English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Borders

Borders tradutor Inglês

1,393 parallel translation
Rus yetkililer, topraklarında Amerikan eğitim sahası olduğunu resmi olarak reddediyorlar.
Russian authorities officially deny an american training ground ever existed within their borders.
Köyümdeki her çocuk... gece yatarken cesur Toprak Krallığı ve sınırlarını koruyan... korkusuz toprak bükücülerle ilgili hikayeler dinleyerek uyudular.
Every child of my water tribe village was rocked to sleep with stories of the brave... Earth Kingdom and the courageous earthbenders who guard its borders.
Ve midemi bulandırıyorsun.
I t borders on treason, and I'm disgusted with you.
Bu odadan ayrılır ayrılmaz Meksika makamlarına annen için düzenlenmiş bir suçlunun uluslarası sınırlardan geçmesine yardım ve yataklık suçlaması ile tutuklanması talebini ileteceğim.
When we leave the room, I'm gonna file this warrant to the mexican government against your mother for aiding and abetting the flight of a criminal across international borders.
Eğer bir korku bölgesi yaratırsan, sınırlarını kapalı tutmak kolaydır.
Create a climate of fear, and it's easy to keep the borders closed.
Trenler, otobüsler, sınırlar, her şey, tamam mı?
You know? I mean, trains, buses, borders, everything, right?
Kendini satmak için sınırları geçerek gizlice Batı'ya sızmaya çalışıyorsun.
You are sneaking over borders into the West to sell yourself.
"Amerikan ordusu İran sınırlarında takviye yapmaya bugün de devam etti."
TV :'The US military build up on the borders of Iran continued today.
"Amerikan ordusu İran sınırlarında takviye yapmaya bugün de devam etti."
'US military build-up on the borders of Iran continued...'
- Sınırı kapattınız mı, efendim?
MITCHELL : Have you closed the state borders, sir?
Bu sayılar sonucunda, bu sabah saat 08 : 00 itibariyle, Başkan yeni bir gelişmeye kadar Amerika Birleşik Devletleri'nin tüm sınırlarının kapatılmasını emretti.
As a result of these numbers, as of 0800 this morning, the President has ordered that all borders in the United States be closed until further notice.
ve bence bir şey saklıyorsunuz.. ülke sınırlarından daha büyük bir kalp!
And I think you hide... a heart as big that our borders!
Pasaportlarını yırtıp sınırları kapatsak Amerikalılar'ın yarısı buna karşı çıkmaz.
Half the US citizens right now wouldn't care if we tore up our passports and closed our borders.
8 yıldan sonra İngiliz sınırları kapalı kalmaya devam edecek.
After eight years, British borders will remain closed.
Bu sınırların ötesindeki yaratıklar ve köyümüz arasında mutedil bir ateşkes var.
There is a gentle truce between our village and the creatures beyond their borders.
İspanya'yı bu kadar düşmüş gördüğüm için. Bir düşman sınırlarımızı aştığı için, gücümüzü yok ettiği için.
To see Spain brought so low, with an enemy thriving within her borders, feasting on her strength.
Bill O'Reilly'yle kitabım Yahudilerin Tutkusu'nu konuşacağım. Barnes Noble, Borders kitap evlerinde ve Amazon. Com'da bulabilirsiniz.
I'll be on Bill O'Reilly discussing my new book The Passion of the Jews, which is now available at Barnes Noble, Borders Books and online at Amazon, com.
Devir teslim töreninin yapılacağı bu yapı iki büyük ülkenin tam sınırında inşa edilmiştir.
This structure for the handover ceremony has been built precisely astride the borders of the two great lands.
Fakat sınırlarımız içindeki hainleri biliyorum.
But I'm aware of traitors within our borders that could.
"Ashima" nın anlamı "sınırı olmayan", "limitsiz".
"Ashima" means "without borders, limitless".
İsrail sınırları güvende olmadıkça kimse huzurlu yaşayamayacak.
There will be no peace before Israel is safe within its borders! All right, come on.
... 1.1 milyon, yaklaşık 575,000 yeni kaçak mülteci sınırlarımız içinde yaşıyor.
.. 1.1 million, with roughly 575,000 estimated new illegal immigrants living within our borders.
Bu sınırların ötesinde direnişten kalanlar var.
Beyond these borders are remnants of the resistance.
Çünkü bize hep savaşın var olduğu söylendi ve sınırların olduğu bize hiç unutturulmadı.
Because we were always told that war existed and we were never allowed to forget there were borders.
