English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ C ] / Chill

Chill tradutor Inglês

4,861 parallel translation
Sadece hissedin.
Just chill. Peace out.
Çekil. -'Bu üçü birbirini tanımıyor ama hâlâ bir...'
Chill. -'These three don't know each other, but still a..'
Bayım, sakin olmanız gerekiyor.
Sir, you need to chill out.
Paan, sakin ol.
Paan, chill.
- Öyleyse, sakin olun.
So, chill out.
'Burada hayaletlerin rahatı yerinde.'
'Ghosts chill out over here.'
Alaric, merak etme.
Alaric, chill.
Bilmiyorum ki, ama aralarında inceden bir soğukluk olduğu belli.
I don't know, but there was definitely a subtle chill between the two of them.
İnceden bir soğukluk mu?
A subtle chill?
Sinirlenmeyi ve eleştirmeyi bırak.
Chill with the freak and critique.
Ama ben sakinim.
But I'm chill.
Ve birşeyler yaparız.Tamam.
AND DO SOMETHING CHILL. OKAY.
Bu adamların karşısında rahatmışım gibi görünmem gerekiyor.
I need these guys to think that I'm, like, super chill.
Kafana takma.
Chill out.
Biraz sakinleş, tamam mı?
Just... chill out a second, all right?
Eğlenceli bir şey ve açıkçası teknolojileri biraz daha sağlam.
It's, uh... it's kind of chill, and frankly, their tech's a little stronger.
- Moralini bozma, Archie!
- Chill out, Archie boy!
Dert etmesene.
Chill out.
Şu dünyada gidip rahatlayabileceğim tek yerim var.
I've got one place on Earth that I can go and chill out.
- Sakin ol be, nine.
Chill out, granny.
Sadece, sakinleş.
JUST, LIKE, CHILL OUT.
Sorun etmezler.
They are so chill.
- Yanına gittiğinizde serinlik hissettiniz mi?
Did you feel a chill when you got near him?
Soğuk havayla şeytanın varlığını hissedebileceğinizi söylerler.
Well, they say you can feel old Nick's presence by the chill in the air.
Ve senin donma zamanın geldi.
And it's time for you to chill out.
- Yapma ya.
- Chill.
O yüzden "Şabat'ta buradasın" saçmalıklarını götüne sok.
So chill out with this "grounded" shit.
- Virüsümü izliyorum.
- Watching my virus chill.
Kızım, senin sakinleşmen gerek.
Girl, you need to chill.
Dinle. Beni uysal, soğuk ve ayrıca özgür ruhlu birisi olarak gördüğünü biliyorum.
Now, listen, I know you see me as an easygoing, super-chill,
Biliyor musun bazen bakışların bende korku filmi ürpertisine sebep oluyor.
You know, sometimes you look at me and I get this horror movie chill.
Bak, sadece sakin ol, ben de gidip sana çay getireyim.
LOOK, JUST CHILL OUT, AND I'LL GO GET YOU SOME TEA.
- Sakin ol.
Chill out!
Sana birkaç tatlı sakinleşme yöntemi göstermemi ister misin?
D'you want me to show ya some sweet chill-out technique?
Tehlikelisin. Sakinleşmelisin.
You're dangerous, you gotta chill, you're in a state...
Merak etme her zaman favorim sensin çocuk dövücü.
Chill out, you're still my fave, child-beater.
Ve bence Die seni seviyor.
And I think Di likes you. We like you, we're chill.
Sakin ol!
Chill out!
- Sakin ol adamım!
- Chill out, man!
- Sakinleş dostum!
- Chill out, bro!
- Sakin ol.
- Chill out!
Hala üşüyor musun?
Is the chill still with you?
Eğer çok fazla üşürse normal insanların kan hücrelerinin artmasına neden olacak bir durumda vücut bir şeye karşı koymak istediğinde bu olur.
- No. Well, a sickler gets a cold or a chill. Anything that makes a normal person's blood cell count go up, any time the body gets ready to fight something, the red blood cells panic, and they take on a sickle shape.
Birkaç arkadaşını davet edebilirsin sanırım. Film izlersiniz, biraz müzik, fazla abartmadan.
Maybe you could have a couple friends over, pop in a movie- - real chill, low-key style.
Bir sakin olur musun?
Will you chill out?
Dışarısı buz gibi.
There's a chill out there.
- Sakin...
- Chill...
Biz sadece...
DO SOMETHING CHILL.
Yani, oldukça iyi biri gibiydin,
I MEAN, USUALLY, YOU'RE PRETTY CHILL,
- Serinlik mi?
A chill?
Chill.
Chill.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]