Beş saniye tradutor Inglês
984 parallel translation
Beş saniye sonra yayındayız.
Man over speaker : And we're live in five seconds.
Dört buçuğu bir dakika, yirmi beş saniye geçiyor.
A minute and a quarter past half past four.
Almanları çağırmadan önce beş saniye, beş saniye yalnız.
Just 5 seconds, before you call the Germans, 5 seconds that's all.
Beş saniye.
Five seconds.
Beş saniye!
- Five seconds!
- Beş dakika değil beş saniye!
- Not five minutes, five seconds!
On beş saniye.
Fifteen seconds.
Bu komik dostumuza bir adım öne çıkması için beş saniye tanıyorum.
I will give the funny man exactly five seconds to step forward.
Beş saniye, dört, üç iki, bir.
Five seconds, four, three...... two, one.
Beş saniye.
This is five.
Tamamen su katılmamış bir salaksın, emrime uyman için sana beş saniye veriyorum yoksa seni dışarı çıkarıp vururum!
( sneezes ) Of all the blithering idiots, I give you exactly five seconds to comply with my order or I'll ruddy well have you taken out and shot!
Hepiniz su katılmamış salaksınız, emrime uyman için sana beş saniye veriyorum yoksa seni dışarı çıkarıp vururum!
( imitates Mackenzie ) : Of all the blithering idiots, I give you exactly five seconds to comply with my order or I'll ruddy well have you taken out and shot!
Daha beş saniye evvel hakkında dedikodu ediyorlardı.
For five seconds he was the object of their gossip.
Hukukun nazarında beş saniye geçmiştir.
Five seconds in the eyes of the law.
Burada Avusturyalının önünde iki dakika beş saniye içersinde yapılan aşağı slalom'u görüyoruz.
Here we see a descent in two minutes and five seconds putting him in front of the Austrian.
G eksi bir - beş saniye ve geri sayım.
T - minus 15 and counting.
İki dakika ve on beş saniye kaldı.
Two minutes and 15 seconds.
- Çabuk, çabuk, çabuk. Sidney, nasıl yapacağın umurumda bile değil ama bu arabayı hareket ettirmen için sana tam olarak beş saniye veriyorum. Sidney!
- Hurry, hurry, hurry.
Bir tanesine, insanı beş saniye içinde öldüren bir zehir sürüldü.
One of them is impregnated with a poison... that kills in 5 seconds.
Üç, dört, beş saniye.
Three, four, five seconds.
Tamam! Işıkları beş saniye kapalı tutacağım.
- Leave the lights off for five seconds.
- Beş saniye.
- Five seconds.
Son beş saniye içinde bir sayı daha yaptılar.
They kicked a field goal in the last five seconds.
Aktarım beş saniye içinde başlayacaktır.
( PA )'Transmission will start in five seconds.
Bu kayıt kendini beş saniye içinde imha edecektir.
This tape will automatically destruct in five seconds.
Bu kayıt, kolon yerleştirildikten beş saniye sonra kendini imha edecektir.
This recording will self-destruct five seconds after the speaker has been replaced.
Bu kayıt beş saniye içinde kendini imha edecektir.
This tape will self-destruct in five seconds.
Bu kayıt beş saniye içinde kendini imha edecektir.
This recording will self-destruct in five seconds.
Beş saniye yalnız bırakmaya gelmiyorsun.
I can't leave you alone for five seconds.
Çarpışmaya beş saniye.
Impact, five seconds.
Roketler kapanıyor. Beş saniye.
Rocket shutdown... five seconds.
Bu bant kendini beş saniye içinde imha edecek.
This tape will self-destruct in five seconds.
Bu mesaj kendini beş saniye içinde imha edecektir.
This message will self-destruct in five seconds.
Unuttum. Beş saniye başlamadı değil mi?
The five seconds haven't started yet, have they?
Beş saniye içinde yolcu bindirme platformunu bırakıyorum.
Dropping lounge boarding platform in five seconds.
Beş saniye... dört, üç...
Five seconds. Four, three...
Beş saniye içerisinde bu odadan çıkmış olmazsan, yapacaklarımdan sorumlu olmayacağım!
If you are not out of this room in five seconds, I shall not be responsible for my actions!
Beş saniye nedir ki? Ben bu odadan üç saniyede çıkabilirim...
Five seconds is nothing, I can easily be out in three.
Beş saniye içinde Peale'ı dinlemek zorunda kalacağız.
We'll almost have to listen to Peale in about five seconds.
Beş saniye oncesini göstermeme izin ver.
Let me back the feeds up five seconds.
Orada birinci cümleyle ikinci cümle arasında tamamen bir çelişki var ve aralarında sadece beş saniye var.
Between the first and second quote there's a complete contradiction in a space of about five seconds.
Beş saniye sonra, "Bay Hunt diye birini tanımıyorum." dedi.
Five seconds later, she says, "l don't even know a Mr. Hunt."
On beş saniye kaldı.
Fifteen seconds left!
Sekiz saniye, yedi, altı, beş, dört üç, iki, bir, haydi!
Eight seconds, seven, six, five, four, three, two, one, go!
Fransızlar beş dakika yerine hep bir saniye derler.
The French always say one second, when they mean 5 minutes.
Bir, iki, üç, dört, beş yaklaşık altı saniye.
One, two, three, four, five... about six seconds.
- Beş saniye.
- About five seconds.
Dokuz, sekiz... yedi, altı... beş, dört, üç saniye...
Nine, eight seven, six five, four, three seconds...
Etap beş, 45 saniye. Uygun.
Point five, 45 seconds... good.
Sekiz saniye... yedi... altı beş... dört saniye... üç iki saniye... bir saniye... başla!
Eight seconds! Seven! Six seconds!
Beş dakika kırk iyi saniye.
Five minutes and 42 seconds.