Cheeky tradutor Inglês
759 parallel translation
Yüzsüzlük yapmak istiyorsan Galce yapmalısın.
If you want to be cheeky you must be cheeky in the Gaelic
Arsızlaşma.
Don't be cheeky!
Küstahtır.
Cheeky fellow.
Merhaba Cheeky.
Hi, Cheeky.
Yüzsüz adam, değil mi?
Cheeky fellow, isn't he?
Bu yüzden bu kadar arsızım.
That's why I'm so cheeky.
Umarım, benim çok küstah biri olduğumu düşünmezsin, yaşlı çocuk. Fakat senin mayonu ödünç almam gerekecek.
Oh, I hope you don't think it too cheeky of me, old boy, but I'll have to borrow your trunks.
Küstahlığa bakar mısın?
Cheeky daft, isn't he?
Pis serseri!
Cheeky young beggar!
Küstah fareler!
Rabble cheeky.
Küstah maymun!
- ( Door slams ) - Cheeky monkey!
Seni küstah maymun!
Ooh, you're a cheeky monkey, you are!
Sersemlik yapma! Sen de git kapıyı aç.
Don't be cheeky, you!
Cheeky!
Cheeky!
Seni tüyü bitmemiş, yavşak!
You cheeky young bastard!
Neyle, arsız herif?
What with, you cheeky thing?
Arsız!
Cheeky!
Onu kaybetmeni istemem.
I don't want to find you've lost him. Don't be cheeky.
- Yüzsüz.
- Cheeky.
Abartma.
Cheeky.
Sinsi şeytanlar.
Cheeky devils!
- Sakin ve kararlı olarak.
- Don't act so cheeky.
Çok kötü öksürüyorsun.
You have a very cheeky cough.
Küstah karı!
Cheeky git!
Küstahtın o zaman!
You were cheeky!
Küstah şeytan.
Cheeky devil.
- Amma küstahsın!
- Aren't you cheeky!
- Hemen sinirlenme velet.
Don't be cheeky, workhouse.
- Terbiyesiz.
Cheeky.
- Evet, arsız şeytan.
- Yes, cheeky devil.
Tombul yanaklı ve sevimli Londralı çavuş nerede?
- Ja? Where's the traditional cheeky and lovable Cockney sergeant?
Seni arsız!
Cheeky!
Küstah piç.
Cheeky bastard.
- Biraz küstahız, ha?
Cheeky, aren't we?
Seni aptal!
Cheeky, are we!
Senin gibi küstahlardan, her zaman.
From cheeky types like you, always.
Fakat genç kuşaktan biri küstahlaşırsa bu hödük birden tekrar kral gibi yürümeye başlar.
But if one of the younger generation gets cheeky that slob suddenly walks like a king again.
Alec bu adama, "Kime kaba davrandığını gör" dedi.
and Alec told this guy to watch who he was being cheeky to.
Sen küstahın tekisin.
You are such a cheeky sO-and-so.
- Birde utanmadan söylüyorsun.
You are a bit cheeky...!
Sen burada lanet bir Kafirsin.
You are what is known as a cheeky Kaffir.
Ne yüzsüzüm değil mi?
Cheeky, ain't I?
- Saygısızlık etme.
- Don't be cheeky with me.
- Bu küstahlar senin arkadaşın mı?
- Are those cheeky faces your friends?
Seni azgın maymun!
Cheeky monkey!
Son derece küstah!
He's outrageously cheeky!
Bana kaba davranmayı bırak yoksa büyücü kadınıma... tüm piyanonu hokus pokus yaptırırım.
Stop being so cheeky with me, or I'll get my voodoo woman to put gris gris all over your piano.
Annie çok arsızdır.
Annie is entirely too cheeky.
Ne hoş bir şaşkınlık. - Bu arsız genç adam yok mu!
This cheeky young man!
Saygısız!
Cheeky!
- Arsız seni!
- Cheeky!