Coach tradutor Inglês
13,784 parallel translation
O gelemiyor ve sen yardımcı koç olduğun için görev senin.
Oh, no. He can't come, and since you're the assistant coach, - you're in charge.
- Ha yardımcı koç ha gerçek koç, ne fark eder?
Assistant coach, coach. What's the big diff?
Gerçek bir koç olarak çok fark eder bence.
Well, as an actual coach, um, diff.
Koç ben oldum ya şimdi hani...
Well, it's just that, you know, I'm kind of coach, so - -
Ama koç benim.
Oh, but I'm the coach, so - -
Artık koç benim.
I'm the coach now.
Onu suçlayamam ki ama, berbat bir koçum.
Well, yeah, I can't blame her. I'm a terrible coach.
Ben bir koçum be!
I am a coach, damn it.
Yaşam koçuma bir damla kan örneği gönderdim, ve hangi besinlerin benim kan grubumla en iyi gideceğini bana anlattı.
So, I sent my wellness coach a drop of my blood, and she told me which foods go best with my blood type.
You know, I-I sent a drop of blood Bilirsin, ben - bir keresinde yaşam koçuma bir damla kan göndermiştim, ve bana kan grubumun en iyi Panda Express'le gideceğini söylediler.
You know, I-I sent a drop of blood to a wellness coach one time, and they said that my blood type works best with Panda Express.
Peki, herneyse, yaşam koçumun söylediği bir başka şey de...
So, anyway, something else my wellness coach said was...
Aynı zamanda güç ve kondisyon koçunuz da olacağım.
I will also be your strength and conditioning coach.
Komedi koçu.
He's her comedy coach.
- Öyle mi düşünüyorsun koç?
You think so, Coach?
İyi haber koç hala hayatta.
Good news - - coach is still alive.
Ağırlık çalışıyordum kaslarımı şişiriyordum sonra tek gördüğüm koç Evans'ın bir maskot tarafından dövüldüğü.
I mean, I was just hammering my bi's, gettin'all swole, and next thing I know, coach Evans is getting his ass kicked by the mascot.
Koç Evans'a saldırdığını hatırlıyor musun?
You remember attacking Coach Evans?
Geçen yarıyıl beden eğitimi hocamızdı.
He was my P.E. coach last semester.
Ben koçu kontrol edeyim.
I'll check on the coach.
Sonra koç ile ilgili arama geldi.
Then I got the call about the coach.
Tüm bu dost kaldığı yıllarda kocanız ver koç Chester Johnson adında biriyle karşılaştı mı?
Out of all these years of friendship, did, uh, your husband or the coach ever know a guy by the name of Chester Johnson?
Evet Stan ve koç eskiden sıkı dostlarmış ve Chester'ı çocukları ile sınırı aştığı için suçlamışlar.
Yeah, turns out that Stan and the coach were besties from way back who accused Chester of crossing the line with their kids.
Koç ve Stan'in Chester ile ilgili sana geldiğini biliyoruz.
Look, we know that the coach and Stan confronted you about Chester.
Birkaç ay önce Stan ve koç buraya geldi.
A couple of months ago, Stan and the coach came by.
Koçtan spor salonunda çalışanlar kostüm departmanında ve evde çalışan yemek yapan kişilere kadar herkes iyi iş çıkarıyor.
From the coach to the guys who work in the gym, the guys who work in the dressing room, the guys who work in your house, do the right food...
- Ya da ona yol gösterip kusursuz nefsi müdafaa sahnesini canlandıracak vaktiniz oldu.
Or you needed all that time to coach her on how to make the crime scene look like a textbook self-defense case.
Koç beni cumartesi bir dakikaya yakın oynatacakmış.
Coach put me in for almost a full minute on Saturday.
Eve gidince ilk iş Pizza Hut söyleyeceğim ve eski oyunculuk koçumla görüşeceğim.
First thing I'm gonna do when I get home is go straight to Pizza Hut and reconnect with my old acting coach.
Bizim basketbol hocamızdı.
He was our basketball coach.
Basketbol hocası.
Basketball coach.
Bay. Hayden sizin hocanız mıydı?
Mr. Hayden was your coach?
RJ birkaç hafta önce babasının hocamızı boğmaya çalışmasından sonra ayrıldı.
- RJ quit a few weeks ago, after his dad tried to choke Coach.
Oğlunuzun eski basketbol hocası olan Mike Hayden'in cinayetini araştırıyoruz.
We're investigating the murder of Mike Hayden, your son's former basketball coach.
Koç Mike TJ'yi çocuk korumaya rapor etmiş.
Coach Mike reported TJ to Child Protective Services.
Bir kaç gün önce trajik bir şekilde hocalarını kaybetmiş ve avantajı olmayan bu ayak takımı çocuklarla ne işimiz var mı demek istiyorsun?
You mean, with this ragtag group of disadvantaged kids who tragically lost their coach a few days ago?
Hocanız Hayden böyle olmanızı mı isterdi?
The kind of team Coach Hayden would want you to be?
Hayden takımını Steve Nash'taki basket kampına götürmek için $ 5,000 topluyordu.
So Coach Hayden was raising $ 5,000 to take his team to Steve Nash's basketball camp.
İyi görünüyor, koç.
Looking good, coach.
Eski üniversitedeki antrenörüm size geleceğimi haber vermiş olmalı.
My JC coach should've called you to let you know that I'd be coming by.
Koçla konuşup seni oyuna aldıracağım.
I'll talk to the coach and I'll get you back in there.
Tamam, koç Jesse'yi oyuna geri almış görünüyor.
All right, it looks like the coach just put Jesse back in the game.
Birinci sınıf biletimle uçağa binmeye gittiğimde ekonomik bölüme yolcu almaya başlamadıklarını söylediklerinde.
Or when I go to get on an airplane with my first-class ticket, and they tell me that they're not boarding coach yet.
Ama bunun da sebebi, gruptaki en yaşlı, en genç olmayan kişi olarak bizim liderimiz olması.
But that's because, as the oldest... uh, non-youngest member of our group, she's our coach.
Her takımın "güzel" bir lideri olmalı ve oradaki g de Gail'da var.
Every team needs a grizzled coach, and there's a G in "grizzled" and there's a G in Gail.
Ben koçum.
I'm a coach.
Koç mu?
Coach?
Ne çeşit bir koç?
What kind of coach?
Şu anda koç beni hiç oynatmıyor.
And now the coach never plays me anymore.
Koçun yanında. Ne yaptın sen?
- He's, uh, in there with the coach.
- Lütfen koçu sorgulama!
Please don't question the coach!
Onu koç öldürdü.
Coach did it.