Designs tradutor Inglês
1,175 parallel translation
Grace Adler Mimarlık.
Grace Adler Designs.
Tüm tasarım ve uygulama bilgileri hala harddiskimde saklı.
I've got all the designs and info on my hard drive.
"Daha yeni tanıştık, ama onun için planlarım var."
We've just met, but I have my designs on her. "
Böyle söyledin. Benim için planların vardı.
That's what you said, that you had designs on me.
Vendôme servisleri tasarımlarınız bugüne kadar ki çalışmalarınızın en güzeliydi.
Your designs for the Vendôme service are your best yet.
Kendisi, her türlü araç ve aletin icadını ve üretimini yapıyor ve iplikten mükemmel desenler dokuyordu.
She invented and constructed all kinds of tools and devices and wove the finest designs from thread.
Bir İtalyan Rönesans tablosunda Hz.Meryem'in çok şık modeller içeren altın işlemelerle süslenmiş veya altından modellerle dokunmuş çok kaliteli ipekler giymiş bir şekilde resmedilmesi alışılmadık bir şey değildi.
It is not unusual to find in Italian Renaissance paintings, for example, to find paintings of the Virgin wearing a robe of very fancy patterned cloth and precious silks embroidered with gold or woven with gold designs.
Bunu sevebileceğimden emin değildim, fakat bu dizaynları faksladı...
I wasn't sure I'd like it, but he faxed over these designs- -
Andie, sahne tasarımlarını alır mısın?
Get the set designs, would you?
Andie, konuştuğumuz dekorlar bunlar değildi.
Andie, these aren't the set designs we discussed.
Tasarımlarımız hazır, İsteğimiz yerinde ve dikkatimizi dağıtacak herhangi bir sosyal hayatımız yok.
We've got the designs, we've got the desire and we're not distracted by any kind of social life.
Carrie Bradshaw Tasarım.
Carrie Bradshaw Designs.
Grace Adler Dizayn.
Grace Adler Designs.
Grace Adler Dizayn.
Grace Adler Designs?
Grace Adler Tasarımları.
Grace Adler Designs.
Fakat Avusturalya için dizayn edilen bu tişörtlere onay vermeni istiyorum. - Ah, sorun değil.
But I really need you to approve these T-shirt designs for Australia.
Ara sıra en önemli işleri bir kenara bırakıp her biriniz, ayağınızın biri yere dosdoğru olacak şekilde oturmak için zamanını ayırmalı ardından dirseğinizi dizinizin üzerine koymalı buna ilave olarak elinizi çenenize yaklaştırmalı başınızı ellerinizin tersi üzerine koyarak güneşin ve yağmurun hareketlerini uysal gözlerle seyretmeli ve yağmurlar ve rüzgarlar bu aynı narin gözlerle zamanın kendi dönüşümlerinde diğer araçları ustaca kullandığı gizemli dalavereyi izlemelisin. Sen nasıl ki saf ve düz ovaları ya da çayırdaki sürülerin açtığı kavisli izleri sorgulamıyorsan o da bir kez bile akıl sır ermez dolambaçlı oluşumları sorgulamaz.
And occasionally... amongst our most immediate needs... each of you should take the time to sit on a bench... with one foot set squarely on the ground... then, leaning over... rest an elbow on one knee... then approach the chin... rest the head on the back of our hand... and with gentle eyes, watch the movement of the sun... and the rains... and the winds... with these same gentle eyes... watch time's mysterious manipulation... of the other tools it skillfully wields... in its transformations... never once questioning its unfathomable... meandering designs... just as you never question the pure flat plains... or the winding trails drawn by the herds on the pasture.
- Elektronik aksamı dizayn ediyor.
He designs the electronics.
yaranın yarığını izleyebilirsiniz vücudumda mutsuzlukla çizilmiş bir harita gibidir bir kolaj
And you can trace the lines Through misery's designs that map across my body A collage
Benim tasarimlarimdan biri.
Uh, one of my designs, yeah. Oh!
Chaplin'in Marion'la ilgili bazı niyetleri var.
Chaplin has designs on Marion.
