Dedim tradutor Inglês
73,546 parallel translation
Ne dedim ben demin? !
What did I just say?
Ayrılmayın dedim.
I said, "Tight." Tight.
Gelip kontrol edeyim dedim.
Wanted to come check on you.
Sana durmanı söyledim, sana hayır dedim ama sen yaptın.
I told you to stop, and I told you no, and you did this.
Dur dedim!
I said stop!
"Nate, hayır" dedim.
I said, "Nate, no."
Cinselliğimle deney yapıyordum... Yani delikler açıkta bir deney. Biraz da yaratıcılık katayım dedim.
I was experimenting with my sexuality and, you know, just kind of feeling my groove out, and I decided to get a little creative so there's a lot of me bending, and fruit was involved, like kiwi and...
Ben söyleme dedim.
I asked him not to.
Duydunuz mu dedim?
Do you hear me?
Tekrar izlemek için açayım dedim.
Went to play it again. Gone.
Mülkümden defol dedim.
I said get off my property.
Ne dedim sana?
What'd I tell you?
Sana git dedim.
I said get down.
"Taranız bana gün ışığında yıldızları gösterdi." dedim.
"Your Tara made me see stars in daylight."
"Bilmiyorum gidip ona soracağım" dedim ve çıktım.
I said "I don't know... I'll go ask her" and left.
- Ortaya birşeyler çıkarsa, dedim.
- I said, if something came up.
- Çocuklar manasında dedim.
- I just meant kids.
- Açıklaması zor dedim.
I told you it's difficult to explain.
Merhamet için yalvarışlarını seyrederken bunu dedim kendime...
It's what I told myself when I watched them beg for mercy...
Çığlıkları yükseldikçe dedim, ben yapmıyorum.
When the pitch of their screams rose higher... I'm not the one doing it.
Bilmiyorum dedim onlar da bana intiharla ve depresyonla ilgili okuyacak kağıtlar verdiler.
I say, I not know, so they give me papers to read on suicide. And depression. This sign.
Ne bileyim, sen istersin belki dedim. Başka bir şey yapmanı sağlayabilirler.
I don't know, I thought you might want to... they might let you do something else.
Don dedim!
I said, freeze!
- Ellerini göster dedim!
I said, show me your hands!
- Ne dedim ben.
What did I say?
Etrafımdan dolan dedim!
Go around me!
Gidebilir miyiz dediler bende evet dedim.
He asked if they could go and I said yes.
Başından beri, o çocuğu nasıl olursa olsun getirmemiz lazım dedim.
From the jump, I said we needed to bring that kid in, by any means necessary.
Ben sadece... burada yaşadığını hatırladım bir şansımın olacağını düşündüm, selam vereyim dedim.
I remembered that you lived here, so I thought I would just take a chance, say hi.
Dedim ki okuldan nefret ediyorum.
I said I hate school.
İstemiyorum dedim Helen.
I said I didn't want it, Helen.
Güzel, görünüşümde biraz değişiklik yapayım dedim, ayrıca Charlie'yle de uyuştu.
Good, yeah, I thought it was time to just mix up my look, plus it goes with Charlie.
Her biri dedim.
I said one each.
Karnında sorun var mı dedim.
I said "knife."
Ona "Adının Mahmut olmasının konumuzla ilgisi yok" dedim.
I told him it was irr-elephant. [irrelevant]
Kes şunu dedim.
I said stop it.
- Çünkü gümüş dedim.
- Because I said silver.
Dışarı çık dedim!
I said get out!
Sen ne yaptın dedim?
What have you done?
Hayır dedim.
I said no.
Deme dedim, Len.
Hey, I-I said don't say it, Len.
Dedim ya düzenbazlar.
I told you. They're tricksters!
Onu yeterince sevsem dedim belki...
I thought if I just loved him hard enough...
Kalk, dedim!
Get up!
Hemen, dedim!
I said now!
- Yere yat, dedim!
- Get down on the ground!
Dedim sana.
Told you.
Hazır olduğumda seni ararım dedim.
I said I would call you when I was ready.
Dedim ki...
- I said...
Sana dedim.
I told you.
Ne dedim ben demin?
- What did I just say?