Carnival tradutor Inglês
1,564 parallel translation
Eğer işler böyle devam ederse, Bir sonrak durağa gidene kadar ortada yönetilecek bir karnaval kalmayacak.
Things keep going the way they're going, there's not gonna be no carnival left to manage, by the time we get to the next jump.
Artık bir karnavalınız var, Bayan Crowe.
You got yourself a carnival, Miss Crowe.
Merrick'te kalıyor ve sirklerdeki palyaçolara benziyor.
He's living at Merrick's and looks like the prize at a carnival.
Karnavala gidebiliriz. Karnavallardan hoşlanır mısınız?
We can go to the - - carnival!
Seni ancak bir karnaval gezintisi zorlayabilir.
So far, just carnival rides have set you off.
Görüyorum ki Jenny Schecter hikayesi Avlayan ve Avlanan'nı bir karnavalın içinde... kurmuş.
I see that Jenny Schecter has set her story of The Hunter and the Hunted in a... carnival.
Karnavalda yapılacak çok şey var.
Life was so simple, indeed. Lots to do at the carnival.
" İşte burdayız, karnavalda, gülüyoruz ve şarkı söylüyoruz ve bağırıyoruz, bağırıyoruz, bağırıyoruz, biz bağırıyoruz.
" Here we are, at the carnival, laughing and singing and shouting, we're shouting, shouting, we're shouting.
Karnavalda yapılacak çok şey var. "
Lots to do at the carnival. "
Öncelikle "Karnaval Geleneği" adlı hikayesi.
Well, first of all, there's that story called "The Carnival Tradition".
yani sadece karnaval ilustrasyonu sana Moody i hatırlatmadı.
So, it wasn't just the carnival illusion that reminded you of Moody.
Lunapark arabalarından biri.
A carnival ride.
Bunu Açılış Karnaval'ında senin için kazanmıştım.
I won this for you at the Kick-off Carnival.
Marissa Cooper'ın karnavalda bulunmasından sizin sorumlu olduğunuzu biliyorum, o yüzden... kendi iyiliğiniz için, en azından, tiyatro topluluğunun bir oyunu sahnelemesine yardım etmelisiniz.
Considering I know for a fact you two were responsible for Marissa Cooper crashing the carnival the least you can do is offer to be stagehands for the Drama Club.
O, hala biraz sinirli, Ryan, onu karnavalda küçük düşürdüğü için.
Look, he's just upset, still,'cause Ryan humiliated him at the carnival.
Taylor, açılış karnavalında işleri çığrından çıkardın.
Taylor, you staged a power play at the kickoff carnival.
Açılış Karnavalı için neye ihtiyacım varsa bunun içinde :
Well, it's everything I need for Kickoff Carnival :
Bütün yazı, Açılış Karnavalı'nı planlayarak geçirdim, yani bir sürü fikrim var.
I spent the whole summer working on your Kickoff Carnival, so I have tons of great ideas.
Düzenlememiz gereken bir karnaval var.
We have a carnival to throw.
Yoksa karnavalı onun elinden asla alamam.
Otherwise, I have no shot at taking back this carnival.
Üzgünüm ama, Summer, bu bizim karnavala pek uygun değil.
Well, sorry, Summer. That's not really our carnival. Well, it should be.
- Tamam o zaman, millet, kimler benim karnavalımı destekliyor?
All right, you guys, so who is on board with my carnival?
- Merhaba, neden karnavala gitmedin?
Hey, why aren't you at the carnival?
Karnaval muhteşem.
Totally awesome carnival.
Bu karnaval için çok çabaladın, eğlenceyi kaçırmamalısın.
I mean, you worked too hard on this carnival to miss out on it.
Karnavalda olursun sanmıştım.
I thought you'd be at the carnival.
Karnavala yaptığın ufak eklemeler için, sana teşekkür etmek istiyorum.
I just wanted to thank you for all your little touches on the carnival.
Bu karnaval, okulun bugüne kadar gördüğü en iyi karnaval, ve bu sadece Shenanigans'ı iptal ettiğim için değil.
This is the best carnival this school has ever seen, and not just because I canceled Shenanigans.
Senin düzenlediğin ilk Açılış Karnavalını kaçıracak değilim ya.
Oh, I couldn't miss your first Kickoff Carnival.
O, her yıl Harbor için, bu karnavalı düzenleyen kişiydi.
Look, she worked on this carnival every year at Harbor.
Bu akşam seni şehir merkezindeki karnavala götüreceğim.
So I'm taking you to a carnival downtown tonight.
Dostum, karnavala gidemem. Carla'yı hatırlatıyor.
Dude, I can't go to a carnival, it reminds me of Carla.
Dostum, KARNAVAL.
Dude, CARNIVAL.
Hayatım boyunca yapmadığım o kadar çok şey var ki, karnavala gitmek, ya da balonla yükselmek.
There's so many things I never got to do in my life, like go to a carnival or take a ride in a hot-air balloon.
Balonla gezinti, kumsalda öğlen yemeği ve ilk karnaval gezim.
A balloon ride, lunch by the beach and my first carnival.
Yardım Panayırı Düzenleyeceğim.
I'm gonna organize a charity carnival.
Karnaval planlama komitesindeyim.
I'm on the carnival planning committee.
Ne zamandır karnaval planlama komitesindesin?
Since when are you on the carnival planning committee?
Karnavalda çalışmalısın. Evet, 25 yaşındayım.
You should really work at a carnival.
Karnaval başlamak üzere.
The carnival night is about to start.
Yeni yıla az kaldı.
So it's a carnival.
Serumunu bir karnaval malzemesi haline getirebilir.
It makes your serum into a carnival act.
Peki ama karnaval ne olacak?
But what about the carnival? !
Karnaval.
The carnival!
Gördüm Wes, karnavalı gördüm. Çok güzeldi.
I saw it Wes, I saw the carnival, it was beautiful!
Yarın gece bu saatlerde, buradan çıkmış karnavala doğru yola koyulmuş olacağım.
This time tomorrow night I'll be out of here and on my way to the carnival!
Umarım karnavaldan haberi yoktur.
Let's hope she doesn't know about the carnival.
Ben karnavala gitmiyorum.
I AM NOT GOING TO THE CARNIVAL!
Karnavaldaydım. Hayat çok basitti, gerçekten.
There I was at the carnival.
Güzel, kış karnavalı için hâlâ şans var.
Hmmm... well, there's always winter carnival.
- Karnaval nedir?
What's a carnival?