Bigfoot tradutor Inglês
774 parallel translation
Bigfoot!
Bigfoot!
Bilemiyorum Bigfoot.
I don't know, Bigfoot.
Bigfoot'un sözünü ettiği Flatiron çiftliği var.
There's that Flatiron spread Bigfoot spoke about.
Bigfoot, Yüzbaşı'ya trenin buradan geçtiğini söyle.
Bigfoot, tell the Captain the train passed here.
Bir kez Kocaayak'ı gördüm.
I saw Bigfoot once.
Neymiş, koca ayak mı?
Well, what was it? Bigfoot?
Kocaayak, kocaayak, yıldızımın üzerine bastın.
Bigfoot, bigfoot, you stepped on my star.
Sen, kocaayak...
Listen, bigfoot...
Hey Kocaayak, suya atlama!
Hey, Bigfoot, don't trip in the water!
En azından Koca Ayak hikayesinden beri.
At least, not since the Bigfoot story.
- Sanki bir koca ayak sopayı kürdan gibi kullanmış.
- It looked like Bigfoot had used it for a toothpick.
Kocaayak gibiydi. Biraz küçüğüydü.
Uh, like bigfoot - - Only little.
Küçük bir kocaayak gördün.
You saw little bigfoot.
Küçük Kocaayağa benziyordu.
Well, it looked like a little bigfoot.
Koça ayak gibi mi?
As in Bigfoot?
Koça ayak mı?
Bigfoot?
- Koca-Ayak.
Bigfoot.
Koca-Ayak mı?
Bigfoot?
Sanırım şey olmalı... Koca-Ayak.
I guess it must be a Bigfoot.
Hayır, delirdiğimi düşünmeyin, çavuş, ama o bir Koca-Ayak.
No, don't think I'm crazy, Sergeant, but it's Bigfoot.
Bak, arabamla bir Koca-Ayak'a çarptım.
Look, I hit a Bigfoot with my car.
Arabanızla Koca-Ayak'amı vurdunuz... - Hayır!
You hit a Bigfoot with your car...
Hey, bak, evinde bir Koca-Ayak olduğuna inanıyorum.
Hey, look, just say I believe you have a Bigfoot in your house.
Yo, yo, yo Koca-Ayak'mı, çavuş.
No, no, no Bigfoot here, Sergeant.
Yo, yo, çavuş, burada Koca-Ayak yok.
No, no, Sergeant, no Bigfoot here.
En azından okulda babamın bir Koca-Ayak'ı nasıl alt ettiğini anlatırım.
At least I can tell the kids at school my dad creamed a Bigfoot.
O Koca-Ayak İnsanı.
It's a Bigfoot person.
Peki, müşterilerime Koca-Ayak'ın ölülerini yediğini söylemek hoşuma gider.
Well, like I tell my customers, Bigfoot eat their dead.
İlk yardım ekibinin müdahelesinden sonra kendine gelen kadın, efsanevi Koca-Ayak'a benzeyen iri, kıllı, insan benzeri yaratık tarafından oraya konulduğunu söylemiş.
After the paramedics had revived the woman she said, "She must have been put there by a huge, hairy, man-like creature " resembling the legendary Bigfoot...
Sahiden Koca-Ayak ise, programıma onu misafir olarak alamaz mıyım, sizce?
If there really was a Bigfoot, don't you think I'd have had him as a guest on my show?
Koca-Ayak.
Bigfoot.
Hiç Koca-Ayak gördün mü? - Ne?
Did you see any Bigfoot?
Koca-Ayak? Hayır.
Bigfoot?
Koca-Ayak!
Bigfoot?
Yani, bütün bu Koca-Ayak görülmeleri ya Jack ve ailesi evlerini ve yaşamlarını bu şeye açmışlarsa?
I mean, with all these Bigfoot sightings what if Jack and his family opened up their home and their lives to this thing?
Büyük bir Koca-Ayak çizmeye ne dersin?
How about you draw a big full-size Bigfoot?
Bir tür Koca-Ayak Merkezi olalım, bir Koca-Ayak Karargahı.
We'll become kind of like a Bigfoot Central, a B.H.Q.
Eğer baban bir Koca-Ayak istiyorsa, ona bir Koca-Ayak ver.
If your father wants a Bigfoot, give him a Bigfoot.
... Korkunç Koca-Ayak adı haber odalarından yankılandı...
... the dreaded name of Bigfoot reverberated through newsrooms...
Diğer bir haberde, yaratığın yeni bir görüntüsü var kimileri efsanevi Koca-Ayak diyorlar.
Other news, there has been yet another sighting of the creature that some people are now calling the legendary Bigfoot.
Hatta görgü tanıklarından biri Koca-Ayak olarak bilinen efsanevi yaratık tarafından saldırıya uğradığını iddia ediyordu.
As a matter of fact an eyewitness is now claiming to have been attacked by the legendary beast known as Bigfoot.
Güncelde, Koca-Ayak tam burada şehirde.
Update, Bigfoot right here in the city.
Onu gördüğünden şüphem yok, Onu gördüğünde o kadar korktun ki... ortadan yok olmadan önce Koca-Ayak'ın mizacından... ve kafanı kaldırıma çarptın... o kadar korktun ki kıymetli 10 viteslini dur işaretine çarpıp, başınıda kaldırıma çarptın ve olasılıkla onu çok korkuttun!
I have no doubt that you saw him, but when you saw him, you were so scared... knowledge of the Bigfoot's habits, vanished before... and bumped your head on the curb... crashed your precious ten-speed into the stop sign,
Kayıp bay Hen'in nerede olduğunu bilen... yada kıllı ziyaretçiyi, bu kanalı arayarak bildirebilirsiniz.
Anybody who knows the whereabouts of the elusive Mr. Hen or the hairy visitor, should call this station and report Bigfoot.
Sana bahsettiğim Koca-Ayak Müzesi'nin sorumlusu.
He's the curator of the Bigfoot Museum I told you about.
Koca-Ayak gelip bizimle yaşayabilir.
Bigfoot can come live with us.
Evinizde bir Koca-Ayak'ı hayal edebiliyor musunuz?
Can you imagine what a Bigfoot would do to your home?
Adam, sende de Kocaayak'ın bir resmi var.
Adam, you have a photo of Bigfoot.
Benim Kocaayak resmimin hikayesi başka.
My photo of Bigfoot is a different story.
Yine o Koca Ayak'la mı?
Out with Bigfoot again?
- Annem ona artık Koca Ayak diyemeyeceğimi söyledi.
Mom says I can't call him Bigfoot anymore.