Yani ayılar için de bir çeşit pasaport kontrolü var mıdır acaba?
Are bears required to stop at borders? Is there some passport control for bears?
Sınırlara ihtiyaç kalmamıştır.
The need for borders is gone.
Gelecekteki tarih kitapları.. .. Amerika'nın kendi ülke sınırları içerisinde.. .. teröristler tarafından kaçırılan yolcu uçaklarıyla düzenledikleri koordineli..
It's in bold print in future history books about how America was attacked within its continental borders to devastating effect by terrorists in a coordinated assault using hijacked civilian airliners.
Sınırlarımız içerisinde.
Remaining within our borders.
Saldırganca hareket etseler de sınırlarımızı henüz ihlal etmediler.
Although they are moving aggressively, they haven't yet trespassed our borders.
Kraliyet mührünü ortadan kaldırmak için mükemmel bir plandı. Japon donanması sınırlarımız içindeyken tam bu esnada Sayın Başkanın düşmesi.
It was a perfect scheme to eliminate the seal while the Japanese Navy was in our borders and at the same moment, the President collapses...
Hiçbir uluslararası uçuş sınırı geçmeyecek.
No. No, I don't want any more international flights crossing the borders.
1 FRANK 14 PESETA EDER.
GROSSING BORDERS
Bu arada ülkenin güney sınırlarından dört milyon yasadışı göçmen ellerini kollarını sallaya sallaya ülkeye rahatça girebiliyorlar.
Meanwhile, at the southern borders of our country, four million illegal aliens are crossing the border with bedroom sets and night tables.
Ki onun sınırlari evden yolaydı..
Whose borders were from home to the street..
Bu olaylar, sınırlarımız içerisinde bulunan teröristler tarafından planlandı.
These events are being orchestrated by terrorists operating within our borders.
Dün gece, Büyük Britanya'nın düşmanlarının gerçek olduğunu gördüm. Her yandan, sınırlarımızı korumak zorundayız.
I saw, last night, that Great Britain has enemies beyond imagination, and we must defend our borders on all sides.
Burası enfeksiyonun sınırı.
It's to mark the borders of the infection.
Sınırların tamamı askerler tarafından tutuldu, o yüzden uçmak zorundasın.
The borders are all guarded by the military, so you must fly.
Ve böylece, bitkilerin beklenen büyümesini hesaplarken kullandığımız bu yöntem kırsal bölgelerdeki insaların yerleşme ve genişleme konusunda tahmin yürütmemize de yardımcı olur.
And it turns out, that the same equations designed to predict plant growth apply themselves remarkably well to borders between rival human populations, as well.
Jen, tek seferlik, özel günler için üretilmiş makinelerden almıştı. Fotoğrafları basınca çerçevede penisler oluyor. Ne hoş.
Jen got one of those novelty disposable cameras, the ones where the prints come out with penises around the borders.
Hiçbirimizin diğerini işgal etmesine veya sınırdan ateş açmasına gerek yok.
None of us should invade each other or fire guns across our borders or anything.
Sınır muhafızları gibi devriye gezerler,..
They're like the Minutemen who patrol the borders.
Charlie, Afrika'daki "Sınır Tanımayan Doktorlar" programında ameliyat hemşiresi olarak görev yapıyor.
Okay. He's in Africa... ... working as a scrub nurse for Doctors Without Borders.
- Sınırları Olmayan Doktorlar için çalışıyor.
He works for Doctors Without Borders.
Derek, Sınırları Omayan Doktorlar için çalışıyor.
Derek works with Doctors Without Borders.
- Şimdi de sınır tanımayan doktorlarla.
Now he's with Doctors Without Borders.
İsviçre sınırında güvenlik sıkıydı, hele de yahudiler için. Bunu sen söylemiştin.
The Swiss borders were tight, especially for Jews... you told me that.
- Sophie Richard. Su ve sağlık hizmetleri.
- Sophie Richard water and sanitation, aid across borders.
Sınır tanımayan modeller mi?
Models without borders?
Bu kenarlıklarada Disney karakterleri koyabiliriz.
And we can do the borders with the Disney characters.
Ama mümkün olabilecek paralel evrenlerin sayısını düşünürsen sonsuza dayanırız, rasgele yaşayanların olduğu bir tanesini seçme olasılığı astronomik oranda düşük.
But when you consider that the number of possible parallel universes that we could access borders on the infinite, the odds of us choosing at random one that's inhabited are astronomically slim. - Wow.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]