Doll tradutor Inglês
5,866 parallel translation
Minik bebekler ister misin?
You wanna little doll babies?
Bebeğim, şu senin oyuncağın sikimi ürpertiyor.
Baby, your creepy doll is makin'my dick scared.
Çatlak bebek arabamı çizmiş!
That crazy doll keyed my car!
Siktiğimin kuklası!
You fuckin', fuckin'doll!
Şu çok sevdiğin bebek var ya?
You know that little doll that you like so much?
O yüzden yukarıya gelip beni yakaladığında bebeği öldürüyordum, ona dedim ki :
And that's why, when you came upstairs and you caught me... and I was killing the doll, because I was just like...
.. Bebek!
It's the doll!
Bebek aradı, kardeş dinle!
It was the doll, brother, listen!
Bebek yapmış, ben onu sikiyordum, tamam mı?
There's this doll, I was fuckin'this doll, right?
Malcolm'a da küçük seksi bebek Abigail olarak.
For Malcolm it's that sexy little doll Abigail.
Bebeğe boşuna mı çaktım?
You think I'd bang a doll for no reason?
Evet, o bebeğe ne yapmayı planladığını biliyorum.
Yeah, I know what you plannin on doing with that doll.
O bebeği sikmeyi düşündüğünü biliyorum.
I know you're thinking about fucking that doll.
- Güle güle, bebek.
- Bye, doll.
Hastanede yere yığıldığımda bir bez bebek gibi öylece kala kaldım.
And I fell on the hospital floor and I laid there like a - - like a rag doll.
Bu bir çeşit vudu bebeği mi?
Is that some kind of voodoo doll?
Silas, Anne İnbotun bebeğinde bir sıkıntı var.
Silas, there is a problem with the Mother-Hubot's doll.
Bebeğim.
My doll.
Barbie kazağımı, oyuncak bebeğimi ve köpeğimi artık nereye koyacağımı biliyorum!
exactly where I'm going to keep my sweater Barbie my American Girl doll and my Ski Blue!
Geçen hafta bir bebeğe bu oldu, ben de onu yaktım!
Last week this happened to a doll and I burned it!
Meğer o bebek Bailey'nin en sevdiği bebekmiş, ben de çok üzüldüm tabii.
Okay, so I didn't realize that that was Bailey's favorite doll, and I do feel bad about that.
Seni seviyorum, bebeğim.
I love you, baby doll.
Babasına bayılıyorum, Henry bir tane.
I love his father. Henry is a doll.
Ben bir bebek olmayacağım.
I don't wanna be a doll.
Seni seviyorum, Christopher bebeği.
I love you, christopher doll.
Kız kıyafetleri giyip onlarla seks yapmak, Hobilerinden biri mi?
Is fucking girls dressed up in doll clothes a hobby of yours?
Bebek yüzlüm. Ne yapıyorsun? Üzgünüm tatlım.
Doll face, W.T.F.?
Şimdi kristal oyuncağın kırıldı diye mutluyum.
Now I'm glad your glass doll is broken.
Oyuncak mı?
Doll?
O eski oyuncak bebek koleksiyonuna yakında geri döneceksin.
You'll be back to your old doll collection shortly.
Oyuncak bebek değil!
Not doll!
Onlara oyuncak bebek deme!
Don't call it doll.
Bir mesaj ya da aptal bir bebek daha alırsam, hapishanede çürüyeceksin.
If I get one more text or stupid doll, you're going to be buying your soap on a rope.
Sadece yarın satışa girmeden konuşan bir bebek istemiştim.
I just wanted a chatty boo-boo doll before they went on sale tomorrow.
Atrian bebek koleksiyonum hakkında konuştum da konuştum.
I talked on and on about my specialty Atrian doll collection.
- Oğlun çok tatlı.
- Your kid's a doll.
İşte benim kızım. Minik, küçük, minyon kevaşe.
That's my girl- - tiny, little, petite fuck doll.
Kabul ediyorum, Bayan Trunch'ın voodoo bebeğini yaptım.
I admit, I did make a voodoo doll of Mrs. Trunch.
Babam olmaya en yakın şey, dükkandaki Obi-Wan oyuncağı.
The closest thing I have to a father is the Obi-Wan doll in my store.
Bu bir oyuncak Stu.
She's a fuck doll, Stu.
Çok pahalı bir oyuncak. Onbeş büyüklükte.
She's an expensive fuck doll... 15 large.
Her şey sarpa sardı çünkü şu bana benzeyen garip seks oyuncağını buldum.
And things got so weird because I found that fucking sex-doll thing over there... me.
Kardeşimin dolabına, bıçaklanmış bir bebek bırakmışlardı.
They left a doll with a knife stuck in it for my sister.
Sana gelirsek erkek güzeli seni birleştirmek eğlenceliydi ama paramparça etmek daha eğlenceli olacak.
Crotchless panties for everyone. And as for you, Ken doll... well, putting you together was fun... but taking you apart's gonna be even more fun.
Koskoca adamsın, oyuncak bebeklerden hoşlanıyorsun.
Grown man, taking pleasure in a doll baby.
Seni cazdan bile çok seviyorum, güzelim.
I love you more than jazz, baby doll.
Canlı bir bebek.
A living doll.
Dert etme tatlım.
That's okay, doll.
Çok düşüncelisin.
You're a doll.
Bebek aradı!
It's the doll!
- Ne kadar da güzelmiş benim kızım.
What a doll!