English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Dairy

Dairy tradutor Inglês

964 parallel translation
Lapkina'nın mandıra kooperatifi oluşturma Teklifini desteklemeye karar verir...
the proposition of Lapkina about the creation of a dairy cooperative...
Bir mandıra kooperatifinin size büyük yararı olacaktır.
A dairy cooperative would be a great help for you.
Mandıra kooperatifinin resmen açıldığını İlan ediyorum!
I declare the dairy cooperative officially started!
Mandıra Kooperatifi "Ekim Yolu"
Dairy cooperative "The October Way"
Ve mandıra kooperatifi çalışarak ilk kazancını elde etti!
And the dairy cooperative worked... With the first profit!
Ve böylece mandıra kooperatifi Büyükbaş hayvan kooperatifine dönüşür.
And so, the dairy cooperative evolved in a bovine cooperative.
Mandıracı...
The dairy maid...
Süthaneden geliyorlar besbelli.
They're from a dairy
Aptal olma. Seni bir süthanede düşünemiyorum bile.
Don't be a fool. I can't picture you in a dairy
Bunlarla çok süt işi yapacağız.
Opens up a lot of dairy business for us.
Boise'de bir mandıra sahibiyle evlendi.
Married to a dairy farmer in Boise.
Bn. Pulaski'nin dükkanında var.
You can buy it at Mrs. Pulaski's Polish dairy.
Kamyonlarla ilgili sigorta işleri için Glendale'e gitmiştim.
I'd been out to Glendale to deliver a policy on some dairy trucks.
- Mandıra Kızı.
"Dairy Maid".
Mandıra Kızı çizmemin altında diyor.
It's in the bag for Dairy Maid.
Mandıra Kızına yatırdınız.
Oh, and your Dairy Maid..
Tereyağı gerekiyor.Sütçüden alalım.
- We need some butter. There's a dairy down there.
" bir porselen sütçükadın durmakta
" a porcelain dairy maid had stood
Yolun karşısındaki mandıraya sığınırsınız.
We have shelter for you, at the dairy barn across the road.
- Yolun karşısındaki mandıra.
- The dairy barn across the road.
Acı yok.
No... Dairy.
Şehre çok yakın, mandıra çiftliği için mükemmel.
It's close to town, perfect for a dairy farm.
Demek ki saat 12'de mandıranın arkasında buluşacaklar.
They're meeting behind the dairy at 12 o'clock!
Dün sana günlük yiyecekler ve... üç günün taze ekmeğini getirdim.
Yesterday I brought him dairy products... and some bread fresh of three days.
Bir mandıra sahibi tarafından.
By a dairy farmer.
Hey, bir fıkra anlatayım mı? Bir çocuğun süt ürünleri çiftliği varmış.
Hey, you want to hear a story, about this boy, he owned a dairy farm...
Virajdan Mandıraya.
Jag to Dairy.
- Mandıradan viraja.
- Dairy to Jag.
Ocağı yakıp mandıraya giderdim.
Light the fire, then go to the dairy.
Bir ay sonra isten cikti ve gozetimi buyuk abisine devredildi, Tokyoda bir suthanede calismasina imkan verildi.
One month later he quit that job and his custody was transferred to his elder brother, allowing him to work at a dairy in Tokyo.
Suthanedeyken, Nakanoda yari zamanli olarak bir liseye basladi.
While rooming at the dairy, he attended a high school in Nakano part-time.
Bes ay sonra, suthanedeki isini ve okulu birakti.
Five months later, he left the dairy and quit high school.
Subatin sonlarinda, ucuncu buyuk kardesi ona Tokyonun Suginami bolgesinde... bir suthanede is buldu.
In late February, his third oldest brother found him a job at a dairy... in the Suginami Ward of Tokyo.
Mandırada değilsin.
You're not at the dairy.
Bu mandıranın en iyilerinden biri.
This is one of best models t'dairy's got.
- Dükkanda.
- At the dairy.
Şimdi yetenek testleri için mandıraya gelmenizi rica edeceğim.
now then, i must ask you to accompany me down to the dairy and do some aptitude tests.
Mandıraya gelmekten daha önemli işlerim var.
i've got better things to do than come down to the dairy.
Mandıramızı ziyaretiniz sizi tedavi eder demiyorum ama yüzlerce ucuz işçiye eğlence olur.
now, i'm not going to say a trip to our dairy will cure you but it will give hundreds of lower-paid workers a good laugh.
Mandıra soyulana kadar öyleydi.
It was, until the dairy got rustled.
"Sütlü Krema."
"Dairy cream."
Sokağınızın köşesindeki eski güzel mandıradan yeni çıkmış.
Fresh from that nice old dairy on the corner of your street.
- Yangın, süt çiftliğindeymiş.
- The fire, it's at the dairy farm.
Eski süt çiftliğinde.
That's the old dairy farm.
Mandıranın oralardadır.
He's probably going to be over at the dairy.
Şimdi de Mandıracı Oliver Clapthwaite'de dönüyoruz.
And now back to our compère, Dairy Manager Oliver Clapthwaite.
Mmm, eğer içinde ceviz, glüten, süt, yumurta, ve ya soya yoksa, hoşuma gidecektir.
Mmm, if there's no nuts, gluten, dairy, eggs, or soy in this, I'm gonna love it.
Birkaç kez Hammer'ın Süt Ürünleri Restarauntında buluştuğunuz Alfred Miller olabilir mi acaba?
Would that be the same Alfred Miller you met with several times in Hammer's Dairy Restaurant?
- Clancey'nin mandırasında.
- He's over at Clancey's Dairy.
Hemen mandırayı geçince,... büyük, siyah bir ahır var.
Just past the dairy... there's a big black barn.
Mandıra mı?
A Dairy Queen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]