English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ C ] / Crap

Crap tradutor Inglês

21,362 parallel translation
Seyreltilmiş pislik...
Diluted crap.
Eğer bu işi yapacaksak... bu saçma kibarlıkları bırakmalısın.
If this is gonna work, you need to drop all of that, "Gee golly, aw shucks" polite crap.
Bütün kasaba o saçmalıkları okuduğunda ne hissedeceğini düşündün mü hiç?
Did you think about what it'll be like for him when the whole town reads this crap?
Ya da ertesi gün Cadılar Bayramı süsleri ile yapılabilecekler yazısı ekleyebiliriz.
Or we could do a piece on what to do with all your Halloween crap the day after.
Zemini güçlendirirken bunu yaptım ve çivi tabancasını düşürdüm. Çivinin ateşlendiğini fark edince "Olamaz, Çivi!" diye düşünüp yüzümü korumak için elimi kaldırdım.
I was reinforcing the floor, and I did this, and that made me drop the nail gun, and a nail just came shooting up, so I covered my face because, like, "oh, crap, nail."
Olamaz.
Crap.
Hava buz gibi.
Holy crap. It's so cold out there.
Oha amına koyayım.
Holy crap.
O tür bütünsel tıp saçmalıklarına pek inanmıyorum yani.
You know, so it's a little hard for me to buy into all that holistic crap.
O kadar saçmalığına katlandım ki.
I put up with so much of her crap.
Yani kontrol bile benim elimde değil. Sanki ben külüstür, boktan bir arabayım ve o sürüyor. Ben sadece aracım.
I mean, I'm not even in control, it's like I'm some crap banged-out car and she is driving, I'm just the vehicle.
Köylülere çok kötü davranılıyordu. ... bu yüzden toprak ağalarından ve soylulardan özgürlüklerini isteyip kutsal yasayı haykırdılar.
Peasants were being treated like crap, so they invoked divine law, demanding freedom from the oppression of their landlords and the nobles.
Bana Çin malı dandik bir şey gibi göründü.
Looks like some piece of crap made in China.
Xibalban böcek kafalı bok parçası.
Piece of crap Xibalban beetlehead.
Ah, sıçayım.
Ah, crap on a cracker.
Olamaz!
Oh, crap.
Bir sonraki hamlen bu boktan gününün, herkesin son boktan günü mü yoksa herhangi boktan bir gün mü olacağını belirleyecek.
What you do next will decide whether your crap day becomes everyone's last crap day or just another crap day.
Benim için bulacağınız her boku onunla taşırsınız.
Use it to cart all the crap you're gonna find me.
Hiç kimse iflas eden bir çerçöpü ciddiye almaz.
No one takes this piece of crap or its bankrupt owner seriously.
Artık boktan işler yok.
No more crap jobs.
Lanet olsun.
Crap.
Ah, kahretsin!
Ah, crap!
Hala bu aşk zırvalarını gerçek sanıyor.
She still believes in all that love crap.
Oyuncak saçmalıklarına gitmiyor, ve Moody ile de iyi anlaşamıyor.
She doesn't go in for the toy crap, and she doesn't get along with Moody.
Evet, hayır!
Yeah. No, crap.
Olamaz!
Oh. Crap.
Nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama ağzından tek bir kelime çıkmamasına rağmen kendimi berbat hissetmeme neden oluyorsun.
And I-I'm... I don't know how to do this thing that you do where you make me feel like crap and there are no words coming out of your mouth.
Çok uzun süredir narkoz altında.
Oh, crap. She's been under too long.
Bok gibi.
Like crap.
Tüküreyim.
Crap.
bok, Mister Clean Cut.
Cut the crap, Mister Clean.
Elimdekini alıp döverlerdi.
You know, they'd take it from me and beat the crap out of me.
Tuvaletin üzerinde durdum, Steph, uyşturucularının, çöplerinin gittiğine emin olana dek.
I stood over a toilet, Steph, making sure that your drugs, your crap was gone.
Buradan biri öğrenirse bana nasıl bir cehennem yaşatırlar hayal edebiliyor musun?
Can you imagine the hellfire of... of... of crap I'd get if anyone around here found out I was doing this?
"Cehennem yaşatırlar" yerine şöyle desek...
Hmm. Instead of... of "hellfire of crap," I think you meant,
Kurban hakları zırvalarına meydan vermeyiz.
Don't give'em any time to start in with their victim's rights crap.
Ben yemek bile yapamazdım.
I wouldn't have been able to cook. - If there's anything else that we can do... oh, crap. - Thanks.
Ben kazanırsam sen, Ruby ve beş para etmez çocuklarınız ile buradaki kötülük, yeraltı dünyasını boylayacaksınız ben de dostum Pablo'yu geri alacağım.
If I win, you, Ruby, your worthless kids, and all the other evil crap here, takes a freight train to the underworld, and I get my buddy Pablo back.
Tamam. Sen beni yenersen, uzun süre boktan şeyler olacak.
Okay, you defeat me, I guess all kinds of bad crap's going to happen for a long time.
Lanet olsun.
Oh, crap.
Olamaz, Geldiğinizde burada olmak istiyordum.
Oh, crap, I wanted to be here when you got here.
Tek yaptığı şeyin altına yapmak ve burnunu karıştırmak olduğu günleri hatırlarım.
I remember when all you did was crap your pants and pick your nose.
Lanet olsun, annem eve geliyor.
Ugh. Crap, my mom's coming home.
Bize Helena'yı üç ay önce bıraktın, bize karışıklıktan başka bir şey getirmedi.
You dumped Helena on us three months ago, only to bring all this crap back on us.
Bunu çok kesin hatırlıyorum ve arabadaki silecekler iyi değildi o yüzden sorun yaşadım.
I remember that distinctly... and the wipers on that car were - crap, so I was having tr...
- Lanet olsun.
- Aw, crap.
- Bana'Parsi dostumuz'saçmalığını okuma!
Don't give me this'caring for fellow Parsis'crap.
- Lanet olsun!
Crap!
- Saçmalığı kes.
Cut the crap.
Piyango!
Holy crap.
Siktir ya.
Oh, crap.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]