Definitely tradutor Inglês
26,911 parallel translation
Kesinlikle ucuz kurtuldugumu düsünüyorum.
And I definitely dodged a bullet with that one.
- Kesinlikle doğru değil.
- That's definitely not true. - And that includes the time
- Kesinlikle.
Definitely.
Eğer sen de dik dik ona bakmazsan, tabi ki bilecek.
He'll definitely know if we don't stare back.
Kesinlikle.
Definitely.
Beklemek daha güvenli bir seçim olacak.
Oh, waiting is definitely the safer choice.
Kesinlikle değilsin.
Definitely not.
O kesin ölüydü, değil mi?
He was definitely dead, right?
Elbette.
Definitely.
Kesinlikle evde en çok özlediğim şey budur.
It's definitely what I miss most about home.
Kesinlikle öyle demek istedi.
She definitely did.
- Kesinlikle, delice bir şey yok.
Yes, definitely, 100 %. What's crazy about that?
Kesinlikle bu taraf.
It's definitely this way!
Kesinlikle bu geçitten gitmeliyiz.
We should definitely go down this passageway.
Ya da onun gibi bir şey. Kesinlikle.
Or something like that, definitely.
- Kesinlikle ağdayı bırakırdım.
- And I would stop waxing, definitely.
Kesinlikle parayı verecek.
Definitely he will give the money
Kişiliğinin özü olarak gördüğü yeteneği olmaksızın... yaşamayı kesinlikle istemiyordu.
He definitely did not want to exist without the ability to do what he viewed as his core personal identity.
Kesinlikle onun adı.
Definitely his name.
Haklısın bu konu yüzünden kesinlikle birine görünmeliyim.
I should've definitely seen someone about that.
Senin için üzgünüm, ama ailem beni böyle götürür.
Listen, I'm sorry guys, but my family will definitely pick me up
Mastıf için bir kabus olmalı.
In definitely be a dream bad for the dog.
Kazandılar çünkü bir zamanlar özgür olduğumu unutmanı istediler.
They are definitely going to win, they made this hoax so that you can not be free.
Cole kesinlikle ilgi çekiyordu.
Cole is definitely a person of interest.
Evet, kesinlikle işe yaramaz.
- Yeah, that is definitely not gonna make it in.
- Ayrıca sen bu ankete dahil değilsin.
And you are definitely not part of the census.
Onların oyunu kesin alırsın.
You'll definitely get those votes.
Kesinlikle buradaymış.
He was definitely here. Oh!
Film gecesi yapmanın zamanı gelmiş çoktan.
It's definitely time for a movie night.
O kadar ayrıntılıydı ki bunu gerçekten yaptığını düşünmeye başladım.
Okay, that's really specific, and that makes me think that you definitely did do that.
Hayır hayır tabii ki seviyor.
Oh! Oh, no, no, no, no, no, it definitely feels love.
Ayrıca yaptığına emin olduğum kötülükleri de okuyup herkese nasıl da korkunç biri olduğunu kanıtlayacağım.
So I could see if her handwriting matches the note and also read about all the mean and terrible things she's definitely done so I can prove she's actually evil.
Cole kesinlikle şüpheli biri.
Cole is definitely a person of interest.
Kesin uzaylı mıydı?
Definitely alien?
Bu diş enfeksiyon kapmış.
That tooth is most definitely infected.
O seviyedeki bir katliam kesinlikle Juarez'i gösteriyor.
That level of violence definitely matches the Juarez M.O.
Burada hiç değil.
Definitely not here.
İçini açmak kolay değil ama kesinlikle bizim teknolojimize dayanarak yapılmış.
Not easy to bypass, but definitely based on our tech.
Kesinlikle uzaktan sinyalle yönetiliyor.
It definitely opens remotely.
Evet. Ama squash'ta değil.
Yeah... definitely not squash.
- Kesinlikle!
- Definitely!
Kesinlikle bunu yapacağım.
I will... definitely do that.
Kesinlikle bir böbreğe değer biri.
He's definitely worth a kidney.
Kesinlikle, ama Royal Resorts oyuncu listesini bugün tamamlamamızı istiyor.
Oh, definitely, but Royal Resorts want us to complete casting today.
Kesinlikle aradığımız kızı bulduk.
We definitely found our girl.
Reed'le işim bitti. Ve kesinlikle Bella Snow'un klonu oldum.
I'm done with Reed, and definitely clone with Bella Snow.
Bence kesinlikle yollarımızı ayırmanın vakti geldi.
I think it's definitely time for us to part ways.
Kesinlikle böyle değil.
Definitely not like this.
- Hayır.
- No, definitely not.
Kesinlikle?
Definitely?
Hayır, kesin bu! - Burada öleceğim!
Nope, definitely this one.