Classes tradutor Inglês
4,240 parallel translation
Oyunculuk dersinden nefret edersin.
You hate acting classes.
Okuldan kaçıyor şirketinin mankenlerini getiriyor...
He skips classes he hands in models made by your firm...
- Tamam. Savunma sporları dersleri her zaman düşündüğün sonuçları vermez.
The self-defense classes don't always do what you think they're gonna do.
- O halde sınıflarınıza.
Then leave for your classes. - Yes, sir.
Öpüşmenin dersi olmaz.
There are no kissing classes.
Sadece sekiz ders, yani sekiz hafta, okunması gereken 2,500 sayfa, ve tamamlayıcı olarak da bir 3,000 sayfa daha.
It's eight classes, eight weeks, 2,500 pages of compulsory reading, and over 3,000 pages of supplementary reading.
- Ya da ders arası. - Olabilir.
- Or in between classes.
Seni, çocukken dans derslerine haftada üç kez götürüyordu.
She took you to dance classes three times a week when you were a kid.
Evet, derslere de pek uğramıyordu zaten.
Yeah. She wasn't coming to classes any more.
Hangi dersleri alıyorsun?
What classes are you taking?
Belki de birkaç dans dersi alırım.
- That one, and maybe a few dance classes.
Derslerim bok gibi.
My classes suck, so...
İkincisi de, derslerin bok gibi falan değil.
And "b," your classes don't suck.
Çünkü, bilirsin işte daha iyi dersler, daha iyi üniversite demek.
No! 'Cause better classes now at, you know, a better college.
Nolur efendim, ekstra dersler alırız.
Please sir, well take extra classes.
Böyle serserilik yapmaya devam ederseniz dağılmış bir ağızla terapi seanslarına girmeniz kaçınılmaz.
The way you're blindly following this dip-shit, I see remedial classes and meth mouth.
Bilirsiniz, kafama göre takılıp dersleri asmak eşek şakaları yapmak, kızsal şeyler konuşmamak falan.
You know, just hangin'out and blowin'off classes, pullin'pranks, not sayin'my "G" s.
Tamam, internetten ekstra ders almıştım ve bir tarih kredisi daha alırsam mezun oluyorum.
Okay, I took some extra classes online, and I'm one history credit away from graduating.
İkinci tarih dersi. Gerçekten tarih öğreten ders. Hani ben yaz okulunda ders alınca aniden ders listesinden kaybolan.
The second History class, the one that actually taught History, that disappeared from the schedule after I took summer classes.
Burada çalışıp, derslere katılıyordu.
Working here, taking classes. I warned her.
Bütün gün arka arkaya derslerim var.
I've got back-to-back classes all day.
Baba, girmem gereken derslerim var.
Dad, I have classes.
Çalışma sınıflarını kim sosyalleştirmek ister ki?
Who wants to socialise with the working classes anyway?
- Stres yönetimi kurslarına gitmeliyim.
- to anger-management classes.
Yarın mı? Ama sınıflarım var.
But I have classes.
Bununla birlikte, yüzme dersine yazıldım.
Still, I signed up for swimming classes.
Hemşirelik filan öğren.
Take some nurses aide classes or something.
İşçi sınıfı bir Brodway tiyatrosundan çıktığında ben konserimden nasıl çıkıyorsam aynen öyle hissediyorlar.
The working classes want to leave a Broadway theater feeling the way they feel when they leave one of my concerts.
Örgü dersim var, gitmeliyim.
I have knitting classes, I have to go.
Her gün İngilizce sınıfına gidiyorum ve çok çalışıyorum.
I go to English classes every day and I study a lot.
- Okula dönmeyi düşünüyor mu?
Has she thought about taking classes again?
Ders aram vardı, o yüzden gelip seni kontrol etmek istedim.
I had a break in classes, so I thought I'd check in on you.
Dersler için kayıt yaptırdığımız yeri.
The place where you sign up for classes.
Derslere mi giriyordu?
He was taking classes?
- Peki ya derslerin?
What about your classes?
Neden tasarım derslerine girmiyorsun?
Why don't you sit in on some design classes?
Ama alt sınıfların kaynakları yok bu yüzden çocukları eğitemiyorlar.
But, lower-classes don't have resources.. .. to educate their children. No, no.
O kurslarda öğrettikleri her şeyi ilk günümde unutmuştum ben.
On- - on my first day, I forgot everything that they taught me in those classes.
Gelecek dönem için de ders kaydı için başvuru yapacakmış.
And now he's going to start applying for classes next semester.
Meditasyon dersi posterlerinin altındaydı.
Under a poster for meditation classes.
Bugün dersin yok mu?
Don't you have classes today? Aren't you still in school?
Senin derslerin yok mu?
Don't you have classes, though?
Size sınıflarınızı göstereyim.
I will show you to your classes.
Dergi çalışmaları yeni gelen öğrencilerin seviyesine göre iyi ya da kötü olabiliyor. Her sınıfın seviyesi farklı.
The work in the magazine goes up and down according to the talent of the current students, and the classes, the honors classes, yes.
Sınıfa canlılık kattın.
You turned the classes on their heads.
Şu akşam okulunda falan mısın?
You in those night school classes or something?
Dersler, sınavlar falan derken çalışmaya pek de zamanın kalmayacak.
With classes, training and events, you won't have much time to work.
Ayrıca ebeveynlik kursu almasına da ikna etmeniz lazım.
You're going to need her to take parenting classes.
Çocuklarınızın vesayetini geri almak için dilekçe verdiğinize göre ebeveynlik kursuna yazılmanızı isteyeceğiz.
Well, now that you've filed your petition to reinstate custody we'll need you to sign up for parenting classes.
- Ebeveynlik kursuna mı?
- Parenting classes?
İngilizce dersi almam gerek.
I should take English classes.