Delicious tradutor Inglês
7,525 parallel translation
Çok lezzetliydi.
It was delicious.
EVET, KILLI TOPLAR, ÇOK LEZZETLİ.
Yes, hairy balls, delicious.
İsa'nın çarmıha gerildiği paslı çivinin yanında bu şey çok lezzetli!
By the rusty nails of Christ's cross, this is delicious!
Çok lezzetli!
Delicious!
Bu lezzetli yemek için teşekkür ederim, Madam.
I thank you, madame, for this delicious dinner.
Onlar lezzetli.
They were delicious.
Caroline yemek bir harika.
Caroline, the food is delicious.
Pizza iyi olur.
Pizza sounds delicious.
Enfestir.
It's delicious.
- Enfes.
- Delicious.
Leziz görünüyor.
It does look delicious.
Leziz görunuyorum!
I look delicious!
Ama lezzetli görünüyor.
But it looks delicious.
Enfes.
Delicious.
Mutfağınızdan nefis kokular geliyor,
The smell in your kitchen is so delicious,
Bu gerçek çok çok lezzetli,
This is very, very delicious,
Bu çorba lezzetli olmuş.
That soup was delicious.
Nefis bir şey kokuyor!
Something smells delicious!
İki yıldır bu kadar lezzetli yemek yememiştim.
I haven't eaten such delicious food for two years.
Lezzetliymiş!
Delicious!
Şu leziz meyvelere bir bakın!
Look at these delicious fruits!
Sana karşı argın-kırgın olmadığımı göstermek için... leziz bir atıştırmalık getirdim.
And to show I do not hold against you any grudge-ment... I have brought you delicious snacking.
Lezzetli.
Delicious.
Bu burgerleri bu kadar lezzetli yapanın ne olduğunu kimse bilmiyordu.
No one was sure what was in these patties that made them so delicious.
Ne kadar güven dolu, ne kadar narin ve ne kadar da lezzetli.
So trusting, so fragile, so-so delicious.
Beni böyle lezzetli bir ziyafete davet ettiğiniz için teşekkür ederim Bayan Jespersen.
Well, I wanted to thank you for including me in such a delicious feast, Mrs. Jasperson.
Çok lezzetli.
- Right? No, that's delicious.
Çok lezzetlidir.
It's delicious.
Mahsuru yoksa ben o leziz cin kokteyllerinden - isteyecektim.
I would love another of those delicious gimlets if you wouldn't mind.
Yumurtalar leziz.
These eggs are delicious.
Leziz duruyor.
They look delicious.
- Annenin tarifi lezizmiş.
Mama's recipe is delicious.
- Çok lezzetli.
- Delicious.
- Teşekkür ederim, çok lezzetliydi.
- Thank you, that was delicious.
Çok lezzetliymiş.
This is delicious.
Ama gerçekten lezzetliymiş.
It's delicious, though.
Çok mu çok kibar, koca yürekli, şirin mi şirin tatlı mı tatlı bir çocuksun.
You really are kind, big-hearted, delicious yummy, yummy, young boy.
Çok leziz olur.
It's delicious.
Aslında çok leziz.
Mmm, it's actually delicious.
Lezzetli miydi?
Was it delicious?
- Süpermiş.
It taste delicious.
- Süpermiş, süpermiş, süpermiş.
- Delicious. Delicious. Delicious.
- Kolduny. Annemin yaptığı müthiş lezzetli, Polonya usulü etli börektir.
They're these super, super delicious Polish meat dumplings that my mom makes.
Tatlım, balık çok lezzetli.
Darling, the fish is delicious.
Nefisti.
It was delicious.
Lezzetli kokuyor!
Smells delicious!
Bir hayli lezzetlidir.
They're quite delicious.
Lezzetli, değil mi?
- Delicious, huh? Mmm.
Çok güzel olmuş, Margot. Ne bu?
This is delicious, margot, what is it?
Çok lezzetli.
They're delicious.
Harika kokuyor baba.
Smells delicious, Dad.