English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ C ] / Chaos

Chaos tradutor Inglês

4,001 parallel translation
Kyoto bir kaos!
Kyoto is in chaos!
- Aynı zamanda sakinleşmeyen hayran kitlesi, olayla bağlantılı ulaşım yollarının tıkanmasına sebep olurken, bu durum yetkilileri endişelendiriyor.
- While his true fans are inconsolable, the traffic chaos caused by this whole event worries the city council.
Kaos, katliam, kardeş kardeşe karşı.
The chaos, the bloodshed, brother against brother.
Bin Ladin'in yerini biliyordunuz, benim Sektör 4'e döneceğimi de biliyordunuz Bin Ladin'i almanız için yeterince büyük bir kaos yaratacaktım böylece.
You knew bin Laden's location, knowing that I would go back in Sector 4, create enough chaos so it would open the window for the military to move in on bin Laden.
Dükkân desen, berbat hâlde.
The store is in total chaos.
Bunca sesle, karmaşayla, kokuyla nasıl yaşıyorsunuz?
Live with noise, chaos, smell?
( Bir jenerasyonunun anlaşılamama sebebi ) ( Çünkü izleyicinin akıl sağlığının kendisinin kaos olması ) (
The reason why a generation seems confusing is because the viewer's mentality itself is in chaos.
Benim dövüldüğüm ihanet uğradığım Tamamen mahvolduğum bir rüya mı?
Was it to come close to me, deceive me, throw me into this chaos?
Evet öyle
That's right, chaos.
Tamamiyle kaostu.
It was utter chaos.
Kaostan ortaya çıkan, sahiden de anlayabildiğimiz doğa yasaları tarafından yönetilen bir evren fikri.
The very idea of cosmos out of chaos, a universe governed by the order of natural laws that we can actually figure out.
Bütün dünya kaosa sürüklenecek!
The whole world will be thrown into chaos!
Tam bir kaos olacak!
It will be complete chaos!
Tüm dünya kaosa sürüklenecek!
The whole world will be thrown into chaos!
Öyle olabilir, ancak sen nerede olursa, kaos seni takip ediyor gibi.
That may be so, but wherever you are, chaos seems to follow.
Siva Reddy'nin adamları farklı yerlere saldırıyor şehirde kaos yaratıyorlar.
Siva Reddy's men are attacking different places in the city and creating chaos.
Biraz kaosun ne zararı olmuş ki?
What's wrong with a little chaos?
- Rütbeler arasında kaos yaratmayı mı düşünüyorsun?
- Are you trying to create chaos in the ranks?
Kaybolduğunda ortalığı kaosa döndü, insan avı başladı.
Man, it was chaos when you disappeared, a full-on manhunt.
Kaos ve karanlık getirdik.
Bringers of chaos and darkness.
Kaos yaratmakta gayet başarılısın.
You thrive on chaos.
Senin başlatmak istediğin kaosun durmasına yardım etmek istedi.
He wanted to help stop the chaos you want to unleash,
Kaos, yaşam ve ölüm yeni kural olacak.
Chaos will be the new order and death, life,
Evet, yaşanan kaosun etrafında her şeyde dağıntı oldu.
Yeah, that would be entropy... all things running towards chaos.
- Ne kaos var ya.
- What a fucking chaos.
Yarattığım bu kaos için üzgünüm.
Sorry I created this chaos.
Tam anlamıyla kutsal bir kaos.
Well, you know - - total nigh-biblical chaos,
Ben hassas olaylarla uğraşırken yokluğum sırasında Abaddon yandaşlarıma baskı yapıp kaos yarattı.
In my extended absence, where I handled sensitive matters of state, Abaddon made inroads into my following, creating chaos.
Sokaklar kan gölü olacak.
There will be chaos. Rivers of blood in the streets.
Yarattığı kaosa bir düzen geliyor.
His chaos is getting more orderly.
Karman çorman!
It's chaos!
Senin kadar karmaşa meraklısı değildim.
I just didn't need the chaos as much as you.
Sekiz saat içinde ekonomimiz bir kaos içinde olacak.
In eight hours, our economy would've been in chaos.
Moonelar'ın evinde kaos hüküm sürerken Martin yeni kız arkadaşı Majella ile planlar yapıyordu. En azından deniyordu.
As chaos reigned in the Moone house, Martin made plans with Majella, his new lady friend Or at least he tried to.
Önceden her şey yerli yerindeydi ama şimdi, kaos başladı.
Everything used to have its place, but now... chaos.
Bu çarpışmadan bize kalan da kaos oldu.
These things collided, and what we got was chaos.
Bazı noktalarda reddit kaosun sınırında diyebiliriz. Bir yanda insanların siyaset, teknoloji ve haberleri tartıştığı bir mecrayken diğer yanda iş yerine uygun olmayan, saldırgan materyallere de sahip.
reddit kind of just borders on chaos at some levels, so on the one hand it's a place where people discuss news of the day, technology, politics and issues, and yet there is a lot of kind of Not Safe For Work material, offensive material,
Kaosun kıyısında duruyor.
It kind of sits on that edge of chaos.
Bildiğin kaos oluşmuş.
It was chaos.
Bu sıralar Saigon'da kaos hakimdi.
There was chaos in Saigon at that time.
Ama bu, bütün operasyonda kaosu neyin azalttığını gösterdi.
But it indicated to what extent chaos had descended on this entire operation.
Bu delik, bizi çevreleyen yabancı ışığın yarattığı kaosu dışarıda tutuyor.
That aperture excludes the chaos of extraneous light rays that surround us.
Ne kadar güzel bir kaos.
Such beautiful chaos.
Yüce Tanrım, tarih öncesinde denizlerdeki kaosu tek bir sözün ile dindirdin. Azgın sel sularını sakinleştirdin. Taberiyye gölündeki fırtınayı dindirdin.
Lord God, by the power of your word, you stilled the chaos of the primeval seas, made the raging waters of the flood subside, and calmed the storm on the Sea of Galilee.
Sebep olduğun kaos için ne zaman sorumluluk alacaksın?
When will you take responsibility for the chaos you've caused?
Yani, burada oturalım ve köleliği, kaosu ve anarşiyi mi bekleyelim?
So. We just gonna sit here and wait for enslavement, chaos and anarchy? Because we're almost out of booze.
" Cry'Havoc,'"kaosa kaosla karşılık veren savaş köpeklerini elinden bırakır." dedi.
"Cry,'Havoc,"'said he who fought chaos with chaos, "And let slip the dogs of war."
An itibariyle şehirdeki kaostan hepimiz sorumlu durumdayız.
Now, we are all, to some extent, responsible for the current chaos.
Her şey kaosa doğru ilerliyor.
Everything slides towards chaos.
Kaos mu?
Chaos?
Ufukta görünen olay kargaşasında konumumuzu korur durumdayız.
We're maintaining our position on the event horizon of chaos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]