat sigortasıyla yetiştirdi.
Her uncle and aunt, Sylvain and Bénédicte, have raised her, with her parents'life insurance invested by Pierre-Marie Rouvière.
Bunu duyduğunda Benedicte her seferinde şöyle der :
When she hears it, Bénédicte never fails to say,
Teşekkürler, Benedicte.
Thank you, Bénédicte.
Benedicte güneye taşınmaktan memnundu.
Bénédicte was glad to move south.
Benedicte?
Bénédicte?
Benedicte. Bay ve Bayan Pollock ile tanış.
Bénédicte, meet Mr and Mrs Pollock.
Benedicte, Richard ve Alice.
Bénédicte, Richard and Alice.
Benedicte'yi gücendirdik mi?
Was Bénédicte offended?
Dönünce, Benedicte ve seni dağ evime davet etmek istiyorum.
When I get back, I'd like to invite you and Bénédicte to my mountain cabin.
Benedicte.
Bénédicte.
Benedicte yüzünden.
In relation to Bénédicte.
Benedicte ve ben umursamayacak olsak yapardın.
If you'd been sure Bénédicte and I would never know, you'd have done it.
Az önce Benedicte'yi aradım.
I just called Bénédicte.
Benedicte sevdiğini söyledi.
Bénédicte said you liked it.
- Ben Benedicte değilim.
- l'm not Bénédicte.
- Benedicte.
- Bénédicte.
- Benedicte'yle görüştün mü?
- You've seen Bénédicte?
Yaşlandığında sen de Benedicte gibi genç bir kadınla yeni bir hayata başlamaktan mutlu olacaksın.
When you're old, you'll be glad to start a new life with a pretty girl like Bénédicte.
Bir ay sonra, mutlu haber geldi. Benedicte'nin hamile olduğunu ögrendik.
A month later, my cast came off and we found out Bénédicte was pregnant.
Söz baştan çıkarıcılıktan açılmışken Madam Benedicte balının çalındığından şikâyet ediyor.
Speaking of temptation, Madame Benedicte complains her honey's been stolen.
Madam Benedicte'in kullanımı için olacaktır. Ben tek başıma yolculuk etmekten mutlu olacağım.
It will be for Madame Benedicte, happy to travel alone.
Aferin Benedict'e küçük tatlı Michelle'i bağışladığın için.
Bravo to Benedicte for giving birth to a cute little Michelle.
- Benedicte Serteaux, bizimle geliyorsun.
- Benedicte Serteaux, come with us.
Ben Benedicte Serteaux değilim.
I'm not Benedicte Serteaux.
Benedicte Serteaux'nun evine dün sabah vardım.
I arrived at Benedicte Serteaux's yesterday morning.
Benedicte Serteaux'nun evine dönün.
Go back to Benedicte Serteaux's.
O kadın, Benedicte Serteaux, hepsi onun işi!
That woman, Benedicte Serteaux, set it all up!
Ben Benedicte Serteaux değilim!
I'm not Benedicte Serteaux!
Benedicte'in kan grubunu gösteren herhangi bir belge buldunuz mu?
Did you find any papers showing Benedicte's blood group?
Ben burada tutulurken gerçek Benedicte, manyak olan Montreal'de benim evimde.
While I'm being held here, the real Benedicte, the crazy one... she's at my place in Montreal.
Dün tutuklanan cinayet zanlısı Benedicte Serteaux kaçak durumda.
Benedicte Serteaux, accused of murder and arrested yesterday is on the run.
Bu kızınız Benedicte Serteaux mu?
Is this your daughter, Benedicte Serteaux?
Bir de şu var Benedicte, 2002'ye kadar kontrol altında tutulmuş sonra suça yönelmiş.
And another thing... Benedicte was in care until 2002, then turned to crime.
Gerçek Benedicte Serteaux'yu bulmalıyım.
I have to find the real Benedicte Serteaux.
Benedicte Serteaux bilgisayar uzmanı.
Benedicte Serteaux is a computer ace.
Benedicte Serteaux'ya ait.
It's Benedicte Serteaux's.
Bu da şüphelinin DNA'sı. Benedicte Serteaux'nun.
The DNA of your suspect, Benedicte Serteaux.
Benedicte.
Benedicte.
Ya Benedicte?
Benedicte?
1983 yılında. Thomas Huyghens ve Benedicte Serteaux için.
In 1983, for Thomas Huyghens and for Benedicte Serteaux.
Almanya'da üç yıl, sonra Fransa'ya döndü. Benedicte'in yeni hayatı işte o zaman başladı.
Three years in Germany, then back to France that's when Benedicte started a new life.
- Benedicte, Thomas'ın eşiyim.
- Benedicte, Thomas'wife.
Benedicte, bir olay için yardımımı istiyorlar.
Benedicte, they just want my help with this one case.
- Benedicte!
Benedicte?
Benedicte ile beraber büyükannesinin evinde kalacak.
He will live with Benedicte at her parents.'
- Merhaba Benedicte.
- Hi, Benedicte.
Çok üzgünüm, Benedicte.
I'm so sorry, Benedicte.
Benedicte'i ara.
Call Benedicte.
Hemşire Marie-Bénédicte, arabayı siz kullanın.
Sister, you're driving.
Justin, Bénédicte.
N? Dicte...