English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Deter

Deter tradutor Inglês

185 parallel translation
Bana kalırsa bunlar insanları gelmekten vazgeçirecek.
I think they deter people from coming in.
Beni o kadar çok sıkıştırıyor ki bu bahaneden başka bir şey bulamadım.
The master is chasing after me so much, it's the only thing I could say to deter him.
Hava ve su olmamasına gelince, gerçek bir öncü ruha sahip sizleri bunun engelleyeceğini beklemiyorum.
As for its lack of atmosphere and water, I don't expect that to deter those of you with a real pioneer spirit.
Sizce bir kaç kafatası 100 mil daha gitmekten alıkoyar mı beni?
Do you think a few skulls will deter me from going 100 miles more?
Burada düşünce Rusyanın Washington'u ve sizi yok etmesine mani olmaktı
The idea was to deter Russia from wiping out Washington and yourself.
Pekâlâ, ama seni uyarayım, hiçbir şey beni amacımdan vazgeçiremeyecek.
Well, let me warn you, nothing is going to deter me from my purpose.
Bu, sizi temin ederim, efendim, beni alıkoyamaz.
That, I assure you, sir, would not deter me.
Sizi yıldırmasına izin vermeyin.
Do not let that deter you.
Hiçbirsey onu bu amacından vazgeçiremiyordu. ve bir gece dehşet verici planını uygulamaya başladı.
Nothing could deter him from his intent, and one night he carried out his macabre plan.
Sana engel olmak istemem
I wouldn't deter you from that
Çavuş Mann'ın, onları tereddüt etmeden vurduğunu unutmayın.
Note that did not deter Sergeant Mann from shooting them.
Dediğim gibi, bu birimin görevini engellemekten sizi caydırmak için yattığınız yerler daraltılacak.
As I was saying, to deter you from further disrupting the mission of this unit you shall be confined to your sleeping quarters.
Emin olabilirsin ki en akla hayale gelmez şey bile beni yıldıramaz. Biliyorum ki bana pusu kurmak istiyorsun.
And you may be assured even the unthinkable will not deter me that you want to lay for me.
Onların adına, okulunuz adına, ülkeniz adına bu şansa sıkı sıkı sarılın, onunla mutlu olun ve hiç bir gücün sizi yolunuzdan alıkoymasına izin vermeyin.
For their sakes, for the sake of your college and your country, seize this chance, rejoice in it, and let no power or persuasion deter you in your task.
Farklı fikirler olabilir ama bu uçak olası bir savaşta, mevcut teknolojilerin hepsinden daha etkili olacaktır.
Well, reasonable men may differ but this aircraft will do more to deter a future war than any other existing technology.
Caydırma silahlarınız bizi amacımızdan vazgeçiremez.
Your weapons of deterrence did not deter us from our objective.
Hiçbir şey beni ondan caydıramaz.
Nothing will deter me from it.
Ama bunun sizi caydırmasına izin vermeyin.
But don't let that deter you.
Bu, düşmanları caydırmak için yapılan içgüdüsel bir davranış.
That's instinctive behavior to deter enemies.
Bu beni yıldırmadı.
That did not deter me.
Jacques Prevel'i, ses getireceğini bildikleri bir şeyler yazmaktan alıkoymak istiyorlar.
To deter Jacques Prevel from writing something they know has merit.
Buradan bir çıkabilirsem, hiçbir şey... beni caydıramayacak veya alıkoyamayacak... veya yolumda engel olamayacak!
Nothing will deter me or hinder me... or standin my way... if I just get out of here!
Yanlış şeyler yaptığım için suçlandım fakat bu yanlış suçlamalar bizi yıldırmayacak.
I have been accused of wrongdoing but these false accusations will not deter us.
Eğer Yıldız Filosuna bir tane bile gereksiz çatışmayı engellemede yardım edersem amacıma ulaşmış olacağım.
If I help Starfleet deter even one pointless skirmish, I've served my purpose.
Bazı marketler, bu tip mesajları, daha çok satış olsun diye kullanmışlardı.
Stores use subliminal messages in their ambient music to deter shoplifting.
Ulusal Koyun Gütme Yarışmasına sadece iki gün vardı. Domuz olması fikrini değiştirmeyecekti.
And with the National Grand Challenge Sheepdog Trials only two days away, he wasn't going to let the fact that his animal was a pig deter him.
Bir daha asla..... politik çıkarlarımızın..... ahlak anlayışımızın önüne geçmesine izin vermeyeceğim.
