Bryan tradutor Inglês
1,624 parallel translation
Başınız sağolsun, Bryan.
Sorry for your loss, Bryan.
Her Pazar kiliseye giderdi, Bryan.
She went to church every Sunday, Bryan.
Bryan, öyle mi?
Bryan, is it?
Bryan.
Bryan.
iki kutuplu bozukluk, Bryan?
Any bipolar disorders, Bryan?
Ona Bryan Becket olduğumu söyle.
Tell him it's Bryan Becket.
Halüsinasyon görüyorsun değil mi, Bryan?
You've been having hallucinations, Bryan?
Oradaydı, Bryan.
She's in there, Bryan.
Hayal görmüyorsun, Bryan.
You're not imagining things, Bryan.
Bryan, Annendi.
Bryan, it was your mother.
Ne yaşadığın konusunda ne söylendi bilmiyorum, Bryan, ama anneni burada hissediyorum, bu merdivenlerin altında.
I don't know why you've been told what you have, Bryan, but your mother fell here, down these stairs.
Tamam, Bryan.
It's all right, Bryan.
Bryan, bak şu...
Bryan, look at h...
Bryan, bıraktım.
Bryan, it's away.
Bryan, sen deli değilsin.
Bryan, you're not crazy.
Bryan, eğer bu evdeki şey sana zarar vermek isteseydi, çoktan yapardı.
Bryan, if whatever is in this house wanted to hurt you, it would have already.
Anneni neden hatırlayamadığını hiç merak ettin mi, Bryan?
Have you ever wondered why you can't remember your mother, Bryan?
Biliyordun, Bryan.
You knew, Bryan.
Zayıf olduğunu düşünmüyorum, Bryan.
I don't think you're weak, Bryan.
Hayır, yağmur yapmadı, Bryan.
No, it didn't rain, Bryan.
Ve çok kızgındın, Bryan, çok kızgın.
And you were angry, Bryan, very angry.
Orada bir karar vermem gerekiyordu, Bryan.
I had to make a judgment call in there, Bryan.
Ben Bryan Becket.
This is Bryan Becket.
Cassie, ben Bryan.
Cassie, it's Bryan.
Bryan?
Bryan?
Bryan iyi biri bence.
I don't mind Bryan.
Bryan Collins'i önümüzdeki hafta kahvaltı için aradım.
I called Bryan Collins about breakfast with him next week.
Hayır, bu Bryan Little için.
No, it's for Bryan Little.
Yeni birini bulacaklarmış, asıl önemli olan Bryan'ın iyileşmesi.
They're having tryouts, but the important thing is Bryan gets better.
Bryan Little'ın hastalanması kaderin bir cilvesiydi.
Bryan Little getting mono was destiny.
Ben de az önce kedim Bryan'ın resmini çiziyordum.
I was just drawing a picture of my cat Bryan.
Bryan Adams'dan esinledin isim verirken.
I named him after Bryan Adams.
O bana bağlandı. Adı Jasyn, y ile yazılıyor. Kendisi Bryan'ın arkadaşı, o da y ile yazılıyor.
It's Jasyn with a "y." He's friends with Bryan with a "y."
Will Shuester, Bay Bryan Ryan.
Will Schuester, meet Mr. Bryan Ryan.
Bryan Ryan.
Bryan Ryan.
Bırak Bay Bryan Ryan da fikirler kervanına katkıda bulunsun.
Let Mr. Bryan Ryan contribute to the marketplace of ideas.
Bryan Ryan hayallerimizi buruşturup, çöpe atmadan önce mi? Evet.
Before Bryan Ryan crumpled it up and tossed it in the trash?
Düşünüyordum da Bay Shue o kadar Bryan Ryan ile uğraşmaya daldı ki, biz bu hafta ödev vermeyi unuttu.
I was thinking. Mr. Schue was so busy dealing with Bryan Ryan... that he didn't give us an assignment for the week.
- Bildiğim tek seks tarzı odur Bryan.
- It's the only kind I know.
Hey Bryan, bir dakikan var mı? Çabuk ol.
- Hey, Bryan, can I talk to you for a second?
Bir yıldız öldüğünde ne olur, biliyor musun Bryan?
You know what happens when a star dies, Bryan?
Bryan Ryan Glee'yi kapatmayacak.
Bryan Ryan isn't cutting Glee.
Will'in eski düşmanı Bryan Ryan Glee kulübünü kapatmaya çalıştı
Will's old rival tried to cancel the club.
Brayn amcam ve Jaspar mı?
Uncle Bryan and Jaspar?
Brayn ülkenin en iyi lisesinde müdür.
Bryan is the principal of the best high school in the country.
Bryan amca!
Uncle Bryan!
Bryan O'Neal ufak tefek, çok sinirli biriydi.
Bryan O'Neal was kind of a small guy, a very nervous guy.
Bryan Becket.
Bryan Becket.
Ben Bryan Becket.
It's Bryan Becket.
- Hey Byran.
Hey, Bryan.
Bir dakika, Bryan.
Wait, Bryan.