English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ C ] / Casting

Casting tradutor Inglês

1,257 parallel translation
Bu sabah başka bir seçme vardı.
It's just that I was at another casting session this morning and...
Bir rol ajansımız var ben de onlara neler yapabileceklerini soruyorum.
We have a casting and I ask them how far they'll go.
Yahudi olan veya olmayan herkes sosis makinesine atılacak diyorum.
I'm pointing out a problem of casting every Jew and non-Jew into a sausage machine.
Batıdan, Red Centre'dan esen rüzgarlar, şehrin kuzeyinde yangınlar oluşturmaya, ve gittikçe dramatikleşen Myers-Tanrı davasına tuhaf bir ürperti katmaya devam ediyor.
Westerly winds from the Red Centre continue to fan bushfires north of the city, casting an eerie glow over the deepening drama of the Myers-God trial.
Andy ve Larry oyuncu seçiyorIar, diğerIeri ise ayarIamaIarIa meşguI.
Andy and Larry are in Casting, the rest are getting it together.
Rol için teşekkür ederim.
Thanks for casting me. - You're welcome.
Belki de iki kez düşünmek isteyebi...
You might wanna think twice about casting a -
Çocuklar, zaman geldi. Bu o, büyüyü yapan kişi o.
He's the one that's been casting that spell.
Yaraların kalıbını alıyorum.
I'm casting the stab wounds.
Eline sağlık Warrick. Kalıp çıkarmak da bir sanattır.
You know, casting is an art.
Oyuncu seçimini ve daha fazlasını sonra konuşuruz.
Talk further about casting and further, you know.
- Projeniz için oyuncu aradığınızı duydum.
- I know you're casting for this new show.
Kast elemanlarıyla görüştüm sana bayılmışlar!
I just talked to the casting people. They loved you!
- Yorum kısmında Coppola, Sofia'yı savunuyor.
- In the audio commentary... - Coppola defends casting Sofia.
Peter oyunda rol almak için beni yönetmeniyle aldattı.
Peter cheated on me with a casting director to get a part in a play.
Lisa sekizinci sınıf düzeyinde büyü yapıyor.
Lisa's casting spells at an eighth grade level.
Şehirdeki tüm yönetmenler, beni Caroline Şehirde'ki seçilmiş sahneler için izleyecek.
Every casting director in town is gonna be there to see me do selected scenes from "Caroline in the City."
Onlar, oyunculuk için başvuruda bulunan aktörler.
They're actors who answered an ad I placed in Casting Call Weekly.
12 : 30'da dönüp "Çıplak Adama Yağlı Masaj" ve " Duygusuz çıplak Adam'ın rollerini dağıtacağız.
We'll be back at 12 : 30 when we'll be casting the parts... of "Naked Man with Massage Oil" and "Naked Man with Stoli."
Oyuncu asistanı çok güzeldi ve Betondaki Erkek Ceset performansımın bir parçam olan ölüyü oynamayı reddedecek kadar ikna ediciydi.
The casting assistant was gorgeous and as convincing as my performance was for Male Corpse on Slab there was one part of me that refused to play dead
Kalıp çıkarmak nedir bilir misin, Richie?
You know what a moulage casting is, Richie?
Affedersiniz, Bay Taransky. Deneme seansları için hazır mısınız?
Excuse me, Mr Taransky, are you ready for your casting session?
Onun yerine, fotoğrafımı alıp... alnıma "yeteneksiz" yazdı... ve şehirdeki bütün oyuncu ajanslarına faksladı.
Instead, he takes my headshot, writes "loser" across my forehead, and faxes it to every casting director in town.
Akıl hastalarına rol eriyoruz.
Casting mental patients.
Birinin öğrencilere büyü yaptığına inanıyorum.
I believe somebody's casting a spell on the students.
İki yıl önce o küçük başbelası kötü cinlerin kehanet seansında ortaya çıktı.
Two years ago, that little pest turns up at a casting session for our evil elves.
- VP casting veya başka bir şey...
What, you're the East Coast V.P. Of casting or something? Really.
Selam Brandon. Senin Pilgrim'in kadrosu hakkında konuşmak istiyorum.
Hey, Brandon, I want to talk to you about the casting of Pilgrim's Progress.
- Mini me Gölgeler Gölgeler yapıyoruz
Mini-Me, our shadows, we're casting a shadow.
Şirket, oyuncu arayışı için çalışmalarına başladı bile.
The company's already been working on the casting.
Kadro :
Casting :
Hayır, büyüyü yaptığını bile hatırlamıyor.
No, she doesn't even remember casting it.
Ve bu canavarı tamamlamak istiyorsak her konuda son kararın buna oyuncu seçimi de dahil, senden gelmesi gerekiyor.
And if this behemoth has a prayer of getting done it's gonna be because the final decision on everything including the casting, came from you.
Moya çekimser olmak kaydıyla Scorpius hariç bizzat benim de... dahil olduğum oylamada toplam sekiz oy kullanılmıştır.
With Moya abstaining and everyone, except for Scorpius, casting a vote... Including myself, our total comes to eight.
- İlk balık oltam. Eskiden her gün otlakta savurma alıştırması yapardın.
You used to practice casting it out in the paddock all day.
Artık 7 yaşımda değilim, otlakta savurma alıştırması yapmıyorum.
I'm not 7 anymore, I'm not casting lines in the paddock.
Aynı casting yönetmeni gülüşümü beğendi ve beni bir diş macunu reklamında oynatacak.
The same casting director liked my smile and put me in a toothpaste commercial.
- Evet yarayacak. İşe yaramak zorunda. Larry, Tina'yı güvende hissettirmeliyiz.
Tomorrow I'm holding a casting session for the three not-so-wise but very hot men
Manken ajanslarına ve yapımcıları aradım.
I made a lot of calls to modeling agencies and casting people, and the like.
Fotoğraf seçmeleri için burada.
He's in town casting for pictures.
Elektrik ve manyetizma ile ilgili aklınıza gelebilecek her şeyin sadece dört çok basit denklemle ifade edilebileceğini bir düşünün.
the Scot was determined | to explain the connection between electricity and magnetism in the language of mathematics. Casting new light on the subject,
Grace heykelciklere bir daha baktı. Birkaç gün önce göz zevkini yitirmişti. Dogville üstündeki ışığın küçük değişimini nasıI tanımlayacağını birden fark etmişti.
Grace was just casting one more look at the figurines she herself would have dismissed as tasteless a few days earlier, when she suddenly sensed what would best have been described as a tiny change of light over Dogville.
Hayatının en güzel yıllarını harcıyor, sonra da bir mendil gibi buruşturup kenara atıyor!
Taking the best years of her life and then... casting her aside like an old glove!
Yelken açıyoruz!
We're casting'off!
Bir kaç ay daha oyuncu seçmeyeceğim ama bir mucize olmadığı taktirde,
I'm not casting for a couple of months, but barring some kind of miracle,
Oyuncu yönetmeni, "Sende iş yok" diyor.
The casting director says, "You're washed up."
- Kabul etmeliyim ki, muhteşem bir oyuncu seçimiydi.
It is brilliant casting on my part, you must admit.
En azından seninle dalga geçmeyecek bir rol dağıtım ajansına sokmalıyız.
Not the least of which is get you into a casting agency without them laughing you out of the room.
Açık rol deneme ilanları da var.
Änd it lists all the open casting calls.
Çok hesap yapıyorsun.
Casting lots.
Bir Baldıran Otu Gibi Mükemmeldir
But didn't you feel kind of odd like casting your fate with this guy with this hard drinking kind of wild man?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]