Never again will I allow our political self-interest... to deter us from doing what we know to be morally right.
Eğer torpidolarda kullanmak üzere küçük silahlar yaratabilirsek Ve birkaç bio-gemiyi yok edebilirsek onları savaştan vazgeçmeye ikna edebiliriz.
If we create smaller weapons using our torpedoes, and destroy a few of their bioships it may deter them, convince them to give up this war.
Seni mıhlıyan tüm gerekli bilgiler uzağa bir yere kilitlenir.
All the necessary information... that might deter you gets locked away.
İnanılmaz. Yağmur bile insanları durduramamış.
It's unbelievable, and the rain didn't seem to deter too many people.
Coney'lilerin, Porto Rikoluların arabanı çalmaması için.
That's to deter them Coney Island Puerto Ricans from stealing your shit.
Daha da güzeli düşmanlarını caydırmak için Amerika'nın genişleyen nükleer kapasitesini kullanma tehditlini düşündü hem harcanan paraya göre daha çok gürültü çıkartıyordu nasılsa.
Better, he thought, to threaten the use of America's growing nuclear arsenal to deter its enemies. Besides, you got more bang for your buck.
Ölürüz de vazgeçmeyiz.
Death will not deter us.
Ben bir 5 serisi uzun menzilli zırhlı taktik birimiyim, düşman bölgesinden geçerek tüm aldatmaca ve göz korkutmalarından etkilenmeyecek şekilde tasarlandım.
I am a Series 5, long-range tactical armor unit designed to traverse enemy space and circumvent all attempts to deter me.
Yapılması gereken şeyi yapmamı, engelleyemeyeceksin.
You can't deter me from doing what must be done.
- Uçakları tehdit edebilirler,..... fakat düşman yıllardır böyle bir riske girmedi.
- The fighters could deter it, but the enemy has not risked such an attack in several years.
Kargonuzu yok etmenin bizi durduracağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
If you think the destruction of your cargo will deter us, you are mistaken.
Ceset bulunmaması kadının onların orada olduğuna inanmasını engellemedi.
The fact that no such bodies were ever found did not deter her from believing that they were still there.
Bunun beni vazgeçireceğini zannediyorsanız, yanılıyorsunuz.
You'd think that would deter me, but no.
Hiçbir şey bizi caydıramaz
"Let nothing deter you..."
Meşhur bir yazar olan Martha Crenshaw diyor ki ; o zamanlar ABD rahatsızlıkları önleme için aktif bir rol üstlendi.
One leading author, Martha Crenshaw says that in that era the United States adopted a pro-active stance to deter the plague. Mostly it's about the Middle East but Central America is occasionally mentioned.
Bir çift eldivenin beni vaz geçireceğinden şüpheliyim.
PHLOX : I doubt a pair of EV gloves will deter me.
Diğer suçlular için caydırıcı olmadığı gibi hatalar da yapılıyor.
It fails to deter other criminals and mistakes are often made.
Bu ortam, seçici olmayan ve çok girişimci bir fırsatçıyı durdurmaz. Bu bir kokarca.
Yet that doesn't deter an enterprising and unfussy opportunist - the skunk.
Belki de uluma, aile dayanışmasını güçlendirip rakipleri ürkütüyordur.
It may be that howling serves to strengthen family solidarity and deter intruders.
Bu durum algılarımı başkalarına yaymaktan beni alıkoymaz.
That does not deter me from spreading my insights to others
Bu tür suçlara caydırıcı olması için ölüm cezasına çarptırılmıştır.
He is thereby sentence to death to deter all from such an offense.
Bu size biraz abartılı gibi gelebilir, ama sizi temin ederim ki, sürekli gözetleme, en kararlı suçlu için bile caydırıcı olabilir.
And I know that might seem like overkill, but I guarantee regular surveillance will deter even the most determined criminal.
Hiç kimse biyolojik bir silahın yapımına da onay vermedi... fakat bu meslektaşlarınızın silahı yapmasını engellemedi.
No one authorised the development of a bio-weapon... but that didn't deter your colleagues from creating one.
Ve böcek için de tehlikeli olmaz.
That might slightly deter a predator and it would be not particularly dangerous to the beetle.
Bugün yavrular ilk kez kendi kahvaltılarını kendileri aramaya koyuluyor.
The acacia's defences on its upper branches would deter most browsers.... but the giraffe's weaponry is formidable indeed.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]