Berg tradutor Inglês
556 parallel translation
Pat Rafferty ve Hymie Berg.
Pat Rafferty and Hymie Berg.
Yeterince geniş bir buzdağı, hemen hemen Baltık Gemisi'nin onu gördüğü yere sürüklenmiş olabilir.
A large enough berg could have moved down there, almost where the Baltic sighted it.
30'la bile gitsek, gün ışımadan o buzdağına ulaşamayız.
At 30, we couldn't reach that berg before daylight.
Berg yeni bir dükkân açıyor.
Berg's building a new shop.
Berg kapı montajına 12 zloti alıyor.
And Berg charges 12 zlotys for fitting one door.
Berg onlar için 48 zloti alıyor ve sana altı ödüyor.
Berg gets 48 zlotys for them and pays you six.
Berg katılmam gerektiğini söyledi.
Berg says I've got to attend.
- Bir daha Berg'in yanına dönmüyorum.
I'm not going back to the Bergs.
Nereden buldun onu?
- Where did you get that from? It's off the berg.
Bir aysberge çarptık.
- Not long. - We've struck a berg.
Bir aysberge çarpmışlar!
They've struck a berg. - Is this a leg-pull, Sparks?
Keşke birkaç mil daha yavaş gitseydik ya da keşke o aysbergi birkaç saniye daha önce fark etseydik... belki ona hiç çarpmazdık bile.
Keep that line slack! If we'd been steaming a few knots slower... or if we'd sighted that berg a few seconds earlier... we might not even have struck.
Buzdağının diğer tarafına geçmiş olabilir.
He could be on the other side of the berg.
Eğer buzulu geçebildiyse, herhangi bir yöne gitmiş olabilir.
If he cleared the berg, the sub could have gone in any direction.
Yani, Azize Elisabeth Dağı Berg Almanca'da "dağ" demek
But they told me my name was Mont Elise.
- Van der Berg. Evet.
Van der Berg.
- O kim? - Van der Berg.
Who's that?
Bizim tarafımızda.
That's van der Berg- - He's on our side.
Pekâlâ, duvara yaslan Van der Berg.
All right, get against the wall, van der Berg
Almanya'da müzik eğitimi almış Heidel - Berg'de.
He took a degree in music in Germany at Heidel berg.
Vandenberg'de bu fotoğrafları gördüğümden beri, ben...
Until I saw those photos from Van den berg, I...
Berg nerede?
Where's Berg?
- Berg!
- Berg?
Öyle değil mi Berg?
Right, Berg?
- Berg nerede biliyor musun Smalley?
- You know where Berg is, Smalley?
Berg!
Berg?
Burada, Berg'de benimle kal.
Why don't you stay here with me at Berg?
Kralı Berg Kalesi'ne götürmek zorundayız.
Take another step and I will shoot! We must accompany the King to Schloss Berg.
Majestelerini bu gece Berg Kalesi'ne götürmem emredildi.
I have been ordered to take Your Majesty to Schloss Berg this very night.
Cross, Webern ya da Berg oynamayalı aylar oldu.
Cross, it's been months since I played any Webern or Berg.
Adım Berg.
My name is Berg.
Berg.
Berg.
Gerçek psikiyatr geldi. Olamaz.
There's a proper psychiatrist to see you, dr. rufus berg.
Haagen Ludwig Berg, bir aktör ve orduda yarı zamanlı bir teğmendir.
Haagen Ludwig Berg, an actor and a Lieutenant in the part-time army,
Jean de Berg'in romanından uyarlanmıştır.
Adapted from the novel Jean de Berg ( Catherine Robbe-Grillet )
- Ben Gelir İdaresi'nden Bay Berg.
- I'm Mr. Berg from Internal Revenue.
- Hayır, Bay Berg.
- No, Mr. Berg.
Rahatla ve mümkün olduğunca sırtını Berg'e dön.
Just relax and keep your back to Berg as much as possible.
- Bayan Berg bir tef istiyor.
- Miss Berg wants a tambourine.
- Beni mi görmek istediniz Bayan Berg?
- Miss Berg, you wanted to see me?
- Başarısızlığa dayanamam.
- I can't fail, Miss Berg.
Greenbaum.
- Berg.
Give me a Berg, hold the Garden. ( Buzdağı ver, bahçeyi al )
GIVE ME A BERG, HOLD THE GARDEN.
Buzdağındaki, küçük buz parçası.
A little ice, a little ice in the berg.
Bayan Berg, bu gece çaldığım eseri beğendiniz mi?
Mrs. Berg. You like what I played tonight?
- Dr.Berg, lütfen...
- Dr Berg, would you please...
Bir ressam olarak sizce de Malevitch'in Beyaz Zemin Üzerine Siyah Karesi'nin resim sanatına etkisi, Schoenberg, Berg Webern ve diğerlerinin Viyana ekolünün müziğe etkisi kadar büyük olmamış mıdır?
As a painter, don't you think - that Malevitch's black square on white - is as lethal a blow to painting as - the school of Vienna - Schoenberg, Berg, Webern and others - is to music?
Ya da "berg" veya "blatt."
Or "berg" or "blatt."
Büyük bir buzdağının tamamen parçalanıp erimesi 10 yılı bulabilir.
A large berg can survive for up to ten years before it ultimately breaks up and melts.
- Bu bir şaka mı?
No. They've struck a berg.
Ama resimdeki azize, Elisabeth değil
Berg is mountain.