English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ C ] / Chasing

Chasing tradutor Inglês

6,217 parallel translation
Biz suçluyu kovalayan kadro, bu George 5021. değildir.
We're chasing an offender through the 300 block of Leavitt.
Bu gizemli adamın arkasından koşmayacağım.
I can't go chasing after some strange man.
10 : 30 sularında görgü tanıkları, plakası olmayan siyah bir Mustang'i bu adamı kovalarken görmüşler.
It went down around 10 : 30 p.m. Witnesses saw a black Mustang, no plates, chasing after this guy. BECKETT :
Beş yıldır kemik arayan bir köpek gibi her yerde ağabeyimle beni kovalıyorsun.
Chasing my brother and I around the world for five years, like a little doggy looking for a bone.
Egzotik yerlere gidiyor, tıpkı Pussy Galore'un peşinden giden James Bond gibi.
Jetting off to exotic locales, like James Bond chasing after Pussy Galore.
Dizigold.net Çeviri :
♪ NCIS : New Orleans 1x09 ♪ Chasing Ghosts Original Air Date on November 25, 2014
Ama anladım ki yanlış izin peşindeymişim.
But it looks like I was chasing the wrong trick shot.
Abimi elinde tutan piçin peşindeyim.
He has my brother. And I'm chasing that bastard.
Iko'yu takip ediyorum.
I'm chasing Iko, too.
- Peşimizden geliyorlar mı?
- Oh. Are they chasing us?
Takip ettiğim bir hikayede senden bir alıntıya ihtiyacım var.
Good. I have a quote I need from you on a story I'm chasing.
İlerleyen günlerde köpekleri kovalamanın iyi bir yöntem olmadığı anlaşıldı.
Over the following days, it becomes clear that chasing after the dogs isn't the way forward.
Belki işi sonunda becermiştir.
Maybe he's finally done chasing his own tail.
Bir ekip arabası bizi takip etmeyi kesti.
One squad car stopped chasing us.
Sizce MUTO'yu takip mi ediyor?
You think it's chasing this MUTO?
Evimdeki... Madeleine'in peşinde.
In my home... is chasing after Madeleine.
Devam et, peşimizde.
Keep going. He's chasing us.
Beni peşinden sürüklediğin bu projeye yetebileceğini umalım.
Let's hope it's enough to pay for this Holy Grail you got me chasing.
Birileri seni kovalıyor muydu yoksa?
What, somebody been chasing you or what?
Kimse düşmüyor peşine artık.
Nobody is chasing you anymore.
Krallıktaki bütün kızlar prensin peşinde olacak.
Every girl in the kingdom will be chasing the prince.
O dağı aşmak lazım ama kış şartları buna pek fırsat vermiyor.
Got to get up the damn mountain, but winter keeps chasing us down.
Pekâlâ, ufak bir tavsiye, lisede partiyle popülerlik peşinde mi koşuyorsunuz?
Okay. Word of advice : Chasing parties and popularity in high school?
Bu arada, O'Malley ve Sherry'nin kovaladığı canavar turuncu siyah.
And by the way, the monster that O'Malley and Sherry are chasing is orange and black.
Bence Michelle süt bacasından kaçtı ve bence sen de onu kovalıyordun, evlat.
I think she escaped through that milk slot and I think you were chasing her, boy.
Birini kovalıyor, Jenkins.
He's chasing someone, Jenkins.
Birini kovalıyor, kurbanı belki de.
He's chasing someone, maybe the victim.
Boşa zaman harcamak istemiyorum.
I don't want us chasing our tails on this.
Bu cocuklar seni kovalayacaklar, bu nedenle arabayi yumruklamalisin..
These guys are gonna be chasing you, so you'll have to punch the car...
Hâlâ onun peşindesin ha?
You're still chasing after her, huh?
Ama neyi kovaladıklarına dair bir fikrim var.
But I have an idea what they're chasing.
Belki bir şeyin peşindeyimdir.
Maybe I'm chasing something.
Neyin peşinde olduğumu sanıyorsun?
What do you think I'm chasing?
8'in peşindesin.
You're chasing The Eight.
Tek bildiğim o teknenin içinde 8'i başarmak isteyen bir sürü adam olabileceği.
I just know there's gotta be a lotta guys on that boat who are chasing The Eight.
Sırbistan tundrasında şu adamı kovalıyordum ve tüm alan bir savaş bölgesiydi ve sonunda adamı buldum ve çoktan ölmüştü.
I was in Serbia chasing this guy all over the tundra, and the whole area's a war zone, and I finally find the guy, and he's already dead.
Okuldaydık, çıplaktık, bir de bir köpek vardı, alt yarısı üst yarısını kovalıyordu, sonra bing bong geldi!
We were at school, and we were naked, and there was a dog, and his back half was chasing him and then we saw bing bong!
25 yıl boyunca bu orospu çocuğunu kovalıyordum.
25 years, I've been chasing this son of a bitch.
Boşuna peşinde değillermiş.
No wonder they've been chasing you.
Tüm yayın ağları peşimdeydi ve farkı gazetelerden isteklerim vardı.
All the networks have been chasing me, and... I've had a bunch of requests from different newspapers.
Pfeifer'la ve o salak sahne çocuğu ile konuşuyordum, çocuğun peşinden gidiyordum ki, bu kapıyı buldum.
I was talking to Pfeifer and that stupid stage boy, and I was chasing him, but I found this door.
Ama hala aynı hissi kovalarsın.
But it is still the same feeling we were chasing.
Kayıp kişi davamızda çıkmaz sokakların izini sürmede çok mutluyum.
I'm very happy chasing cold leads on our missing persons case.
Bariz hamle hit peşinde koşmak koyduğumun Jarvis Cocker'ıyla falan işbirliği yapmak olurdu ama hayran kitlesini, drum and bass'çileri uzaklaştırabilirdi.
The obvious move will be to start chasing a hit, doing a vocal collaboration with fucking Jarvis Cocker or whoever, but it could alienate his fan base, all the drum and bass kids.
Parlayıp sönen dans şarkılarının peşinde koşmanın sıkıntısı da burada.
That's the problem with chasing these one-off dance records, you know.
Hatta bazı ahmaklar yola çıkıp ülke genelinde söylenti peşine düşmüşler.
I even heard there's some fools who took off... chasing rumors across the country.
Hissediyorum ya bilirsin, kokainmanları yakalamakla vakit kaybetmek yerine sen ve ben daha büyük şeylerin peşinden koşmalıyız. Alınma.
I just feel that, you know, I just think that you and I should be chasing something bigger instead of wasting our time busting crack heads.
Bütün hayatım boyunca bişileri kovalamaktan kapıları çalıp durmaktan... ve başkalarının peşinden koşmaktan bıktım.
I've spent my whole life chasing after things and knocking at doors and I'm tired of running towards people.
Gelecek hafta orada olabilirim bile, kovaladığım bir iş var.
I might even be there next week, there's a job I'm chasing.
Takip edilmekten hoşlanan önemsiz birini takip ediyorsun. İşe yaramadı ve sorun değil, tamam.
You've been chasing a nobody... who likes to be chased, and it hasn't worked out, and that's fine, it's okay.
Hayatımın yarısını içerek ve karı kız peşinde geçirdim.
I spent half my life getting drunk, chasing pussy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]