Closed tradutor Inglês
16,505 parallel translation
- Wayne davası kapandı Jim.
The Wayne case is closed, Jim.
Bütün kapıların kilitli, bütün pencerelerin ve ışıkların kapalı olduğundan emin olmalıyız ki Galavan'ın bizi bulması kolay olmasın. Anlıyor musun?
We have to make sure that all the doors are locked, all the windows are closed, and the lights are off to make it as hard as possible for Galavan to find us, do you get me?
Pencerelerin kapalı olduğundan kapıların kilitli olduğundan ve ışıkların kapalı olduğundan emin ol.
You make sure the windows are closed. You make sure the doors are locked. You make sure the skylights are closed.
Dava kapandı, adalet yerini buldu.
Case closed, justice served.
Elindeki tüm davaları kapattın diye biliyordum.
- I thought all your cases were closed.
Sanırsam kapıyı çok sert çarptın.
- Um, I think you closed the door too hard.
Asansörün kapısı kapandı kimse seni duyamaz.
Ding, the elevator doors closed. No one can hear you.
Fikrim kapandı Jake, kapandı.
Mind closed, Jake! Mind closed.
Okulların bir kaç günlüğüne kapanacağından eminim.
I'm sure schools will be closed for few days.
Ev bizim yaşam alanımıza, kapatılacak.
As the house is your main place of habitation, it will have to be closed off.
- Kapalı olsun, değil mi?
- Have a seat. - Uh, closed, right?
- Açık mı kalsın, kapalı mı?
Open or closed?
- Kapalı kalsın, Bayan Libby.
Closed, Ms. Libby.
- Kahretsin, kapandı.
Okay? - Crap, I closed it.
Daha önce bundan bahsettim diye hatırlıyorum ama çalışmaya başladığınızda garajın kapısını kapatmanızın mahsuru olur mu?
I think maybe we've talked about this, but, um, uh, when... I... When you boys are out here doing your thing, do you mind keeping the garage doors closed?
- Olay kapandı.
- Case closed.
Olay kapanmadı.
Case is not closed.
- Özür dilerim, kapalıyız.
- Oh, I'm sorry, we're closed.
Bu gizli bir soruşturma Bayan Burr ve isimler kayıtlarda değiştirilmiş olarak yer alacak.
Mmm, this is a behind-closed-doors enquiry, Ms Burr. Names will be redacted from the records.
Orospu ağzını kapalı tutmamalıydı.
Should not have kept her mouth closed. Whore!
Ödenek geri çekildi.
Limpet's been closed down. Funding withdrawn.
Hayır, kapatıldı her yer.
No, it's all closed off.
Yolcularımızın dikkatine. Acil bir durumdan dolayı "B" platformu kapalıdır.
Attention, due to an emergency, platform "B" is now closed.
Bu şerit kapalı.
This lane is closed right now.
Kapattık.
We're closed.
İnsanlar dünyayı algılayışlarında özel bir şey olduğuna inanır ama biz de aynı ev sahipleri gibi döngülerde yaşıyoruz seçimlerimizi sorgulamıyoruz ve çoğunlukla ne yapacağımızın söylenmesinden memnunuz.
Humans fancy that there's something special about the way we perceive the world, and yet we live in loops as tight and as closed as the hosts do, seldom questioning our choices, content, for the most part, to be told what to do next.
"Kapalı" tabelasını as.
Stick the closed sign up, Mel.
Dava kapandı!
Case closed!
Gözlerimi kapadım ve İngiltere'yi düşündüm.
I closed my eyes and thought of England.
Gözleri kapalıydı.
Her eyes were closed.
Yalnızca o gece kapıyı kapatıp uzaklaştım. O zamandan bu zamana kadar da arkama bakmadım.
And I just... closed the door on that night, walked away... and I haven't looked back ever since, until now.
- O dosyalara erişimin var.
You have access to those files. After the congressional hearings, they closed the loop and I'm not in it. Not anymore.
Arayı kapattı.
He's closed the gap.
Silah yuvaları kapalı.
Gunports closed.
Bir kaç saat içinde İspanya sorununu kapatacağız ve devam etmek için özgür olacağız.
Within a matter of hours, the Spanish issue will be closed and we will be free to move forward.
Donnie'nin benden aldığı şey kapanmış bir dosyaydı.
I took care of it. All donnie got from me was a closed file.
- Oyun bitti, caddelere huzur doldu.
Caper closed, peace on the streets. Yeah.
- Kapı kapandı.
He closed it.
- Kapanmadan önce, ondan bir - şeyler aldın, değil mi?
Before it closed, you take her something, right?
Han kapanmadan önce dans ettiğimiz yazı hatırlıyor musun?
Remember that summer when we would dance till the roadhouse closed?
2008 yılında iflas edip kapanmış ama işle ilgili evraklar restoran sahibinin elinde.
And the restaurant went bust, closed in 2008, but the owner still has his paperwork.
Standart dikiş prosedürleriyle kapatıldı ve zımbalı dikiş atıldı.
The abdomen was closed with standard mass closure to the sheath and routine skin closure with staples.
Maktulün yüzünün yumuşak yerlerinde çizik ya da tırnak izi yok. Ağzının ya da burnunun elle kapatıldığını gösteren morluk ya da yara izi yok.
There are no scratches or nail marks on the soft parts of the victim's face, no bruising or lacerations to the mouth or nose to suggest they were held closed by a hand.
Seyahat haberleri, bir yolcunun ölümü üzerine Canary Wharf istasyonu polis tarafından kapatıldı.
In travel news, Canary Wharf station has been closed by the police after a passenger fatality.
Olurdu, Greenfern'in altı yıl önce kapanması dışında.
It would do, except Greenfern was closed down six years ago.
Üzgünüm, onu kim tekrar kapadı?
I'm sorry, who closed him again?
Bundan önce, kutu kapatıldığında kedi hayatta mıydı yoksa ölü müydü?
Before that, when the box is closed, is the cat alive or dead?
- Hava kilidi kapalı mı?
- With the airlock closed?
Hava kilidi kapattım.
I closed the airlock.
Bu dosyalara erişiminizi kaybettiğinize göre soruşturmanız kapandı.
Well, considering the fact that you just lost access to those files, your investigation is closed.
- Robbie, gözlerini kapatıp sürebilir misin?
Robbie, can you do it with your eyes closed?