Betrayal tradutor Inglês
1,781 parallel translation
Sanırım teşkilat içinde bir hain var.
I think we have a betrayal within the company.
Bir hain olarak daha kimi suçluyorsun?
You said there's a traitor whose betrayal are you referring to
İhanet bir alışkanlıktır.
Even betrayal becomes a habit.
Sizin ülkemize ve vatandaşlarımıza ettiğiniz ihanetin yanında, benimki bir şey sayılmaz.
Compared to your betrayal to the country and its citizens, my betrayal is nothing.
Düşmanın çıkarlarına hizmet etmekle kalmayıp ülkemize ihanet ettiniz.
Not only was it an act of benefitting our enemy, it was a betrayal to the country.
Bu neye ihanet etmek olabilir ki?
And that's a betrayal of what?
İhanetin beni incitti, Lycan.
You've stung me, Lycan, with your betrayal.
Lucian'nın ihanetinin yarattığı derin acıya o kadar daldım ki senin hissettiklerini düşünemedim.
So deep about being in my own anguish of Lucian's betrayal I gave no thought... to your feelings.
Karın sana ihanet etti. Kızın intihar etti. Sonra duvar yıkılınca tüm hayatın onunla birlikte paramparça oldu.
You lost your wife to betrayal your daughter to suicide and when the Wall fell, your whole life fell apart with it.
Şu anda kendimi pek fazla açık bir şekilde ifade edemiyorum bu nedenle duygularımı hangisini daha çok hissediyorsam ona göre sıralıyorum yaralı, karmacalı, ihanete uğramış, rahatsız, sıkıntılı ve horlama.
I cannot express myself very clearly at this moment and so I will list my emotions in the order they feel most intense... hurt, confuzzledness, betrayal, discomfort, distress and wheeziness.
İhanet için kesin hükümler vardır.
The betrayal should be divided in the penalty.
İlk ihaneti unutmak için o kadar acele ederiz ki bir sonrakine körlemesine dalarız.
We are so eager to get over the pain of the first betrayal we'll walk blindly into the next.
Güven ihanete yol açar.
Faith leads to betrayal.
Bu ihanetin sorumlusu biz İngilizler olacağız.
We British will be blamed for this betrayal.
İhanetinin sonuçlarını görmek nasıl bir şey?
Is it different when you see the consequences of your betrayal?
İtaatsizlik ya da ihanetin yalnız bir karşılığı vardır.
- It only takes one disobedience or betrayal
Böylece ihanet olmazdı.
So there would be no betrayal.
Acımasızca ve soğukkanlılıkla bana ihanet etmenden mi bahsediyorsun?
You mean your ruthless, cold-hearted betrayal?
İhanet, benim Kral bana kendi mermi daha fazla ağrıya neden olur.
Betrayal, my King, causes me more pain than their bullet.
Seni ben yarattım, bu ihanettir.
I created you, this is known as betrayal.
Profesör Bora, içime koyduğunuz kırmızı çip gibi çoğu insan da, bencillik, ihanet, hile gibi kırmızı çiplerle yaşıyor.
Like you inserted a red chip in me, many people are moving with red chips of selfishness, betrayal, cheating.
Seks, cinayet, sihir, ihanet.
Sex, murder, magic, betrayal.
Hangisi daha kötü bilmiyorum. İhanet mi, yoksa virüs mü?
You know, I don't know what's worse, if it's the betrayal or the virus.
Ama onu ne altınla ne de kanla satın alabilirsiniz ; ... ancak korkaklık, fahişelik ve ihanetle.
But one can't buy her with gold, and not with blood but with cowardice, prostitution and betrayal.
Bu aldatma olayının ayrıntıları dedikoduların ana konusu.
The full extent of the betrayal is still the subject of speculation.
Bu ihanet değil, Isabelle.
It's not a betrayal.
Ama Farhad'ın ihaneti onu değiştirdi.
But Farhad's betrayal has changed him.
Kayla, baban harika biri. Ama Farhad'ın ihaneti onu değiştirdi.
Kayla, your father is a great man, but Farhad's betrayal has changed him.
Farhad amcanın ihanetinin seni seven herkesi sana karşı hale getirmesine izin verme.
Don't let Uncle Farhad's betrayal turn you against everyone who cares about you.
TEŞEKKÜRLER, en son ve en büyük insan hayallerinin en son ve en büyük ihaneti için.
Thanks for the last and greatest betrayal... of the last and greatest... "of human dreams."
Bu bile bir suç, değil mi?
A betrayal in itself.
Bu komik Sen ihanetten bahsediyorsun
That's funny - You talking about betrayal.
Kalbim bu ihanetle paramparça oldu.
And my heart shattered by his betrayal
- Bu bir ihanettir Quintus.
It's a betrayal, Quintus.
"Ölünceye kadar bu ihanetinden pişmanlık duyacaksın."
"You will regret this betrayal until your dying day."
Ve ayrıca da başka bir mahalleden, dil ısırtan derecede yakışıklı bir talip bulmuşsun kendine. ... ve Glee kulübü Kankaların ihanetine o kadar köpürmüşler ki ellerindeki siğil demetlerine ilaç sürecek zamanı zor buluyorlar.
- And I also understand you have a serious suitor... in the form of a piping hot hunk wad from another district... but that your fellow Glee Clubbers are so incensed with betrayal... they barely have time to apply Freeze Off...
ihanet.
Betrayal. Regrets.
Mutlu olmanın acı çekmenin, kızmanın, korkmanın ihanetin nasıl bir his olduğunu biliyorum.
I know what it's like to feel joy, to feel pain, anger, fear... To experience betrayal.
İhanet, bağışlanmaz.
Betrayal, unforgivable
# Whirlwind life of faith and betrayal #
# Whirlwind life of faith and betrayal #
İhanet gibi...
It's like a betrayal.
İhanetini haklı gösterecek bir sebep olamaz.
No reason can justify your betrayal.
Şimdi de sana ihanet ediyor.
But betrayal, I didn't expect that.
İhanet.
Betrayal.
Bu ihanet, kontrolden çıktığını gösteriyor.
This betrayal means he's gone rogue.
SAMBEL, ihaneti halleder.
SAMBEL will take care of the betrayal
Doğruları söylemezseniz bu milletin bekası için savaşan tüm askerlerin değerlerine ihanet etmiş olursunuz.
Anything less than the truth is a betrayal of those values that all soldiers who have fought for this nation have sought to uphold.
Bu bir ihanet değil.
This is not a betrayal.
İkincisi Zübeyde anneyi almada Selanik'ten ayrılışım.
My second betrayal... was my leaving Thessaloniki without taking Zübeyde Mum.
Eminim en güvendiğin kişi tarafından ihanete uğramakla ilgili bir söz vardır.
I'm sure there's some quote about betrayal stinging the most when it's from someone you trust.
Sana ihanet etmem seni incitti, biliyorum.
And I know that my betrayal hurt you,