English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Dinosaur

Dinosaur tradutor Inglês

1,466 parallel translation
Güle güle, fosil.
Farewell, dinosaur.
Derinlerde görebilmek için bazılarının gözleri yemek tabağı büyüklüğüne erişti. En tehlikeli yırtıcılar, dinozor çağının sonlarına doğru geç kretase döneminde devasa boyutlarıyla ve artan güçleriyle zirveye ulaştı. Tam olarak dolikorinkopsun yaşadığı dönemde.
To see at great depths... some had eyes the size of dinner plates - top predators who grew immense and powerful... reaching their peak in the late Cretaceous... near the end of the dinosaur age... the very time when the Dolichorhynchops lived.
Bu bir dinazor mu?
Is it a dinosaur?
Kongo'daki dinozorlar.
Dinosaur in the congo.
Bunu ben büyüttüm.
I grew this one myself. Some people call'em dinosaur eggs
Dinozor Yumurtaları.
Dinosaur eggs.
Bu dinozoru ne zaman yıkacaklar?
When are they gonna tear that dinosaur down?
Gus, lütfen, bir dinozoru bu davaya bağlamak endişelerimizin en azı.
Gus, please, connecting a dinosaur to this case is the least of our worries.
Bak, katilin penceresinden oyuncak bir dinozoru bulabilirim.
Look, I can I stash a toy dinosaur in the window of the killer.
Şu anda seninle altı derecelik dinozor oynayabilirim.
I can play Six Degrees of Dinosaur with you right now.
Gus'ın dev dinozor başını alıp bir cesede götürmem beni deli yapmaz.
Just because I take Gus'giant dinosaur head down to a dead body does not make me a nut job.
Bir dinozor avcısı.
A dinosaur hunter.
Bir adam, paleontolog bir profesör, bir dinozoru gösteren yaralarla kıyıya vuruyor.
A man, a paleontology professor, washes ashore with wounds specific to a dinosaur.
Vahşi dinozorumun tam isabet ettirmesi beni korkutuyor.
It actually scares me that my wild dinosaur reach landed so close to the bull's-eye.
Bu adam muhtemelen dinozorla alakalı bir şeyle öldürüldü ama ya bir modeldi ya da arkeoloji bölümünden bir şeydi.
This guy was possibly killed by something dinosaur-related, but it was probably a model or something from the archaeology department.
Evet, hala dinozor olayındayız.
Yes, we're still on the dinosaur thing.
Demin bir dinozor keşfettim.
I just discovered a dinosaur.
Dinozor keşfimi elimden almaya çalışma, Shawn.
You discovered? Don't try to take away my dinosaur discovery, Shawn.
Franzen'ı dinozor keşfi sırasında öldürdü, tam olarak dinozorun dişlerine doğru uçmasını sağladı.
He killed Franzen when he caught him standing above his dinosaur skull discovery, sending him flying right into the teeth of the dinosaur.
Final gösterim olarak şimdi, bir dinozor keşfedeceğim.
For my final demonstration... I will now... discover a dinosaur.
Gus bir dinozor keşfedecek.
Gus will discover a dinosaur.
Hızlı Dinozor, medyum paleo-dedektif Shawn Spencer tarafından keşfedildi!
Or Chompy. Zippy the Dinosaur, discovered by psychic paleo-sleuth Shawn Spencer!
Dinozor tarafından öldürülmüş.
Killed by a dinosaur.
Gerçek bir dinozormuş.
It was an actual dinosaur.
Bu şiddetli çarpmanın dinazor neslinin toptan tükenmesine sebep olduğu düşünülüyor.
It is believed the ferocious impact contributed to the mass extinction of the dinosaur.
- Adam bir dinozor.
Man's a dinosaur.
Hayır, batıdaki yaşlı bir banka soyguncusunun dinozor bacaklarıylaydım.
Nah, just some dinosaur prepping an old robbery in west.
Şu dinozor satan mağaza neredeydi?
Where's that dinosaur shop?
"Peki ya dinozor fosilleri?"
"OK, dinosaur fossils?"
Bana şöyle dedi : " Dinozor fosilleri mi?
He says : " Dinosaur fossils?
Zamanda geriye gidip dinozor çalmak!
Go back in time and steal a dinosaur.
Neden evcil bir dinozorunuz olduğunu söylemedin?
Why didn't you tell me you had a pet dinosaur?
- Dinozoru yendik.
Yeah, didn't you see us take out that dinosaur? Oh, man!
Tamam millet! Bugün, duygusal gerilimlerle ve dinozor savaşlarıyla dolu bir gün oldu. Lewis'le benim gitmemiz lazım.
Okay, everybody, it's been a long, hard day filled with emotional turmoil and dinosaur fights, so why don't you all hit the hay, and Lewis and me will get going?
Masamdaki dinozor bir işe yaramaz.
That dinosaur on my desk is useless to me.
Bu radyosu sanki RadioShack dinozor radyolarına benziyor, dostum.
This is like RadioShack dinosaur radios or something, man.
Biri arkadan geldi, dev kadar büyük biri... Dinazor gibi... ya ben ne yaptım?
One was come from the back, big as giant... like dinosaur... and what I do?
Sen dinozorlardan daha aptalsın.
You are dummer than dinosaur dumb.
Baba, gel de dinozoruma bir bak!
Daddy, come see my dinosaur!
Evcil dinozorunuz var mıydı?
Did you have a pet dinosaur?
Sen türünün son örneğisin.
You are a dinosaur.
S * kt * ğimin dinazoru sensin, ben değil!
You're the fucking dinosaur, not me!
Kahrolası bir dinazorsun!
You're the fucking dinosaur!
Bak burada bir dinozor var.
Look, there's a dinosaur.
Şu Bertha dinazorunu kovdurup sarışın bebeği içeri alacağız.
We just need to get that dinosaur Bertha out and that Okie bimbo in.
"Taynazor Rex, 65-85 milyon yıl önce Mezozoik Dönemin..." "... sonlarında yaşamış olan etçil ve büyük bir dinozor türüdür. "
The Tyrannosaurus Rex was a huge, meat-eating dinosaur that lived during the late Cretaceous Period about 65 to 85 million years ago.
Dinozorların çağı 180 milyon yıl sürdü.
The dinosaur era lasted 180 million years.
Bilinen en yaşlı dinozor türü Arjantin'den.
The oldest known dinosaur is from Argentina.
- Hala dinozor olayında mısın?
- Are you still on that dinosaur thing?
- Hala dinozor olayında mıyız?
- We're still on that dinosaur thing?
- Bir dinozor keşfedeceğini söylüyor.
Unearth a dinosaur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]