English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ C ] / Chateau

Chateau tradutor Inglês

631 parallel translation
Bu gece Club Chateau'da bir parti veriyoruz.
We're giving a party tonight at the Club Chateau.
Arabayla şehir şatosunu gezmek ister misin?
Would you like to motor through the chateau country?
Bir yerlerdeki karanlık şatona mı kilitleyeceksin?
Lock me in that gloomy chateau you've got somewhere?
Küçük bir kızken, büyük bir şatonun içi nasıldır, hep görmek isterdim.
When I was a little girl, I always wanted to see what a great chateau would look like inside.
Bu arada, o şato kimin?
By the way, whose chateau is that?
- Baron'un şatosuna bakmak için mi?
- Look at the baron's chateau?
Nihayet büyük şatonun içi nasılmış görebileceğim.
At last I shall see what a great chateau looks like inside.
Köyün sonundaki şatoda yaşıyor.
He lives in a chateau at the end of the village.
- Yakınlarda bir şato aldım.
I've taken a chateau close by.
Benim babam geniş bir arazideki bir şatoda yaşamıştı.
My father lived in a chateau on a huge estate.
Chateau Michel'de oturuyoruz. Daire : 514.
It's the Chateau Michel, apartment 514.
Alo, Chateau Michel'den arıyorum!
Hello, I'm calling from the Chateau Michel.
Burada, bir şatoda dul bir adam ve küçük kızı Külkedisi yaşarmış.
Here, in a stately chateau, there lived a widowed gentleman and his little daughter, Cinderella.
Bu yüzden, zaman geçtikçe şato harap olmuştu.
Thus, as time went by, the chateau fell into disrepair.
Beyler, bayanın eşyalarını alın ve şatosuna getirin.
Gentlemen, get the lady's luggage and bring it to her chateau.
Frontenac Şatosu'na kaçtı.
He just ran in the Chateau Frontenac, sir.
Chateau d'Yquem 88 olmalı.
Chateau d'Yquem " 88.
Chateau d'Yquem mi?
Chateau d'Yquem?
Chateau de L'aigle'e gönderin Albay Dax hemen bana rapor versin.
Send them to the Chateau de L'aigle. Have Colonel Dax report to me.
Askeri mahkeme bu sabah 3 : 00'de şatoda toplanacak. - Bu sizin için uygun mu?
The court martial will meet at the chateau at 3 : 00 this afternoon.
Çünkü Andre'nin konuk suitlerinden birinde olacağım.
For I shall be occupying one of the guest suites of André's chateau.
İşte aile şatosu.
Here is the family chateau.
Şu anda niçin şatoda değilsin, sen ve senin bıçaklı güzel arkadaşın?
Why aren't you at the chateau now, you and your fine friend with the knife?
Çok yakında varlığıyla bu şatoyu onurlandıracak olan çok önemli bir şahsiyetin hizmetindeyim.
I am in the service of a very important personage, who may soon be honouring this chateau with his presence.
Château Frontenac...
Chateau Frontenac...
Chateau Lafite, Chateau Margaux.
Château Lafite, Château Margaux.
Parti verilebilecek, bahçeli, eski bir şato gibi görünüyor.
It's like an old chateau, with gardens for giving parties
Chateau Tivilage... 1828.
Château Petit-Village... 1828.
Biz piskoposlar, Jeanne'nin Rouen şatosundan çıkmasını yasaklamıştık.
We, the bishop, forbid Joan to leave the chateau of Rouen.
- Hayır, şatodaydı.
- It was in the chateau.
Şatoda sesi duyduğunda etraf parlak mıydı?
Was it bright when you heard the voice in the chateau?
Teşekkürler Bayan Durant, şatonuzu adeta bir hastaneye çevirdiniz.
Thanks to Miss Durant, her chateau became a hospital.
Şatoda sana söylediklerimde haksızdım.
The things I said to you back at the chateau, I had no right to say them.
Auvergne'de de küçük bir şato.
And a small chateau in the Auvergne.
- Şato şuanda boş.
The chateau is empty.
Her an şatoyu görebiliriz.
We should see the chateau any time now.
Şatoya mı?
Back to the chateau?
Şatoya elbette.
To the chateau, of course.
Onunla şatoda tanışırsınız şimdi.
You can meet him now, at the chateau Frankenstein.
Normandiya'da bir şato, Riviera'da bir villa Monte Carlo'da özel yatı olan, buraların en seçkin bekarı.
Chateau in Normandy, villa on the Riviera... private yacht in Monte Carlo. Society's most eligible bachelor.
Etin yanında beyaz kuşkonmaz alacağız. bir şişe de Chateau Lafite Rothschild'47.
With the beef, we'll have white asparagus and a bottle of Château Lafite Rothschild'47.
Biraz önce, Chateau de la Pierre Blanche'dan bir cinayet ihbarı aldık.
We've just had a report of a shooting at the Chateau de la Pierre Blanche.
En iyisi. Şarap tüccarım daha çok işe yaramaz Chateau Lafon'32 getiriyor.
The best my wine merchant can rustle up is a rather timorous Chateau Lafon'32.
- Chantelle Şatosu.
- Where? - Chateau Chantelle.
Birden müsaidim ve elimde Chantelle Şatosu için iki kişilik rezervasyonum var.
And I have a reservation for two at Chateau Chantelle. Hello?
Bir analiz toplantısı var.
I have to go to Chateau Chantelle for the weekend.
- Küçük, şirin bir yer biliyorum. Chantelle Şatosu.
I know a nice little place called Chateau Chantelle.
Hayır, hafta sonu için Chantelle Şatosu'na gitti.
No. He is at Chateau Chantelle for the weekend.
- Chantelle Şatosu.
Chateau Chantelle?
Şatom.
My chateau.
Bordeaux, Cabernet, Chateau Margaux hasat, 1837.
Bordeaux... Cabernet... Chateau Margaux.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]