English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ C ] / Cash

Cash tradutor Inglês

21,671 parallel translation
Olamaz, yumruklarıyla nakit verebilecekken, ağzıyla çek yazdı adam.
Oh, no, his mouth wrote checks his fists could cash!
Ödemeyi sorgusuz sualsiz nakit alırım ona göre.
You'll have to pay cash with no questions asked.
Bana Johnny Cash söyle.
Sing me some Johnny Cash.
Bana Johnny Cash.
♪ Me some Johnny Cash ♪
Başka hayvan gerekirse diye burada para var.
Here's some cash if you need more critters.
Polisin bulduğu tek güvenlik kamerası barın üstünde yazarkasaya dönük duruyormuş.
The only security camera the police found was situated over this bar pointing at the cash register.
Hiçbir saçmalık kapı yüzdeleri, Hiçbir kazan-ikramiye ve ı ön nakit istiyorum.
No bullshit gate percentages, no win-bonuses, and I want the cash up front.
Biraz para gösterdin mi sevk yapar, ve ilaçta verir. Bir sakız makinesi gibi.
Show up with a referral and some cash and he'd dispense pills like a gumball machine.
Nakde ihtiyacımız olur bebeğim.
We could use the cash, babe.
Bir sorum var. Bunun yanında nakit para ödülü var mı?
Uh, question, is there a cash prize associated with that?
- Sadece parası olanlar gelsin.
- Only those with cash.
Bu basitçe arkadaşlarınızdan hangisin üvey babası olduğunu bulmanın eğlenceli yolu bu çok acımasızca nakit yerine tampon kabul ediyor musunuz?
It's basically a fun way to find out which one of your friends had a stepfather that was so mean. In lieu of cash, would you accept a tampon?
Ben ve Sandy'nin karşısındaki daireyi kiraladığını biliyoruz nakit ödemiş, yapacağı her işi aramalarla ve kuryelerle halletmiş,
We know she rented the apartment across the way from Ben and Sandy, paid for it in cash, and she takes care of everything through phone calls and couriers, but now that we know what the barrier in Sandy's mind is,
1.000 dolarımız ve biber gazımız var eğer olaylar ters giderse diye.
$ 1,000 in cash and some pepper spray, just in case things go sideways.
Üst kattaki evimizi, biraz fazladan nakit kazanmak biraz da evliliğimize fazladan heyecan katmak için kiraya veriyoruz.
We're renting our upstairs unit to earn a little extra cash and add a little extra tension to our marriage.
Marvin... 286 dolar, nakit para bebeğim.
Marvin! $ 286 cash money, baby.
Artık çok geç. Bu şeyi kazanıp parayı alacağız.
We win this thing, and collect the cash.
- Ve parayı paylaşacak mıyız?
And share the cash?
Kredi kartları ve paraları hala duruyor.
Looks like his credit cards and cash are still here.
Kumar oynayıp kaybettik, hiç paramız kalmadı.
We lost in the casinos so we got no cash!
Kadın, para nerede?
Woman! Where ya got the cash? !
Şunlardan birini çalsak bahse girerim tonlarca para olarak bize döner!
Hey, I bet nabbing just one of those could score us a ton of cash!
Çok zengin.
Rich as fuck, buckets of cash.
Sağlam bir perakendeciye malı toptan verip arkana yaslanıp paranın akmasını istemez misin?
Or would you wholesale that inventory to some established retailer, kick back, watch that cash roll in?
Bir an önce uyuşturucu parası bulmak için beni kullanmak istiyor.
He just wants to use me to put together some quick cash for some drug buy.
Sahibi, evin peşin kiralandığını söyledi.
According to the owner, the place was prepaid in cash.
Hızlıca nakit bulmak için kullandın beni.
Use me to put together some quick cash.
Az önce konuştuğumuz gibi, biraz paraya sıkışığım.
As we discussed, I'm a little short on cash at the moment.
Ayrica yataginin altinda 5 bin dolar bulduk.
There was also five grand in cash under his mattress.
Böyle lafla paranın peşinde koşanlara söylenir.
That kind of thing should be said with a roll of cash... and a cup of water on the side.
Ücretli bardan çok içtiğin için böyle konuşmuyorsun değil mi?
Are - - are you sure that's not the cash bar talking?
Şirket birazcık kendine para saklamaya çalışıyordu ve beni, yani bizi de olaya dahil edebilmeleri için olayı ona göre oynadım.
The firm was trying to do this thing to hide some cash, and I played along, hoping they would cut me in... uh, cut... us in.
İstediğim zaman borcu tahsil edip bebeğini alabilirim.
At any time, I can cash in and take... your... baby.
Lanet olası kasadan para çalmadım diyorum sana!
I said I didn't steal no damn money from the cash register!
Kasa...
Cash reg.
İmgende onu kasadan para çalarken gördün.
You just had a vision of her stealing from the cash register.
Dr. Eleanor Cash.
Dr. Eleanor Cash.
Dava açmış, mahkeme görülmüş ve Dr. Cash utanç içinde işten kovulmuş.
She sued, there was a trial, Dr. Cash was fired in disgrace.
Aslen Red Deer, Albertalı. Winnipeg Üniversitesine kaydolmuş. Sonra son sınıftayken fazladan para kazanamak için ilaç denekliğine başlamış.
Originally from Red Deer, Alberta, enrolled at * * *, then as a senior looking to make extra cash signed on as a test subject in a drug trial.
Birisi Dr. Cash'i öldürdü demek.
Somebody murdered Dr. Cash.
Genel olarak Dr. Cash ve ortağı birbirlerini suçladılar.
Basically, it was Dr. Cash and her partner trying to blame each other.
Fabrika müdürüyle konuştum, Dr. Cash'in öldüğü gece vardiyada olduğunu söyledi.
I talked to the cannery manager, she was on shift the night Dr. Cash died.
Eleanor Cash öldü mü?
Eleanor Cash is dead?
Dr. Cash ile aranızın iyi olmadığını varsayıyorum.
So I take it you and Dr. Cash weren't on the best of terms?
Dr. Cash Max Rager üzerinde çalışmış.
Dr. Cash worked at Max Rager.
Dr. Cash mi?
Dr. Cash?
Bu kadını dünyanın geri kalanı Eleanor Cash olarak tanıyor.
That's the woman the rest of the world knows as Eleanor Cash.
Neden Dr. Cash sahte isim kullanıyormuş?
So, why would Dr. Cash be using a fake name?
Bu serseri bizim zor kazanılmış paramızla ne yapıyor?
If this landlord isn't taking one measly hour out of his day to fix your showers, then what's this scumbag doing with all your hard earned cash?
Evet, önden nakit.
Cash, aye. Up front.
Birkaç belge ya da nakit para gibi şeyler olması gerekirdi.
No. Cash is okay, too.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]