Dago tradutor Inglês
155 parallel translation
İtalyan içki kaçakçısının kızı ile tüm bağlantını koparıp kendini temize çıkardın.
And you washed your hands clean of any connection... with a dago bootlegger's daughter.
Hangi İtalyan şarkısını söyledin?
What dago song did you sing?
Parkta, Rosita'da, Rosita eyalet parkında Santa Rosita Dago'nun güneyindedir.
In the park, in Rosita, Rosita Beach State Park just south of Dago in Santa Rosita.
O İtalyan neden umurumda olsun ki?
What the hell do I care about that dago?
- Öyle mi istiyorsun, pislik.
- You're asking for it, dago, you really are.
Dişlerine vur, dago.
Beat your gums, dago.
Sakın kalma, dago.
On your feet, dago.
Bana çarptın.
Listen, you smart dago, you ran into me.
Seni şanslı dago.
You're a lucky dago.
Edebiyat ne demek biliyorum, İspanyol pislik.
I know what literature is, you dago dustbin.
- Dago Red.
- Dago Red.
- Dago Red!
- Dago Red!
Dago!
Dago!
- Dago, gergiyi tutmanı istiyorum.
- Dago, I want you to hold this retractor.
- Selam, Dago.
- Hi, Dago. - Hold on.
Kusura bakma, Dago, ama bu adam yaşıyor, öbürü ise öldü. İşin gerçeği bu.
Sorty, Dago, but this man's still alive and that other man is dead, and that's a fact.
İki parmağınla tutabilir misin, Dago?
Can you hold it with two fingers, Dago?
- O iyi mi, Dago?
- ls he all right, Dago?
Hey, Dago Redo!
Hey, Dago Reddo! Hi.
Ama, Dago, o intihar etmiyor, sadece intihara niyet ediyor.
Look, Dago, he is not committing suicide, only intending to.
- Dago Red.
- And that's Dago Red.
Hey, Dago.
Hey, Dago.
Şahin, Tuzakçı, Duke, Dago Red'i izleyin.
Follow Hawkeye, Trapper, Duke, Dago Red,
İddiasına varım, İtalyan mahallesine götürecek.
Cloudy, I'll lay odds he takes us to dago town.
- Dago Red. - Dago Red! - Yüzbaşı Waldowski, dişçi.
Soon-Lee, will you tell all these people... the doctor wants to examine them, make sure they're okay?
- Evet. Üzgünüm. - Selam, Dago.
Stay!
Pens. Kusura bakma, Dago, ama bu adam yaşıyor, öbürü ise öldü.
# # [Musicians Playing]
Hey, Dago Redo!
Maybe you could help me with that.
Ama, Dago, o intihar etmiyor, sadece intihara niyet ediyor.
[Woman ] All right, get some bandages over here! - [ Woman] Hang in there.
Hey, Dago. - Selam.
But what is it?
Karşıma ne kadar pizza beyinli çıkarsa çıksın, fark etmez!
No matter how many Dago Guinea greaseballs come out of the woodwork!
Beni dinle! Ben, onbaşı ve İtalyan Amerikalıyız.
Me and the corporal and the dago, we're Americans!
Mesela, Dom Peringnon'ı geri çevirip alınmak yok, etkileyici bir İtalyan şarabı istediği oldu mu hiç?
When, for instance, did she last turn down Dom Perignon in favor of - no offense, mind you - the persuasive charms of Dago Red?
Her hangi bir İtalyan şarabı da kullanabilirdin.
I suppose you could've used almost any dago wine. - Oh, I'll have that drink now.
Banyolu olsun, seni aptal İspanyol.
With a bath, you dago twit.
Sizin o İtalyan dostlarınız viski dedikleri o kedi çişini benim mekânlarıma kakalıyorlar.
Well, them dago pals of yours been pushing that cat piss they call whiskey into my joints.
Seni İtalyan pisliği.
You dago son of a bitch.
İtalyan!
Dago!
Pis İtalyanlar.
Dago. Wop.
Onu söyledim ya, seni budala.
I said that before, you dumb Dago!
İtalyan tefecilerle uğraşamam çünkü onlar ailemle uğraşır.
I can't fuck with them dago loan sharks because they fuck with your family.
İspanya pandispanyası seni!
You dago dodo!
Kuşbeyinli İspanyol.
Dago birdbrain.
Deli İspanyol seni!
You crazy little dago!
Ada yerlisi.
Dago.
- Kırmızı şarap.
- Dago red
Kısa boylu, kara kuru, 25 cm'lik kıçı olan bir Latin'le iri, şişko, saçı briyantinli, koca götlü bir karı yabancılar için Flamenco sunar.
Featuring some tiny, emaciated dago With nine-inch hips And some big, fat, bloated tart
Dago!
Now...
- Dago, gergiyi tutmanı istiyorum.
Shush! - # # [Stops] That...
- O iyi mi, Dago? Evet, yani yaşayacak mı?
Hmm.
- Dago Red.
- I'm never gonna find out this way.