English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ C ] / Crossed

Crossed tradutor Inglês

6,180 parallel translation
Sekiz ünite B pozitif kan hazırlansın.
I need 8 units of B-positive blood, typed and crossed.
Raymond'la yollari kesismis olabilir mi?
Could she and Raymond have crossed paths?
Karşıya geçtiği sırada neredeyse bir araba ona çarpıyormuş.
He must have crossed the street... and almost got hit by a car.
Zorla dairesine girdin ve bıçakla üstüne yürüdün,... bu kez çok ileri gittin.
Breaking into her apartment, going for your knife, it was a very fat line you crossed.
Daha önce yolumuz kesişmişti.
Our paths have crossed.
O polis raporlarına baktım. Bu adamlar, Chongo Chuck'ı adalet önüne çıkarmak için delilik çizgisini geçmişlerdi.
These guys crossed the line of logic in attempting to bring to justice Chongo.
Çocukken caddeden karşıya geçerken... bile asla elimi tutmazdın.
I mean, you never even held my hand as a kid when we crossed the street.
Sinsice Davina'nın gözüne girebilmek için kıtalar geçmiş olmalısın. Diğer bir anlamda aile işlerime burnunu sokmak için.
You seem to have crossed continents in order to weasel your way into Davina's good graces, thereby meddling in my family business.
Her şekilde, asla geçmemem gereken bir nktayı aştım, Ve bu senin tedavini etkiliyor.
Either way, I crossed a line that I never cross, and it's affecting your treatment.
Bir noktada, kaçıranlarla yolları kesişmiş olmalı.
Must have just crossed paths with the kidnapper at some point.
Sonra da bu çiti geçmiş.
Then crossed this fence.
- Şans dile.
Fingers crossed.
Rollerimi karıştırıp parmağımı sana doğrultmuşken nasıl devam edebilirim?
How am I supposed to go anywhere when I got my lines so crossed that I'm pointing fingers at you?
Bu yavşaklardan herhangi biriyle yolunun kesişmediğinden emin misin?
Mm-hmm. You haven't crossed paths with any of these assholes before?
- Aşırı mı ileri gittim? Sınırı mı geçtim?
Crossed the line?
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama... benimde aklımdan geçti.
I hate to say it but... the thought crossed my mind.
O beyaz düzlükleri geçerken ben dağın zirvesine çıkıyordum.
And as he crossed the white plains... I was cresting the top of the mountain and was hoping to catch sight of the snowmobile.
Gabe o çizgiyi aştıysa tüm ahlaki değerleri kaybettiyse Vincent'ın onu durdurmasının tek yolu, Vincent'ın da o çizgiyi aşmasıdır.
If Gabe has crossed that line, lost all sense of morality, then the only way that Vincent can stop him is by crossing that line himself.
Bilmiyorum. Belki de o çizgiyi aşacaktım ama umurumda bile değildi.
I don't know, maybe I would've crossed the line, but I didn't care.
Geçen hafta Sean Cahill ona huzurunda hiç sınırı aştım mı diye sormuş.
Last week, Sean Cahill asked him if I'd ever crossed any lines in his presence.
Dua edin de Whele sizi aslanlarına yem etmesin.
Fingers crossed Whele doesn't feed you to his lions.
- İnşallah.
Fingers crossed.
Şansım var ki önümüzdeki iki haftaya kadar her şeyi hazır edeceğim ve Carter da yaşadığı bu kabusu geride bırakabilecek.
Fingers crossed, I'll have everything set in the next two weeks, and she can leave all of this behind, like the nightmare I'm sure it's been.
Çünkü seni oyuna getirdim, senin bana yaptığın gibi.
Because I double-crossed you, just like you double-crossed me.
Moğollar sıcak kanlılarla çiftleştirilmiş.
Mongolian crossed with warmer blood.
Üstesinden gelemediğim biri ile daha karşılaşmadım.
I ain't crossed no one I can't handle yet.
Leeyoon'u oyuna getirdin seni mavi sıçan!
You double crossed leeyoon you little blue rat!
Çünkü klasik Hitchcock tarzındaki gibi suç ortağı ona ihanet etti.
Because, in classic Hitchcock fashion, her co-conspirator double-crossed her.
İki gün sonra onu bağdaş kurup oturmuş ve bir ağaca bağlanıp kolları kucağına katlanmış vaziyette bulduk.
We found him two days later sitting, legs crossed, tied to a tree, his arms folded in his lap.
Fakat Zaheer Korra'ya oyun oynamış bu sırada Ghazan Avatar Takımı'nı Tapınak içinde tuzağa düşürmüştür.
But Zaheer double-crossed her while Ghazan trapped Team Avatar in the temple.
O düşünce benim aklımdan geçti.
That thought's crossed my mind.
Bir kereliğine sana çizgiyi biraz aşmış biri olarak davransalar bile bu seni korkunç biri yapmaz.
And if the one time they actually treat you like one you crossed a little line to get there, that doesn't make you horrible.
"Nehrin diğer tarafına geçen İsa'ya sahip olmak..."
"Jesus having crossed to the other side of the river..."
Yollarımızın neden kesiştiğini ve benimle karşılaşmadan önce durdurulma şansı olup olmadığını anlamak istedim.
And I wanted to try to understand why our paths crossed and see if there was some way that he could have been stopped before I came along.
Beni oyuna getirdin!
You double-crossed me!
- Eminim birisi birisine kazık atmıştır.
I bet someone double-crossed someone.
Denizci, isteği dışında karşıya geçer.
The sailor crossed against his will.
Ajan Lennox bize kazık attı.
Agent Lennox double-crossed us.
Belki sadece bize kazık atmamıştır.
Perhaps we're not the only ones she's double-crossed.
Burada, sabah saat 2 : 00'de tutuklanacağı haberini aldı dışarı çıkıp karşıya geçti ve Papandreu'yu bilgilendirdi.
Here, at 2 a.m., he was informed that he would get arrested and he went out and crossed the street and notified Papandreou.
Yoldan geçiyordu.
It crossed the road.
Beni resmen silmişsin.
You crossed me out!
Zırhlı nakliye aracı Askeri Cezaevinden dört tutukluyu New Orleans'dan Charleston'a götürüyordu. Sabah 8 : 30 civarında karşı şeride geçiyor ve çarpışma noktasına kadar geliyor.
Armored transport bus carrying four Naval Brig detainees from New Orleans to Charleston crossed over the double yellow until point of impact.
Çok aptal olduğunu düşündüğüm bir adam tarafından ihanete uğradım.
I was double-crossed by the one man I assumed was too stupid to even single-cross.
Sınırı geçtiği anda etki altında kalma durumu da ortadan kalktı.
Her compulsion went away as soon as she Crossed the border.
Uh, Xiomara bir yanlış anlaşılma oldu sanırım.
Uh, Xiomara, we must have gotten our signals crossed.
Talihsiz aşıklarla ilgili bir oyunu oğlunla canlandırıyorsun.
You regularly act out scenes about star-crossed lovers with your son.
Git buradan ve bırak da tâlihsiz aşıklar yasak ilişkilerine devam etsin.
Be gone and let the star-crossed lovers resume their forbidden courtship.
- İyi şanslar.
- Fingers crossed.
Bir yerde karşılaştılar herhalde.
I assumed they crossed paths somewhere.
Yıllar sonra ilk gelişimdi.
When i crossed the town border...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]