English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Bloom

Bloom tradutor Inglês

2,081 parallel translation
Çiçek açmak için yatak odasının dışında ufacık bir yere ihtiyacı var
Needs a little room to bloom outside her bedroom
Mercan da çiçek açmış.
- And the coral is in bloom.
Cezayir menekşelerini görüyorum.
I see the periwinkles bloom.
Cezayir menekşelerini görüyorum
I see the periwinkles bloom.
Cezayir menekşelerini görüyorum.
I see the periwinkles bloom
Cezayir menekşeleri öyle narinler ki.
With graceful splendor... the periwinkles bloom so tender.
"Bloom'da Eşcinsel Kültür."
"Dyke culture in bloom"?
Çöllerde çiçek açtırıyoruz.
Make deserts bloom?
Güller açmayı kestiğinde sevgilim ve menekşeler bittiğinde
" When roses cease to bloom, dear And violets are done
Bir gün gençlik çiçeğin de açacak.
There comes a day when youth is in bloom.
Böyle hayallerde her şey solgun bir çiçek gibi.
Dreams in such bloom that evemhing else seems dull.
Hayır.
It will bloom again next year.
Önümüzdeki yıl yine açacak. Olmaz. Kiraz çiçeklerini şimdi görmem lazım.
It won't bloom again, the flowers now won't ever bloom again.
O da sırası gelince çiçek hayatını yaşayacak.
And now this one... will have a chance to bloom.
Odasında yoktu ve Bayan Bloom'a saat üçte evde olacağını söyledim.
She wasn't in her room, and I told mrs. Bloom she'd be home by 3 : 00.
Amanda Bloom'u gören oldu mu?
Has anyone seen Amanda Bloom?
Endişelenmenize gerek yok, Bayan Bloom.
No need to worry, mrs. Bloom.
Kontrole devam, çiçeğim.
Keep it in check, Bloom.
Sorumlu ajan, Roger Bloom.
The lead agent : Roger Bloom.
Ne var, Bloom kim?
What, who's Bloom?
- Bloom'un kariyerini bitirdi.
Ended Bloom's career.
Hey, Bloom.
Hey, Bloom.
Aslında, Bloom, bu senin davandı.
Actually, Bloom, it was your case.
Yani, Bloom'un yanından ayrıldığımızdan beri surat yapıyorsun.
I mean, you've been giving me the chill ever since we left Bloom's.
Önceki kişi Ajan Bloom.
Next back would be Agent Bloom.
NIKKI : Ajan Roger Bloom?
Agent Roger Bloom?
Bloom geçen Kasımdan beri faal bir ajan değil.
Bloom hasn't been an active agent since last November.
Bloom bu.
That's Bloom.
Ona eski ajan Bloom'un artık şüphelimiz olduğunu söyledin mi?
And did you tell it that ex-Agent Bloom is now our suspect?
Bloom'un suçlu olduğunu varsayarak analizi yanlış yönde etkilemek istemeyiz.
W-We don't want to influence the analysis unfairly by presupposing Bloom's guilt.
- Yani şimdilik şu anki suçlar arasındaki tek bağlantı, Bloom.
So for now, the only connection between the current crimes is the obvious one... Bloom.
Yani, bir şeyleri örtbas etmeye çalışmayacaksan veya bir işaret bırakıp Bloom'a burada olduğumuzu belli etmeyeceksen.
I mean, you're not gonna try to cover anything up or leave some kind of sign so Bloom would know we were here.
Görünüşe göre Bloom'un planları varmış.
Looks like Bloom's got plans.
Pekâlâ, Bloom araçtan çıktı.
All right, Bloom's out.
Bloom, silahı yere bırak!
Bloom, put the gun down!
Bırak onu, Bloom.
Put it down, Bloom.
Burada olacaklarını nereden biliyordun, Bloom?
How did you know they'd be here, Bloom?
- Onları yakaladık değil mi? - Hayır, Bloom değilmiş.
- No, it wasn't Bloom.
Hey, Bloom?
Hey, Bloom?
Dinle, Bloom, bir değeri varsa kovulmuş bir ajan olmanın nasıl olduğunu biliyorum.
Listen, Bloom, for what it's worth, I know what it's like to be the agent on the outside.
Bloom, bu işin peşini bırakmalısın.
Bloom, you got to let it go.
Hey, Charlie, Roger Bloom'u hatırlıyor musun?
Hey, Charlie, you remember Roger Bloom?
... diğerleri içinse, bir şeyin çiçek açtığını görmenin verdiği şaşkınlıktır.
For others, it's the surprise of seeing something bloom.
Ama sonra asırlarca bekleyeceksin.
If the peach blossoms Don't bloom on your side.
Her 16 haziranda James Joyce hayranları Ulysses romanında Leopold Bloom'un kat ettiği yolu takip ederler.
Every June 16th, lovers of James Joyce follow the route travelled by the Leopold Bloom in the novel Ulysses.
Eunice Bloom.
Eunice Bloom.
Kusura bakmayın ama, anlam veremediğimiz, Ajan Bloom...
What we're trying to figure out is, with all due respect, Agent Bloom...
Öyleyse kusura bakmayın ama, görüşmek üzere Özel Ajan Bloom.
So, with all due respect, we'll see you later, Special Agent Bloom.
Çiçekler açar ve solar.
Flowers will just bloom and wither. I don't have flowers anymore.
Suç ortağısın, Bloom.
You're an accessory, Bloom.
Ama eğer Bloom değilse?
But if it's not Bloom?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]