Dopey tradutor Inglês
318 parallel translation
Böyle salak bir karıyla takılmaktan bıktım usandım.
I'm sick of hanging around with such a dopey dame.
Patronun budala oğlu ha?
The boss'dopey son, huh?
Dopey'nin hapiste olmaması gerekir kaptan.
Dopey shouldn't be in prison, Captain.
Hapşırık, Keloğlan...
Sneezy, Dopey...
Bu Keloğlan.
It's only Dopey.
Bu da Keloğlan.
And this is Dopey.
Keloğlan.
Oh, Dopey.
Selam durun. Bizim cadı geldi.
For the love of Pete, it's The Witch and Dopey.
Salaksın.
You make me dopey!
Sessiz ol.
You are dopey. Now keep quiet.
Öyleyse bir taksi ayarla, seni ahmak goril!
I better help you. - Then get me a cab, you dopey ape.
Zavallı küçük Kitty'yi aptal durumuna düşürecek Bay Sorun Düzelt'sin.
You're the Mr. Fix-It who was gonna make a monkey out of poor dopey little Kitty...
Epey sersemlemiş sadece bağırırsan duyabiliyor. Onun için üzgünüm.
He's just dopey enough to start feeling loud and sorry for himself.
Boş ver, bir avuç sersem polis.
Go on, a couple of dopey cops.
Bu sabah biraz uyuşuk gibi. Onun bu halini seviyorum.
He's kind of dopey this morning.
Benim greyfurt soymam, senin yarı uykulu, uyuşuk halde orada oturman gibi.
Me fixing grapefruit, you sitting over there dopey, half asleep.
Hadi gel uyuşuk.
Come on, dopey.
Aptalca bir soru sorarsan boş bir bakış alırsın.
Ask a silly question, you get a dopey look.
Şu anda biraz şaşkına dönmüş vaziyetteyim, George ama... izin ver düşüneyim.
Say, look, I feel a little dopey right now, George,... but... let me think about it.
Durun bakayım Şapşal, Aksırıklı Huysuz, Neşeli, Uykucu Rudolph ve Blitzen.
Uh, uh, let me see, now, there's Dopey, Sneezy, Grouchy, Happy, Sleepy, uh, Rudolph and Blitzen.
Uyuşuk lanet aptallar! Orduya itaatsizlik edemezsiniz!
Dopey blasted fools, you can't buck the army.
Şu aptal planınız yüzünden.
You and your dopey schemes.
Vaftiz baban, budala.
It's your godfather, dopey.
Uyuşuk yaşlı herif.
Some dopey old man.
İşte bu yüzden o yaşlı, uyuşuk herif hırtın teki.
That's what he is - some dopey old man - a gleep.
- Dinle, dinle ufaklık.
I GOT M IXED UP WITH SOME DOPEY KI D- -
Çirkin şapkana karşı koyamadım.
Oh, I couldn't resist your dopey hat.
Evet. Açık saçık elbiseli, aptal şov kızlarıyla.
Dopey showgirls with gooey gowns.
- O kadar saf değil.
- He ain't that dopey.
Onun gibi bir adam için aptalca görünüyor.
Seems dopey for a guy like that.
Salak avukatım mahkemede ifade vermeme müsaade etmedi.
Ah, that dopey lawyer of mine wouldn't let me take the stand.
Şu sersem dük kim olduğunu sanıyor?
Who does that dopey duke think he is?
Seni uyuşuk aşağılık.
You dopey sonofabitch.
Yoksa siz hiç düşünüyor musunuz? Demek istediğim, benim sanki - uh, budala ya da bayağı, ya da ya da, uh -
Or do you ever think - I mean, do you ever think of me as, uh - as, uh, dopey or mean or - or, uh -
İlişkileri koparmamak lazım, sersem!
Gotta keep in contact, dopey.
"Cücelerden Salak, Uykulu ve Doktor."
"Dopey, Sleepy and Doc arrive..."
Başaramayıp mal mal yürüyünce de utanmaya hakkımız var.
And a right to be embarrassed when it doesn't work, when we walk dopey.
Bu sadece zorlama bir sohbet!
This is a dopey conversation!
Hepimiz zaman zaman budalaca şeyler yaparız.
We all do dopey things sometimes.
Annemle babamın evine ya da O salak kız arkadaşlarından birinin evine git.
No, go to Mom and Dad's or go to one of your dopey girlfriends'.
İyiyim, demek ki sen de iyisin. Önemli olan bu.
I'm okay, which means you're okay, dopey.
Rupert bu kadar budala olma.
Don't be so dopey. Use your ears.
Dee Dee, Carlene, Angela, Hapşuruk, Budala, Donner ve Blitzen.
Dee Dee, Carlene, Angela, Sneezy, Dopey, Donner and Blitzen.
Yoldan kaçıI aptal!
Out of the way, dopey!
Yoldan kaçıI aptal!
Get out of the way, dopey!
Sen de zavallı baban gibi sersemsin.
You're as dopey as your poor mother.
- Hadi, hadi söyle. Yüzünde o aptalca ifade vardý.
You've got that kind of dopey look.
O serseriyi temizle!
Shoot the dopey bastard!
- Sorun ne? Salak Sam! anahtarı bırakmayı unutmuş.
That dopey Sam, he forgot to leave the keys.
Kimsin sen, budala?
Who are you, dopey?
Salak mal.
You dopey prick.