Tasarımları o kadar gelişmişti ki, adamın deli olduğunu sandılar.
His designs were so advanced, they assumed he was insane.
Ama geçen Mart'ta Rus bir tarihçi Rambaldi'nin ilk tasarımlarından birini buldu.
Which is unfortunate because, last March, a Russian historian happened upon one of Rambaldi's early designs.
Sanat eserlerine şifreler ve tasarımlar gizlerdi.
Hiding codes in designs within his artwork.
Saat onun tasarımlarından birinden yapılmıştı.
The clock was built from one of his designs.
Ama hiçbir amacım yok. Tamam mı?
But I have no designs, okay?
Ben Jedi'nin dönüşündeki yeniden gözden geçirilmiş halini kullanıyorum.
I'm using the Empire's revised designs from Return of the Jedi.
Bana ve kızlarıma elbise tasarlıyor.
He designs for me and my girls.
Eğer Drone'lar şirketin tasarladığının modifiyeli bir versiyonu ise, müşteri listesinden çemberi daraltabiliriz.
If the drone is a modified version of one of the company's designs, a list of customers would help narrow the field.
Uyduruktan bir mühendis değil. Tasarım yapanlardan.
Not a "whoo-whoo" engineer, one who actually designs stuff.
Bugün Quahog'un en iyi sporcularının tanrının garabetine karşı yiğitçe mücadelesini izleyeceksiniz.
Today we'll see some of our finest athletes struggle valiantly against God's twisted designs. You'll cheer, you'll cry.
Bilgisayar sistemleri tasarlıyor veya öyle bayat bir şey yapıyor galiba.
Y-you know what he does? I think he designs computer systems or something lame like that.
Yakışıklı, bilgisayar tasarlıyor...
He designs computers.
Reklam metinleri yazıyor.
He designs promotional literature.
Bilgisayar yonga tasarımları, ve alıcı verici üretim şemaları
Computer chip designs, instructions for building transceivers.
- O bir dansçı. - Şimdi de yüzüme vuruyorsun! Will, ben onu sevdim.
So, in conclusion the Grace Adler Designs expansion project not only will benefit Grace Adler Designs but it will fulfill the dream of your friend
Jedi'lar en etkin silahımızın tasarımlarını bulmamalı.
The Jedi must not find our designs for the ultimate weapon.
Planları Coruscant'e götüreceğim.
I will take the designs with me to Coruscant.
Avro'nun sağlam döviz tasarımları.
It's the Euro, the designs forthe hard currency.
Tasarımların olağanüstü.
Your designs are amazing.
lsaac Greenburg'ün tasarımlarından olabilir.
I reckon it could be one of Issac Greenberg's designs.
Tanrı'nın adamının yanındaki parasına göz koyduğuna inanması mümkün değildi.
Thomas would have gone willing, trusting that a man of God could not possibly have designs upon the money he was carrying.
Bizim kıyafetlerimizle sivrisinek ısırıkları bile sulu mango gibi görünür!
In one of our designs, even these mosquito bites will look like juicy mangoes!
Fayans dizaynından başka bir iş yapabileceğimi de zannetmiyorum.
I can't think of anything other than the tile designs anyway.
"Kirli boş sayfalar, kötü bir dizayn gibi duruyordu"
"The dirty white pages, a margin of fancy designs."
Biraz dizayn.
Some designs. Hmm.
Bu gömleklerin tasarımlarını yapıyor bu yüzden onu kovamıyorum.
He designs these shirts and for this reason I should fire him.
- Tasarlıyor, yaratıyor...
- It designs, it creates...
Bana kalırsa siz benim tasarımalrımı alıp,... bir bütün haline getirmişsiniz... dalga mı geçiyorsunuz siz?
I thought your idea was to take my designs and use them in pieces... as rags?
O döneme göre tasarımları teknolojik olarak o kadar ilerideydi ki adamın sapık olduğunu düşünüp idam ettiler.
His designs were so technologically advanced that at the time they thought he was a heretic, and he was executed.
Grace Adler Dizayn.
Grace Adler Designs