Correction tradutor Inglês
744 parallel translation
Afedersiniz ama yanlış.
Correction, sir :
Mesafe düzeltmesi : 95,455 metre
Range correction : 95,455.
Düzeltiyorum, aşı yapmaya gitti.
Correction, he went to the vaccination.
Tavrınızda çok az doğru yönlendirme gözlemledim.
I observed little correction in your attitude.
Düzeltiyorum, 22.79 22.79
Correction : 22.79 22.79
265 metredeyiz.
- Correction... cover at 870.
- Mesafe bilgisi... 262 metre - 262!
Correction... 860! - 860!
Senin söylediğin kazlar, eğer düzeltmemi bağışlarsan, Poison Paul.
You're thinking of geese, if you'll pardon the correction, Poison Paul.
Düzeltiyorum. İş ortaklarım.
Correction, my associates.
- Düzeltmeniz için teşekkürler.
- Thank you for the correction.
Düzeltiyorum. "Gizemli kadın" ın eşanlamlısı "çatlak" tır.
Correction. For "mystery woman" reads "screwball".
Yoksa seni ıslahevine gönderirim!
I'll have you sent to a house of correction! No way!
- Düzeltiyorum, dokuz.
- Eight? - Correction - nine.
Düzeltiyorum, 10 dakikada, saat tuttum.
Correction - ten minutes, I timed it.
Düzeltme.
Correction.
Oh, düzeltiyorum.
Oh, correction.
Sonraki yıllarda kilise salonlarından daha çok hapishane salonu gördüm.
The next few years... I seen the insides of more halls of correction and jails... than I did churches.
Düzeltme yapıyorum.
Correction, please.
418-99, doğrulama için beklemede kal.
Uh, 418-99, stand by for the correction.
Düzeltme :
Correction.
Bunun için aile ıslahı başvurusunda bulunmanız gerekiyor. Islahevi eğitiminden geçmesi için.
You'll have ask for a paternal correction... so Probational Education can take charge of him
Düzeltiyorum.
No. Correction.
Düzeltme, saçı kestikten sonra 7 tam 1 / 8.
Correction. After we cut his hair, 7 ⅛.
Düzeltiyorum.
Correction.
Hepiniz cezalandırılmaya gidiyorsunuz.
You're all going for correction
Düzelt.
Correction.
Doğrusu :
Correction.
Hadi gel, Marnie. lslahevi gibi değil, biliyorsun.
Come on, Marnie. It's not exactly a house of correction, you know.
Yani siz bir ıslah evi yönetiyorsunuz, işkence odası değil.
I mean, you are running a house of correction, not a torture chamber.
- Düzelteyim.
- Correction.
Düzeltiyorum, Hawkins'in köpeği idi.
Correction, it was Hawkins'dog.
Düzeltme!
Correction!
Seyir subayı, rotayı ayarla.
Navigator, set in course correction.
Daha önce hapse girdin, ceza evine girdin, ıslah evine girdin... "Lyman Okulu" na girdin...
You have been in jail, you've been in house of correction, you've been in reformatory... you've been in "Lyman School," and...
Sterilizasyon doğrudur.
Sterilization is correction.
- Islahevi.
- Correction place.
Yön doğrulamasını teyit ettiler.
It acknowledged course correction.
Düzeltme.
Correction, Mr. Seven.
Sanırım rotayı düzeltmek için denemeye başlayabiliriz.
I believe we can attempt the course correction, captain.
Tedarikçiler bizim değildir.
- Correction, captain. The Providers are not ours.
Kloog terbiyeyi idare edecek.
Kloog will administer correction.
Düzeltme, Bones.
Correction, Bones.
Hiç düzeltme yapmadan hemen yazdım.
I wrote it down without a correction.
Düzeltme ve açıklaman için teşekkür ederim.
Thanks for the correction. Thanks for setting me straight on that.
Düzeltmeyi yap THX.
Make the correction, THX.
Tamam, düzeltmeyi yap.
All right, make the appropriate correction.
Ve başarısızlığımdan ötürü düzeltiyorum nispi başarısızlığımdan ötürü başka çarem olmadığını düşünüyorum efendim ama kabul etmeyeceğiniz umuduyla size istifamı sunuyorum.
And in view of my failure... Correction... comparative failure...
- Ne bakınıyorsunuz, Bay Bevis?
MY CAR, MY RICKEN BACKER. CORRECTION.
- Düzeltme.
- Correction. Mr. Scott?
"O akşam geç vakit Conrad bir kutlama telgrafını açmak üzere..." Pardon, bir düzeltme yapacağım.
Excuse me, I'd like to make a correction.
Yüzbaşı McIntyre kan ve sıvı değiştirme konusunda konferans verecek.
Correction.