Beş dolar tradutor Inglês
1,725 parallel translation
Bir doları olsa, bir gecede beş dolara çevirirdi.
If he was given one dollar, in less than a fortnight, he would have turned it into five.
Beş dolar borç alabilir miyim?
Can I borrow five bucks?
Eğer beni dinleseydin şu anda trafikte sıkışmış olacaktık, ve kendine fazladan bir beş dolar yapacaktın.
If you had just listened to me, we'd be all bogged down in traffic right now, and you would've made yourself an extra 5 bucks.
Evet, o beş dolar sende kalsın.
Yeah, well, you keep that 5 bucks.
Sonra beş dolar oyununu oynadık.
Then we played the 5 dollar game.
Onları yapabilirsem bana beş dolar verecekti.
And if I could do them, he'd give me a 5 dollar bill.
O gece küçük yumruğumu deliğine sokup dirseğime kadar çevirip sıkabilirsem beş dolar benimdi.
And on that night, the 5 dollars was mine if I could ram... my little fist up his ass and wring it all the way to the elbow.
Sen beş dolarını atmazsan Kim atacak?
And if you don't throw in Your buck o'five, who will?
Beş dolar
Buck o'five
Özgürlüğün bedeli beş dolar
Freedom costs a buck o'five
Sen beş dolarını atmazsan
And if you don't throw in Your buck o'five
Beş dolarına bahse girerim bültenin ön sayfasına çıkacağız. Selam Tom. Selam Şef.
He's what you call a psychodramatist... or a psycho... dramaturgist... or he practices psychodramaturgy.
Bir adam bana, Whopper yemem için beş dolar vermişti.
A guy gave me 5 bucks to eat a whopper.
Whopper'ımı yedikten sonra beş dolarımla Big Mac almıştım.
After I ate the whopper, took my 5 bucks over to McDonald's, got some Big Macs.
Beş dolarımı alıp bana kök birası getirmeyen heriftir umarım. Güzel şarkı.
I hope it's the guy who took my $ 5 and never bought me a root beer.
- Dövmeli sarışına beş dolar. - Hep dövmelilere oynuyorsun.
- I got $ 5 on the blond with the tattoo.
Bunlardan birini Davey'nin burnuna tıkaman mümkün değil. - Beş dolarına bahse girerim.
No way could you shove one of these up Davey's nose.
Para otomatından bankadan kendi paranı çekmek için beş dolar öde.
"why don't you go down to a Versateller... " and let them charge you $ 5 for taking your own money out of the bank?
47 sentle beş dolar ediyor.
And 47 cents comes to $ 5.
Beş doları almak istiyorsan kapa çeneni!
YOU WANT YOUR 5 BUCKS, THEN SHUT UP!
Fish and Fry'daki, saati beş dolar olan işimle mi?
I mean, my $ 5-an-hour job at Fish'n Fry?
Gömeceğine beş dolar koyarım.
Five bucks says he sinks it.
Seksen beş dolar.
A buck eighty-five.
- Beş dolar.
- It's five bucks.
Adam başına beş dolar. 600 papel yaptık.
$ 5 a person. We made 600 bucks after expenses.
- Sadece beş dolar.
- It's only $ 5. - No, thank you.
- Beş buçuk dolar.
- Five-fifty.
Merak ediyorsan, orada beş bin dolar var. Nakit olarak...
In case you're wondering, that's 5000 dollars... in cash...
Bana bir iki bin dolar daha ver de toplam beş bin dolar olsun.
Let me have five thousand dollars.
Sloane beş gün önce Cayman Adaları'ndaki hesabından 900 bin dolar havale yaptı.
Sloane transferred 900,000 out of his Caymans account five days ago.
Dedikodulara göre, Lil'Kim'e sırf kulüplerinden birine gelip beş dakika durup çıkması için 10 bin dolar vermiş.
Rumour is he paid Lil'Kim $ 10,000 one time just to walk into one of his clubs, turn around and walk back out.
Beş bin dolar karşılığında.
For ten G's.
Ve Rachel ın imgeleminde üstünde resmi olan bir afiş gördüm. Bir kayıp ilanıydı, ve yirmi beş bin dolar ödül veriyordu.
And on Rachel's case, I saw a flyer, with her picture on it, that said she was missing, and offered a twenty-five thousand dollars reward.
Bir tutam saç 25 sent. Beş tutam bir dolar.
25 ¢ a tuft, or five tufts for $ 1.
Babacığım beş hafta sonunda 1,400 dolar topladık.
Well, my Papa, after five weeks, we have cleared 1,400 semoles.
Hatıralık bir program, on iki dolar, dosan beş sent.
Uh-huh. One commemorative program, $ 12.95.
Toplam beş bin, dokuz altmış sekiz, dolar ve kırk iki sent.
The total comes to five thousand, nine hundred sixty-eight, forty-two.
Beş milyar dolar.
Five billion dollars.
Çocuk başı beş yüzden ayda 2500 dolar alıyorsunuz.
Five hundred a head, that's 2500 you're pulling in a month.
Dört veya beş bin dolar biriktirirse Hank'ten kurtulabileceğini düşünüyordu.
Said if she got $ 4,000, $ 5,000, it might get her away from Hank
O da beş bin dolar.
Which is like five grand!
Üç yüz değil, beş yüz dolar.
Not 300, 500.
Beş yüz dolar çekilebileceğini sanmıyorum...
I don't think you can withdraw 500- -
Hesabımda beş yüz dolar yok.
I don't even have 500 in my account.
Benden beş bin dolar çaldı. Ve Tiffany marka lambalarımı.
Stole $ 5,000 from me, and some Tiffany lamps.
Üç ve beş, her birine bin dolar, masanın sonundaki beyefendi.
Three and five, a grand on each - gentleman at the end of the table.
Beş bin dolarımı istiyorum.
I'd like my 5 grand now.
Weevil beş bin dolar kazandı ve biri parayı çaldı.
Weevil won 5 grand, and someone stole the money. This is his way of collecting.
Beş bin dolarımı geri alırsam, o çocuklar eşyalarını kaybetmez.
Of course, if I get my 5 grand, some of those guys'll stop losing their stuff.
Ben beş bin dolarımı alabilirsem, bazı eşyalar sihirli şekilde geri gelebilir.
If I get my 5 grand, some items could magically reappear.
18 sinyal için dokuz bin küsur dolar harcadık. Beş tanesi de geçersizdi.
We just spent $ 9,000 and change for 18 intercepts... five of them non-pertinent.