Connors tradutor Inglês
609 parallel translation
- İşte, Connors.
- That's it, Connors.
Buraya kadar Tommy Connors'la birlikte geldim, Müdür Bey.
I just came up with Tommy Connors, Warden.
- Evet, ama Connors içeride.
- Yes, but Connors is on the inside.
Thomas Connors birinci derece soygundan 5 ila 30 yıla mahkum, ek olarak ölümcül silahla saldırıyla suçlanmış.
Thomas Connors, sentenced to serve from 5 to 30 years for robbery first degree, additional indictment for assault with deadly weapon
Eğer Connors burada kendisine ayrıcalık uygulanacağını düşünüyorsa, böyle olmadığını hemen görecektir.
And if Connors has got any ideas that he is going to get any favours, he'll find out different right away.
- Ben Tommy Connors'um
- I'm Tommy Connors.
Göreceksin ki, sen her şeyi yanlış anlamışsın, Connors.
You are going to find out that you got a figured out all wrong, Connors.
Fakat sorun şu ki, Connors, hiç şansın yok.
But the point is, Connors, you haven't got a chance.
Bir gün, şunu öğreneceksin ki, Connors, bu dünyada hiç kimse etrafındakilerle ilişkisi olmadan ve yaşamak için yararlı olmayı zorunlu görmeden bir karşılık elde edemez.
One of these days, you'll learn, Connors, that no man has respond in this world except in relation to the people around him. That you've got to be useful to live.
Connors.
Connors.
- Müdür Bey'e söylerim, Connors.
I'll tell the warden, Connors.
Connors üç kişinin işini yapıyor.
Connors is doing three man's work around.
Hey, Connors, bir ziyaretçin var.
Hey, Connors, you have a visitor.
- Sıra sende, Connors.
- Alright Connors.
Önemi yok, Connors, oturun.
That's all right, Connors, sit down.
Hey, Connors?
Hey, Connors?
Bebeğim, bu Tommy Connors.
Babe, this is Tommy Connors.
Connors, sevgiline karıma göz kulak olmasını söylediğin için teşekkürler.
Connors, thanks for telling your girl to look after my wife.
Neyin var, Connors?
What's the matter, Connors?
Yine de denemediğine memnunum, Connors.
But I'm glad you didn't try, Connors.
Hey, Connors, Müdür Bey hemen seni görmek istiyor.
Hey, Connors, warden wants to see you right away.
- Günaydın, Connors, seninle konuşmak istiyorum.
- Good morning, Connors, I want to talk to you.
Lütfen Thomas Connors'a bildirin, Fay Wilson'ın durumu kritik, hayatta kalması umudu yok.
Please inform Thomas Connors, Fay Wilson condition critical, not expected to live.
Connors... diyelim ki, sana 20 dakikaya buradan kalkan bir tren olduğunu ve ona gitmene izin vereceğimi söylesem... onurun üzerine, bu gece geri döner miydin?
Connors... suppose I told you there was a train leaving here in twenty minutes and I'd let you go to her... on your honour, would you come back tonight?
- Connors!
- Connors!
- Connors.
- Connors.
Bakın, orada Thomas Connors adında bir tutuklunuz var, değil mi?
Say, you have a prisoner up there by the name of Thomas Connors, haven't you?
Bence Connors bu gece gelip teslim olacak.
I think Connors will come back tonight and give himself up.
Connors'u tanıdığımı snaıyordum.
I thought I knew Connors.
Müdür Long hala "onur sistemine" inanıyor ; Güvenilir Connors Dönecek.
Warden Long still believes in "Honour System ;" Confident Connors Will Return.
Connors Cinayetten Yargılanacak.
Connors Goes on Trial For Murder.
Connors birinci derece cinayetten hüküm giydi!
Connors Convicted of First Degree Murder!
- Merhaba, Connors.
- Hi, Connors.
- Kurallar, Connors.
- Regulations, Connors.
Sen garip birisin, Connors.
You're a strange fellow, Connors.
Pekala, Connors.
All right, Connors.
O haklı, Connors.
He is right, Connors.
"Sayın Bay Connors..."
"My Dear Mr. Connors..."
Önemli değil, Connors, ben bugün gideceğim, senin sorununu tamamıyla hallederim.
It's alright, Mr. Connors, I'm going today, I'll take care of your little matter all the way out
- Tamam, Connors.
- Okay, Connors.
Connors sevgilerini gönderdi.
Connors sends his regards.
Connors sandalyeye gidiyor!
Connors Goes to Chair!
İki sene önce Connors'la yaptığın maçı izlemiştim.
I saw your fight with Connors in the Bowl year before last.
O'Connors, cipimi getir.
O'Connors, bring up my jeep.
Buraya dönerken, bay Connors'a rastladım... İkinci caddede sahibi olduğu binadaki bardan çıkıyordu.
On my way back here, I ran into Mr. Connors coming outta that bar... in the building he owns over on Second Street.
Connors kuyruk nişancısı.
Connors - he was a tail gunner.
Connors?
Connors?
Blake! Connors!
I saw him sitting right in this seat.
Blake! Connors?
Blake!
Mürettebat ne alemdesiniz?
Connors!
Connors!
Blake!