Dembe tradutor Inglês
160 parallel translation
Dembe.
Dembe?
Kaynaklarımıza göre Reddington'ın eski korumasıymış. Adı da Dembe.
Sources indicate he's Reddington's former bodyguard, goes by the name of "Dembe."
Dembe'nin soy adı yok muymuş?
Does Dembe have a last name?
Hayır efendim, sadece Dembe.
No, ma'am. Just Dembe.
Dembe.
Dembe.
Dembe seni istediğin yere götürür.
Dembe will take you wherever you need to go.
Dembe bağlantı kurdu.
Dembe made contact.
Dembe, Maryland Hayvanları Koruma ofisini arar mısın lütfen?
Dembe, would you dial the Maryland State Office of Animal Control, please?
Çok yaklaştık, Dembe.
We're getting very close, Dembe.
Arabayı Dembe kullanırsa, ona tam öldüğü sırada yetişebiliriz.
With dembe driving we might make it just in time to see him die. Reddington :
Dembe, Edward'a söyle planlanmamış bir iniş yapacağız.
Dembe, tell Edward we're making an unscheduled stop.
Kutuyu aç, yoksa Dembe ölür.
You open the box, or Dembe dies.
Dembe seni arıyor.
Dembe's looking for you.
Dembe biraz bekleyecek.
Dembe will have to wait.
Dembe yeri sana iletecek.
Dembe will forward you a location.
Dembe, Edward'a uçuş planımızda bir değişiklik olduğunu söylesen iyi olur.
Dembe, you better tell Edward there's gonna be a change in flight plan.
Dembe, konuşmamıza başka bir yerde devam edeceğiz.
Dembe, we're moving the conversation elsewhere.
Dembe, ben onu aşağıya indiririm.
Dembe, I'll get her downstairs.
Dembe, koltuklarımızı değiştirsek sorun olur mu?
Dembe, do you mind trading seats with me?
Dembe, benim.
Dembe, it's me.
Aracın içinde beklemelisin Dembe.
You should wait in the vehicle, Dembe.
Yani, Tanrı aşkına Dembe bile kullan-at telefon kullanıyor.
Dembe uses disposable flip phones for God's sakes.
Lord Baltimore'u buldum.
Dembe, put him on.
Ve Dembe.
And Dembe.
Evrakların bende, Dembe dışarıda.
I have your papers. Dembe's outside.
Aslında Dembe idi.
It was Dembe.
Dembe, ben Ajan Navabi.
Dembe, it's Agent Navabi.
Onun adı Dembe...
His name is Dembe...
Dembe Zuma.
Dembe Zuma.
O nerede Dembe?
Dembe. Where is he?
- Mesaj bırak o halde.
- So leave a message. Dembe did.
Dembe bıraktı. 2 tane hem de.
Two, in fact.
Dembe.
Dembe. Yes.
Üzgünüm, Dembe.
Sorry, Dembe.
Dembe ile konuştuk.
We intercepted Dembe.
- Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum, Dembe.
I don't know how do that, Dembe.
Dembe!
Dembe?
Dembe, oraya gidip Mesnetin arayüzünü almamı istedi.
Dembe asked me to go to get the interface for the Fulcrum.
- Keşke bıraksaydın da ölseydim, Dembe.
- You should have let me die.
Dembe, Alex ve Barton'u ara.
Call Alex and Barton.
Dembe, bunu bir talihsizlik ölümü olarak gösterecektir.
Dembe will make it appear to be a death by misadventure.
Dembe, telefon.
Dembe, the phone.
Dembe yolda.
Dembe's on his way.
- Dembe orada bekliyor olacak. - Tamam.
- He'll be there waiting.
Dembe'ye göre, Fitch ölmeden önce, Reddington'a Caul'u bulmasını Mesnet hakkında, kabal hakkında bilgisi olduğunu söylemiş.
Dembe says before Fitch died he told Reddington to find Caul that he would have information about the Fulcrum, the Cabal.
Haklıydın, Dembe.
You were right, Dembe.
Dembe demir testeresini getir.
Oh, hell.
Onu buradan parçalar hâlinde çıkarmamız gerekecek.
Dembe, get the hacksaw.
Dembe, telefonu ver ona.
Ah!
Dembe sana adresi verecek.
Dembe will give you the address.
Dembe ile konuş
Talk to Dembe.